Güncelleme Tarihi:
Afyonkarahisar'ın Dinar İlçesi yakınlarında 2 Haziran'da meydana gelen ve ‘Küçük Susurluk’ olarak adlandırılan trafik kazasının ardından yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Nuri Günaydın, ifadesi alındıktan sonra sevkedildiği mahkemece tutuklandı.
Günaydın'ın aracına yapılan saldırıda kullanılan silahla evinde bulunan silahın aynı olduğundan şüphelenen Jandarma, silah ve mermi çekirdeklerini balistik incelemeye gönderdi. Bu arada Günaydın'ın aracına yapılan saldırıdan hemen sonra 2 gazeteciyi aradığı, daha sonra da jandarmaya haber verdiği telefon kayıtlarından tespit edildi.
Nuri Günaydın'ın geçen cuma günü gözaltına alınıp tutuklanmasıyla sona eren olaylar zinciri, Afyonkarahisar'ın Dinar İlçesi yakınlarında 2 Haziran'da meydana gelen ve ‘Küçük Susurluk’ olarak adlandırılan trafik kazasıyla başladı.
Afyonkarahisar'ın Dinar İlçesi'nde 2 Haziran gecesi sabaha karşı meydana gelen kazada, Hüseyin Mert'in kullandığı 34 ZR 6337 plakalı lüks cip, aşırı hız ve şerit ihlali sonucu karşı yönden gelen İbrahim Anık yönetimindeki 20 ZK 469 plakalı kamyonla çarpışmıştı.
Kazada, sürücü Hüseyin Mert ile araçta bulunan Turan Balık, emekli başkomiser Mehmet Şanlı ile Zekeriya Kocagöz ölmüş, kamyon sürücüsü İbrahim Anık ile yanında bulunan Güngör Bozbaba yaralanmıştı. Otomobilin gizli bölmelerinde, 2'si ruhsatlı 4 silah, çok sayıda mermi, esrar, biber gazı, çek ve senet bulunduğu bildirilmişti.
Trabzon'da Anıl Turizm şirketinin sahibi olan Nuri Günaydın, kazadan sonra bir ulusal gazeteye yaptığı açıklamada, olayda hayatını kaybeden Turan Balık'ın Gümüşyaka'daki yazlığında, araçta hayatını kaybeden diğerleri ile birlikte birkaç gün tatil yaptıklarını, yorgun olduğu için onlarla Antalya'ya gitmediğini söylemişti. Nuri Günaydın, Turan Balık ile birlikte Antalya'da bir otel yapmayı planladıklarını ve Balık'a da bu işi için 50 bin dolar verdiğini ileri sürmüş, “Kazadan sonra 50 bin dolar ortada yok. Birileri güvenlik güçlerinden önce arabaya girip bazı çek ve senetleri ve 50 bin doları da aldı. 14 milyon YTL'lik çek ve senet de kayıp” diyerek, araçta bulunan silahların da Turan Balık'a ait olduğunu ileri sürmüştü.
Turan Balık'ın ölümü nedeniyle Trabzon'da yerel bir gazeteye yarım sayfa ilan veren Nuri Günaydın, Of İlçesi'ne bağlı Bölümlü Beldesi Çataldere Köyü'nde 3 Haziran'da yapılan Turan Balık'ın cenaze törenine katıldı. Geceyi Bölümlü Beldesi'ndeki evinde geçiren Günaydın, 4 Haziran sabahı 34 NG 008 plakalı Renault Megane marka otomobille Trabzon'a giderken saldırıya uğradı.
Otomobil, Of İlçesi yakınlarında Dumlusu Köyü'ne geldiği sırada, arkadan yaklaşan ve plakası belirlenemeyen bir başka otomobilden ateş açıldı. Kurşunlar aracın arka tamponuna ve çamurluklarına saplanırken, Nuri Günaydın'ın panik yaparak direksiyon kontrolünü kaybetmesi sonucu araç yolun kenarındaki fındık bahçesine girerek durabilmişti. Günaydın olaydan yara almadan kurtulurken, saldırganlar olaydan sonra kaçmış, araçta çoğu benzin deposu çevresinde olmak üzere 7 kurşun deliği bulunmuştu. Jandarmanın olay yerinde yaptığı incelemede ise mermi kovanına rastlanılmaması kafalarda soru işareti yaratmıştı. Nuri Günaydın, kurşunlama olayı sonrası yaptığı açıklamada da ‘derin devlet’in çok şey bildiği için kendisini öldürtmeye çalıştığını iddia etmişti.
EVİNDE G- 3 BULUNDU
Jandarma ekipleri, bir ihbar üzerine 9 Kasım Cuma akşamı Nuri Günaydın'ın OF İlçesi'Ne bağlı Dumlusu Köyü'ndeki evine baskın düzenledi. Evde yapılan aramada G-3 marka otomatik piyade tüfeği ile bu tüfeğe ait çok miktarda mermi ele geçirildi. Nuri Günaydın, ifadesi alındıktan sonra sevkedildiği mahkemece tutuklandı.
SALDIRI REKLAM AMAÇLI MI
Bu arada Nuri Günaydın'a yapılan silahlı saldırıyla ilgili çok ilginç iddialar da ortaya atıldı. Jandarmanın yaptığı araştırmada, Günaydın'ın aracına ateş açılan silahla evinde bulunan silahın aynı olabileceği belirtildi.
Bu ihtimal üzerine Nuri Günaydın'ın otomobilinden çıkan mermi çekirdekleri ile evinde bulunan silahı balistik inceleme için Samsun'a gönderildi. Kurşunlama sonrasında olay yerinde hiçbir mermi kovanı bulunmamasının da jandarmanın saldırıyı Nuri Günaydın'ın kendi reklamını yapmak amacıyla düzenletmiş olabileceği ihtimali üzerinde durmasına yolaçtığı vurgulandı. Bu arada Nuri Günaydın'ın, saldırıdan hemen sonra jandarma yerine Trabzon'daki 2 gazeteciyi aradığı ve olay yerine gelerek haber yapmalarını istediği, jandarmayı ise gazetecilere haber verdikten sonra aradığı belirtildi. Konuyla ilgili iki gazetecinin de ifadesine başvurulduğu öğrenildi.