İşadamı olmasam akademisyen olurdum

YÖNETİCİLİK SIRLARI - 8
Yenibirlider Derneği, 120 bin üniversitelinin sorularını iş dünyasının duayenlerine soruyor. Yanıtları Hürriyet yayınlıyor

Siz ve aileniz için sanatın ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Bu merak nereden geliyor?
- Ailemizin müzik ve plastik sanatlara ilgisi büyüktü. Sanat çevreleriyle ilişkileri nedeniyle de ben ve kardeşim çocukluğumuzdan başlayarak sanatçılarla yakın olduk. Biz, sanatı aile ortamında ve doğal olarak sevdik; merakımız da buradan geliyor sanırım. Sanatı, insanın duygu ve düşüncelerini geliştiren, yücelten bir yaratıcılık alanı olarak görüyorum, toplumların ve insanlığın ortak yaşama iradesini güçlendiren bir etkinlik olduğunu düşünürüm.

Bugüne kadar kaç gence müzik okuluna gitmesi için burs verdiniz?
- Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı tarafından yıllardır, şimdi çok büyük çoğunluğu ülkemizin önemli besteci ve icracıları olan 100’ü aşkın olağanüstü yetenekli genç sanatçıya, dünyaca tanınmış eğitim kurumlarında lisansüstü çalışmalar yapabilmeleri için burs verildi.

Eczacıbaşı ailesinden değil de, üniversiteden yeni mezun herhangi bir genç olsanız hayatınızı nasıl planlardınız?
- Hem eğitimim sırasında hem de özel yaşamımda fizik ve kimya alanlarına büyük ilgi duydum. Eğer babam tarafından başlatılmış sanayi girişimleri olmasaydı, büyük olasılıkla bu alanlarda çalışan bir akademisyen olurdum. Ancak, iş yaşamına da bilinçli ve istekli olarak girdim. Bu kararımdan bugün de memnunum.

Gençlere bu konuda ne gibi tavsiyeleriniz var?
- Bugüne kadarki deneyimlerim, gençlerin ilgi ve istek duydukları alanlarda çalıştıklarında başarılı olduklarını gösterdi. Dikkatimi çeken bir başka nokta da her iş alanının kendine özgü fazladan çaba ve fedakarlık gerektiren yanları olduğu. Örneğin, araştırmacıysanız günleriniz kapalı bir laboratuvarda, yöneticiyseniz otel ve havaalanlarında geçebiliyor. Baştan bilinçli bir tercihte bulunup kararlı olanlar, başarıya ulaşıyorlar.

Türkiye ekonomisi hızla büyüyor. Eczacıbaşı Grubu’nun yeni yatırımları var mı?
- Son altı yıl içinde yapı ürünleri grubumuz yurtiçinde kapasite genişleme yatırımlarının yanı sıra ArGe Merkezi yatırımlarını tamamladı. Yurtdışındaysa önemli şirket satınalmaları gerçekleştirerek dünya pazarlarında tanınan markaların sahibi oldu. Bunların arasında karo alanında Villeroy & Boch, banyo mobilyaları alanındaysa Burgbad markaları var. Bizim için çok kritik bir pazar olan Rusya’da da yeni bir tesis kurarak karo üretimine başladık. Bunların dışında gayrimenkul sektörüne yaptığımız yatırımlar devam ediyor, Ormanada projemiz önemli bir yere sahip.

Eczacıbaşı hep bilinen bir aile oldu fakat biz hep sizi tanıdık. Ailedeki genç kuşakları neden tanımıyoruz?
- Ailemizin gençleri henüz iş yaşamına girmediler, bu nedenle de kendi arkadaş çevreleri dışında tanınmamaları son derecede doğal. Bizim bir oğlumuz ve kızımız var. Her ikisi de üniversite öğrenimlerini bitirdiler ve yurtdışında çalışma dönemini tamamlama aşamasına geldiler.

Babanız Nejat Eczacıbaşı’ndan aldığınız en önemli ders nedir?
- Kendine saygısı olmayan insanlardan uzak durmak, sorumluluk alabilen ve kendini geliştirmesini seven insanlarla çalışmak, aldığım derslerin başında geliyor. Karşı görüşleri dinlemeyi de kendisinden öğrendim. Sosyal sorumluluk önceliğini unutmamanın, ülkemizin parlak geleceğine ve potansiyeline inanmanınsa, babamızdan kalan çok önemli bir miras olduğundan eminim.

Sizin için hayatta para nelerin olçüsü?
- Bir girişimin ya da becerinin karşılığında kazanılan para, o girişimde başarının ya da sahip olunan becerinin değerini gösterir. Ancak, para asla bir toplumsal statü ölçüsü olarak düşünülmemeli.

Hayattaki en büyük başarınız ve başarısızlığınız nedir?
- Mutlu bir ailem olmasını ve iş yaşamımda istikrarlı olarak gelişen bir topluluğun yöneticisi olmayı en büyük başarı kabul ediyorum. En büyük başarısızlıklarımsa sanıyorum iş yaşamında kaçırılmış fırsatlar. Bunların neler olduğunu zaman gösterir.

Üniversiteli girişimcileri hangi sektörlerde görmek istersiniz?
- Dünya çapında söz sahibi olabilecekleri ya da fark yaratabilecekleri ‘yeni nesil’ iş alanlarını arayıp girişimde bulunmalarını öneririm.

Bülent Eczacıbaşı’nın en büyük hayali nedir?
- Büyük bireysel hayaller çağı geçti. Şimdi, büyük toplumsal yönelişleri zamanında kavrayarak onlara uygun, öncü, yenilikçi tutumları benimseyebilen kişi ve kuruluşlar başarılı oluyor. Bugünün ve geleceğin de toplumsal yönelişi, kuruluşların, ülke ekonomilerinin, global sistemin sürdürülebilirliğinin sağlanması. Ben de, Eczacıbaşı Topluluğu’nun bu alanda ileri adımlar atabilmesini ve olumlu sonuçlar alabilmesini çok istiyorum.

Binicilik vazgeçilmezim

Hobileriniz neler?
- Türkiye ve dünyadaki sanat olaylarını, vaktim elverdiği ölçüde izlemeye çalışıyorum. Dünyanın ilgi çekici ve güzel yerlerine seyahatler yapmak, oralarda gördüklerimizi fotoğraflamak da çok sevdiğim uğraşlar. Küçük yaşlardan beri sevdiğim binicilik sporu da vazgeçemediğim meraklarım arasında.

En çok sevdiğiniz kitap nedir?
- Sanırım Goethe’nin ‘Faust’ adlı tiyatro oyunu, lise yıllarında ders kapsamında ilk kez okuduğumdan beri beni en çok etkileyen kitap. Bu kitabı her okuyuşta birçok insanlık haliyle ilgili yepyeni çözümlemelerle karşılaşıyorum. Bunların başındaysa, insanın sınırlarını aşma ihtirasının hem ne kadar içten ve doğal bir duygu olduğu hem de bunun için ahlaki olmayan yollara başvurulmasının mutluluğa ulaştırmadığı gerçeği geliyor. Bence eserin anafikrini, ihtiraslarımızdan vazgeçmememiz, ancak onları etik yollardan gerçekleştirmeye çalışmamız gerektiği oluşturuyor.

Beğendiğiniz bir söz?
- İnsanlarda üç özellik ararım: Dürüstlük, akıl ve enerji... Birincisi eksikse diğer ikisi sizi mahveder. Warren Buffett’nin bir sözü...