Güncelleme Tarihi:
Şikayetçi Polen Atay ifadesinde, olay günü oturma odasında eşiyle yaşadığı tartışmaların dayanılmaz hale geldiğini belirterek "Bu aileden ve eşimden ayrılmak istiyordum. Nasıl söylerim bilemiyordum. Daha öncede şiddet görmüştüm. Yatak odasına geçtim yanlış anlaşılmalar yüzünden çok üzgündüm. Sonra Can geldi, ben de 'Bu ailede bulunmak istemiyorum. Seni bu aileden kopartmak istemiyorum, ayrılmak istiyorum' dedim. Yanımda durduğunu hatırlıyorum. Sırtıma çok sert bir darbe aldım. Karanlık oldu. Sadece boğulduğumu hissettim. Sırtıma öyle bir darbe aldım ki belki de o yüzden nefessiz kaldım. Acaba öldüm mü dedim, sonra uyandığımda hastanedeydim" dedi.
Hafıza kaybının olduğunu ve her şeyi hatırlamadığını, gözünü açtığı özel bir psikiyatri hastanesinde hemşireye eşini sorduğunu, hastane koridoruna çıktığımda çok farklı insanlar gördüğü için nerede olduğunu sorduğunu belirten Polen Atay, "Ailem geldi. Can'ı sordum 'Gelecek' dediler. Sinir krizi geçirdim. İlaç verildi ve saatler sonra uyandım Sonra odam değişti. Anneme sorular soruyordum, çünkü hatırlamıyorum yaşananları. Annemin telefonundan Can'a saçma sapan mesajlar gönderdim. Ama en korkuncu Can'ın bu mesajları hafıza kaybı yaşadığımı bilmesine rağmen dosyaya delil olarak sunması. Bana karşı bir senaryo yazdılar. Ailem hastaneden çıkarmak istedi. Can ve babası hastaneyi bastı. 'Bu kız deli çıkaramazsınız' dediler. Başhekim onay verince çıktım. Boynumda herhangi bir iz yoktu" diye konuştu.
"İSMİMİ TEMİZLEMEK İÇİN BURADAYIM, SUÇSUZUM"
Sanık Can Atay ise "Eşim neredeyse ölüyordu. 3 dakikaya kadar asılı kalmış olmalı ki bilinci gitti. Ben ne eşimin sırtına vurdum, ne de tokat attım. Aşk mesajlarımız orada duruyor. Madem öyle annesi nasıl aşk mesajları atmasına nasıl izin verdi?. Ben eşimi gönlümde affettim ama hepsi iftira. Polen'de günah bulmuyorum, affettim bu yalanı babası söyletti. O hayata döndürdüm bana teşekkür edecekleri halde 2.5 yıldır bu şekilde suçlanıyorum. Bana dua edip teşekkür edecekleri yere organize suç gibi planlı cinayete sokmaya çalıştılar ama tutmadı. Babası anlaşırız demiş. Siz kızınızı boğan biriyle anlaşırmısınız? Beni medyaya madara ettiler. Ben yarın öbür gün hayat kurmak istiyorum. İsmimi temizlemek için buradayım. Suçsuzum elimi sürmedim" dedi.
YURT DIŞI YASAĞI TALEBİNE RET
Mahkeme heyeti, olayın yaşandığı evde 12 Haziran'da keşif yapılmasına karar verdi. Polen Atay'ın avukatlarının yurt dışı yasağı konulması talebini ve Can Atay'ın avukatlarının 112 acilin arandığı telefon kayıtlarının dinlenmesi taleplerini reddeden heyet, duruşmayı erteledi. Duruşma çıkışınde Can Atay, "Yakında adalet yerini bulacak arkadaşlar çok merak ediyorum" dedi. Taraflar, güvenlik önlemleri altında farklı çıkışlardan adliyeden ayrıldı.
ÖNCEKİ DURUŞMADA 3 GÜNLÜK DİSİPLİN HAPSİNE ÇARPTIRILMIŞTI
Bir önceki duruşmada, savunma yapan Can Atay, "Sinirlenince kendi istediği şeylerin olması için kendine zarar verme eğilimi olan bir kızdır" diyerek olay günü eşinin kapısında bornoz ipi bulduğunu anlatmıştı. Can Atay, "Kapıyı ittirerek açmak zorunda kaldım. Polen yere yığıldı. Ölü gibiydi. Ayaklarından tutup düz çektim. Ağızdan nefes verdim. O panikle babamı aramışım. Babam açmayınca site güvenliğini aradım. Ambulans istedim. Sonra 112'yi aradım. Güvenlik görevlisi Tayfur, Polen'in dilinin boğazına kaçtığını görünce ağzını açtı. Bu sırada site müdürü de geldi. Sonra diş fırçası yardımıyla dilini çekip nefes almasını sağladılar. Eşimin hayatını kurtardım. Asla eşime karşı öldürmeye yönelik bir eylemim olmadı. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" demişti. Duruşma sonunda Polen Atay'ın avukatı Sibel Engin'e omuz attığı iddia edilen Can Atay, 3 günlük disiplin hapsi verilerek duruşma sonunda tutuklanmıştı.