Irkçılığa bilimle yanıt vereceğiz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2011 00:00
Başbakan Tayyip Erdoğan, 1915 olayları ve terörün Türkiye’yi sıkıştırmak için araç olarak kullanıldığını belirterek, “Biz, popülist, kavgacı bir söylem, anlık reaksiyon yerine, tarihin, bilimin rehberliğinden faydalanmak zorundayız ve bunu da yapıyoruz” dedi.
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nda konuşan ve bilim adamlarından yakın tarihe yönelik çalışmalara ağırlık vermelerini isteyen Erdoğan özetle şunları söyledi:
Sıkıştırma gayreti
Bilim denildiğinde, sadece fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi bilim dallarının anlaşılması; sosyoloji, uluslararası ilişkiler, iktisat, felsefe, antropoloji, tarih gibi dalların ihmal edilmesi, ilerlemenin de kalkınmanın da eksik ve aksak olmasına yol açacaktır. Bugünlerde, bu alanlarda önemli hadiselere ülke olarak, millet olarak hep birlikte şahit oluyoruz. Türkiye’nin, ekonomik gücünden, siyasi ve diplomatik gücünden, her gün büyüyen, istikrarla büyüyen gücünden rahatsız olanlar, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye’yi sıkıştırma gayretinin içine giriyorlar.
Kalıcı çözüm istiyoruz
Türkiye’yi sıkıştırmak için bir araç olarak kullanılan, hem terör meselesine hem de 1915 olayları meselesine karşı bizim yapmamız gereken, bilimin, bilginin ve tecrübenin rehberliğinden istifade etmektir. Anlık tepkiler, anlık reaksiyonlar, geçici çözümler bizi neticeye götürmez. Çok boyutlu düşünmek, uzun vadeli düşünmek ve son derece sağlam, etkili, kalıcı çözümler üretmek durumundayız. Terör karşısında, güvenlik tedbirleri kadar artık sosyolojinin, psikolojinin, iktisadın, diplomasinin birikimlerinden de istifade etmek zorundayız ve biz artık bunu yapıyoruz.
Belgeyle konuşacağız
Aynı şekilde, bazı ülkeler tarafından Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştürülmek istenen 1915 olayları karşısında da biz, popülist, kavgacı bir söylem, anlık reaksiyon yerine, tarihin, bilimin rehberliğinden faydalanmak zorundayız ve bunu da yapıyoruz. Biz, haksız, hukuksuz, art niyetli, ırkçı ve ayrımcı kampanyalar karşısında, sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerimizle ve bilimin diliyle konuşacağız. Biz, parlamentolardaki oylamaları değil, kütüphaneleri, arşivleri, bilimsel araştırmaları dikkate alacak, karşı tezlerimizi sağlam temeller üzerinde dünya kamuoyuyla paylaşacağız.
Bilim adamlarına çağrı
O sebeple, bilim camiamızdan, araştırmacılardan, üniversitelerimizden ben özellikle rica ediyorum; Lütfen, yakın tarihimize ilişkin çalışmalara çok daha fazla ağırlık verelim. Üniversitelerde bölümlerle, kürsülerle, enstitülerle, yakın tarih çalışmalarını daha da yoğunlaştıralım, daha cazip hale getirelim. Unutmayalım ki, bilimin boş bıraktığı alanı, işte son günlerde gördüğümüz gibi popülist siyasetçiler, ırkçı ve ayrımcı istismarcılar dolduracaktır.
Türk kökenli Alman Uyum Bakanı
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney’i kabul etti. Erdoğan, Öney ile Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde Vilayetler Evi’nde bir süre görüştü. Görüşmede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de bulundu. Öney daha sonra Şahin’le ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile de bir araya geldi.
Sıkıştırma gayreti
Bilim denildiğinde, sadece fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi bilim dallarının anlaşılması; sosyoloji, uluslararası ilişkiler, iktisat, felsefe, antropoloji, tarih gibi dalların ihmal edilmesi, ilerlemenin de kalkınmanın da eksik ve aksak olmasına yol açacaktır. Bugünlerde, bu alanlarda önemli hadiselere ülke olarak, millet olarak hep birlikte şahit oluyoruz. Türkiye’nin, ekonomik gücünden, siyasi ve diplomatik gücünden, her gün büyüyen, istikrarla büyüyen gücünden rahatsız olanlar, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye’yi sıkıştırma gayretinin içine giriyorlar.
Kalıcı çözüm istiyoruz
Türkiye’yi sıkıştırmak için bir araç olarak kullanılan, hem terör meselesine hem de 1915 olayları meselesine karşı bizim yapmamız gereken, bilimin, bilginin ve tecrübenin rehberliğinden istifade etmektir. Anlık tepkiler, anlık reaksiyonlar, geçici çözümler bizi neticeye götürmez. Çok boyutlu düşünmek, uzun vadeli düşünmek ve son derece sağlam, etkili, kalıcı çözümler üretmek durumundayız. Terör karşısında, güvenlik tedbirleri kadar artık sosyolojinin, psikolojinin, iktisadın, diplomasinin birikimlerinden de istifade etmek zorundayız ve biz artık bunu yapıyoruz.
Belgeyle konuşacağız
Aynı şekilde, bazı ülkeler tarafından Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştürülmek istenen 1915 olayları karşısında da biz, popülist, kavgacı bir söylem, anlık reaksiyon yerine, tarihin, bilimin rehberliğinden faydalanmak zorundayız ve bunu da yapıyoruz. Biz, haksız, hukuksuz, art niyetli, ırkçı ve ayrımcı kampanyalar karşısında, sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerimizle ve bilimin diliyle konuşacağız. Biz, parlamentolardaki oylamaları değil, kütüphaneleri, arşivleri, bilimsel araştırmaları dikkate alacak, karşı tezlerimizi sağlam temeller üzerinde dünya kamuoyuyla paylaşacağız.
Bilim adamlarına çağrı
O sebeple, bilim camiamızdan, araştırmacılardan, üniversitelerimizden ben özellikle rica ediyorum; Lütfen, yakın tarihimize ilişkin çalışmalara çok daha fazla ağırlık verelim. Üniversitelerde bölümlerle, kürsülerle, enstitülerle, yakın tarih çalışmalarını daha da yoğunlaştıralım, daha cazip hale getirelim. Unutmayalım ki, bilimin boş bıraktığı alanı, işte son günlerde gördüğümüz gibi popülist siyasetçiler, ırkçı ve ayrımcı istismarcılar dolduracaktır.
Türk kökenli Alman Uyum Bakanı
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney’i kabul etti. Erdoğan, Öney ile Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde Vilayetler Evi’nde bir süre görüştü. Görüşmede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de bulundu. Öney daha sonra Şahin’le ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile de bir araya geldi.