İranlı patenci Edirne’de mülteci

Güncelleme Tarihi:

İranlı patenci Edirne’de mülteci
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2008 00:00

Ekber İbrahimzade (23) tekerlekli pateniyle İran’ı iki kez baştan başa gezerken, ülkesinde nam saldı. Gazetelerde haberleri yayınlandı, hükümet tarafından desteklendi. Geçen yıl 6 Ekim’de başlamayı planladığı üçüncü paten yolculuğu, ülkenin kuzeyinden başlayıp 14 eyalet ve 300 kentten geçerek Tahran’da sona erecekti.

2008 yılında yapmayı düşündüğü dördüncü yolculuk ise, büyük bir macera olarak duyuruldu: Venedik’ten Çin’e kadar tarihi ipek yolunu kayarak geçecekti; İran Paten Federasyonu’ndan bir yetkiliye göre bu sayede bir İngiliz’e ait önceki dünya rekorunu kıracaktı. Hatta, İran medyasına göre, ülkenin turizmine katkıda bulunacak, uyuşturucuyla mücadeleyi ve ülkenin barışçı nükleer politikasını desteklemiş de olacaktı... Ama birdenbire Ekber İbrahimzade ortadan kayboldu. Çünkü tam o sırada kardeşinin pasaportuyla ülkesini terk etmiş, Türkiye’ye kaçmıştı. Şimdi Irak, Afganistan, Çin, Fas, Cezayir gibi ülkelerden kaçan 300’e yakın kaçakla birlikte Edirne’de Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı bir barınma evinde kalıyor. Ülkesinde o kadar ilgi uyandıran patenli yolculuklarında yanında taşıdığı defterin nasıl başını yakıp onu bir siyasi mülteciye çevirdiğini anlattı.

Ekber’in maceracı bir ruha sahip olduğu çok gençken belliydi. Ailesinin yanından ayrılıp Tahran’da yalnız yaşamaya karar verdiğinde sadece 14 yaşındaydı. Filmlerde oynayarak hayatını kazandı. Bunları yaparken liseyi dışarıdan bitirmeyi de ihmal etmedi. Uzakdoğu sporlarıyla ilgilenirken, 2005 yılında 20 yaşındayken tekerlekli pateni keşfetti. Amacını belirlemişti: İran’ı baştan başa gezmek. "Gezmek istiyordum ama bir turist gibi değil. Araba yolculukları bana zevk vermiyor. Geçtiğin yerleri keşfedemiyorsun, sağı solu inceleyemiyorsun. Yaya olarak gitmek çok vakit kaybı. Patenle gezersem hem istediğim gibi bir seyahat yaparım hem de yeni bir spor dalı denerim diye düşündüm."

Ekber İbrahimzade, pateni keşfetti keşfetmesine ama paten kaymayı bilmiyordu. Üç gün boyunca neredeyse 24 saat paten üzerinde vakit geçirerek, gece otoyollarda düşe kalka, dizleri parçalana parçalana öğrendi. "Bundan sonra yapmam gereken kendime sponsor bulmaktı. Turizm Bakanlığı’na başvurdum ama bana izin vermediler. Bunun üzerine İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın yardımcısı İsfandiyar Rahim Meşai ile görüşüp onu ikna ettim. Ve pateni öğrendikten sadece beş gün sonra yola çıktım."

Ekber İbrahimzade’nin yaptığı bu ilk patenli seyahat, İran kamuoyu tarafından tanınmasını sağladı ve Guinness Rekorlar kitabına da girmesine vesile oldu. Bu ilk yolculuğunda 37 günde 2750 kilometre yol gitti ve ülkesini doğudan batıya dolaştı. Ardından batıdan doğuya doğru ikinci bir seyahat planladı. Onu da 80 günde 4 bin kilometre yaparak tamamlamayı başardı. Bu sürede bazen pateniyle saatte 100 kilometre hıza ulaştığı oluyordu. Meşhur olmuştu. İkinci seyahatten Tahran’a dönüşünde onu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Meşai karşıladı.

Patenli seyahati sırasında Ekber’e bir otomobil eşlik ediyordu. Otomobilde büyük bir defter bulunduruyordu Ekber. Uğradığı her yerde halka çağrıda bulunuyor, bu deftere rejimle ilgili düşüncelerini yazmalarını istiyordu. Dönüşünde bu izlenimleri kamuoyuyla paylaşmayı planlamaktaydı saf saf.

İkinci seyahatinden Tahran’a döndükten sonra, üçüncüsüne hazırlanırken, rejime karşı suç işlediği için hakkında bir tutuklama kararı çıkarıldığını İran gizli servisinden bir tanıdığının uyarısıyla öğrendi. Halkın o deftere rejim hakkında fikirler yazması, yetkililerin pek hoşuna gitmemişti. İstihbaratçı tanıdığı, "Sen ne yaptın! O defterler yüzünden başın belaya girdi. Kaçabiliyorsan kaç" diye uyardı. Gazeteler ülkeyi baştan başa geçeceği üçüncü yolculuğunu ballandıra ballandıra anlatırken, İbrahimzade, kardeşinin pasaportuyla Türkiye’ye attı kendini.

Geçen 12 Aralık’ta İstanbul’a vardı. Aksaray’da üç gün bir otelde kaldı. Otobüste yanında yolculuk yapan İranlı biri sayesinde, 1000 dolar karşılığında onları Yunanistan’a götürebilecek bir kaçakçıdan haberdar oldu. Ama apar topar kaçtığı için üzerinde pek parası yoktu. İranlı bir arkadaşından 300 dolar yollamasını istedi ve kaçakçıya en fazla 300 dolar verebileceğini söyledi. Kaçakçı kabul etmeyince Ekber başının çaresine bakmaya karar verdi.

Kapıkule sınırından gizlice geçecekti. Beş saatlik yürüyüşten sonra, sınırın iki kilometre ötesine vardı. Yağmur çamur içinde telleri keserken karşı tarafta onu köpekli polislerin beklediğini bilmiyordu. Sınırı geçer geçmez Bulgar polisleri onu yakalayıp Bulgaristan’daki Birleşmiş Milletler’in mülteci kampına yolladı.

Ekber İbrahimzade, BM’den yetkililerin ona yardım etmesini beklerken, bir ay sonra apar topar sınır dışı edilip Türkiye’ye geri gönderildi. Bunun üzerine iki ay önce BM yetkilileriyle görüşerek bu kez Türkiye’de kalmak istediğini söyledi.

Şu anda haber bekliyor. İran’a geri gönderilme ihtimali onun için bir kábus. "Asmazlarsa en iyi ihtimalle 20-30 yıl hapis yatarım" diyor.

Hayallerim var

Ekber İbrahimzade, Türkiye tarafından kabul edilirse Türkiye’yi baştan başa geçmek ve bir tekerlekli paten federasyonu kurulmasına öncülük etmek istiyor. Ardından bir büyük hayali daha var: Çin Seddi’ni patenle geçmek. Bir başka projesi de patenle dört yıl sürecek bir dünya turuna çıkmak. UNICEF ile birlikte yapmayı hayal ettiği bu proje gerçekleşirse, elde edilen geliri Türkiye’deki mülteci kamplarına vermek istiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!