Güncelleme Tarihi:
Belki ilerde çocukların seçimdeki oy eğilimleri ve etkisi anlaşılır ama şimdi erken.
Bilinen tek şey kendisine “çöpcü” yakıştırması yapan, din adamı değil mühendis olan Ahmedinecad’ın Rafsancani’yi yüzde 65 oyla geçmiş olması.
Şu andaki görüntü, karaçarşaflıların reform yanlısıolanlara karşı zafer kazanmış oldukları yönünde.
Bu seçim sonuçlarına zafer demek ne kadar doğru, o da tartışılabilir.
Son derece tutucu olduğu bilinen yeni cumhurbaşkanının, komşumuz İran’da kafaları karıştıracak bir kimlik ve inanışta olması.
Tabii bizi de ilgilendiriyor ama daha çok ABD ve AB’yi daha fazla ilgilendiriyor bu son durum.
ABD’nin Irak’daki durumu malûm.
Suriye ile gerginliği de ortada.
Zaten İran’la arası nane molla idi.
İran’da yönetime iyice hakim olan mollaların orta ve uzun vadede ne yapacakları bilinmiyor.
Dünyadaki karışıklar ve dertler yetmiyormuş gibi bir de gerginliği tırmandırmaya aday Ahmedinecad’ın surpriz bir şekilde İran Cumhurbaşkanı olması geleceğe yönelik kaygıları arttırmaya yetiyor de artıyor bile.
Demem o ki: İran’da 15 yaşındaki çocuklara oy hakkı tanımakla iyi mi edildi?
Eğer bu çocukların oyları etkili olduysa ve Ahnedinecad seçimleri bunlar sayesinde kazandıysa bir değil, iki kere düşünmek gerek.
Hiç unutmam. Daha ilkokul son sınıfında bile değildim. Mahalle komşumuzun yeni evlenen kızı ile kocası arasındaki kavgaya yakından tanık olmuştum. Bu olay mahkemelik oldu. Damat bir gün “Benim karıma hakaret ettiğimi söylüyorlar, ben kötü bir laf söyledim mi? deyince “Hayır” demiştim. O da beni tanık göstermişti. İlk duruşmada damat lehine tanıklık yaptım. Duruşma ertelendi. İkinci duruşmadan önce annem gelip “Bak bu damat iyi değil. Bizim komşumuzla aramızı açmak istemiyorsan, ilk duruşmada söylediğinin aksini söyle” diye duygu sömürüsü yapmıştı. Annemin hatırını kırmamak için ikinci duruşmada, daha önce söylediklerimi inkar edip “Yanlış hatırlamışım” dedim. Hâkim bey başını şöyle bir kaldırdı. Etrafa ve sonra bana baktı:
“Çocuk kaşığı ile yoğurt karıştırılmaz. Karıştırılırsa da böyle olur” demişti.
Bu lafı 50 yılı aşkın süredir hiç unutmam. Derim ki “İran’da da çocuk kaşığı ile yoğurt karıştırılmış olmasın”
Sevgiler,
Sezai