İran ile Avrupa yolunu izlemek

Güncelleme Tarihi:

İran ile Avrupa yolunu izlemek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2001 00:00

BRÜKSEL'de bugün gerçekleşecek olan bir buluşma Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor.İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, İran ile AB arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek üzere bugün Brüksel'e geliyor.Bu bir ilk. Çünkü İran İslam Devrimi'nden, yani 1979'dan bu yana ilk kez üst düzey bir yetkili, Avrupa Birliği'ni resmen ziyaret ediyor.AB ülkeleri ile İran arasında, zaten uzun bir süreden beri gelişmekte olan ikili ilişkilerin Avrupa Birliği platformuna taşınması, Türkiye'yi Washington ile Brüksel arasında sıkıştırıyor.ABD-İsrail-Türkiye üçgeni mi, Ortadoğu'da Avrupa startejisi mi? Bu soru, şu anda acil gibi görünmese de, yanıtı bir an önce düşünmekte yarar var. İsrail Savunma Bakanı Ankara'yı ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada, 'Bölgede ortak düşmanımız olan İran'ın füzelerine karşı savunma kalkanı geliştirmeliyiz' dediğinde, Türkiye'nin tehdit değerlendirmelerinin farklı olduğu gerekçesiyle Ankara'da rahatsızlık duyuluyorsa, karar verme vakti gelmiş demektir. İran'a karşı tutumda, kaderimizi birleştirmeye hazırlandığımız AB yolu mu, yoksa Washington-İsrail çizgisi mi izlenecek.* * *AVRUPA Birliği kaynakları, İran ile ilişkilerin geliştirilmesinin ardında, Hatemi'ye ve reformcu kanada destek arzusunun yattığını söylüyorlar.Tabii, koşulsuz değil. Ticaret anlaşmalarını siyasi koşullar da takip edecek. Avrupa'nın hangi koşullardan söz ettiği malum. İnsan hakları ihlallerine, İslamcı terör örgütlerinin desteklenmesine son verilmesi ve kitle imha silahlarının azaltılması.Bu ziyaret, öte yandan Brüksel ile Washington arasındaki yaklaşım farkını ortaya çıkartıyor. Bush Yönetimi, göreve geldiğinde İran'a yaptırım yasasının kaldırılmasını tartışıyordu, ama olmadı. Hatta yaptırımların iki yıl ile sınırlandırılması önerisi bile, büyük petrol şirketlerinin çabalarına rağmen kabul edilmedi. İran-Libya yaptırım yasası Kongre'de geçen temmuz ayında onaylanırken, beş yıl sınırı korundu. Bu da, 2004 yılının sonuna kadar İran'a yatırım yapan tüm şirketleri ABD ambargosu ile yüz yüze bırakıyor.Buna rağmen, ENİ, BP gibi Avrupa'nın büyük petrol şirketleri İran'a geri döndüler bile. Washington, Avrupa'yı ticari çıkarlarını güvenlik çıkarlarının önüne çekmekle eleştirse de, İran Brüksel yoluyla Batı'ya yaklaşıyor.* * *DIŞ politikasını, bölgesel çatışmalara taraf olmak yerine savunma kalkanı projesine odaklamış görünen Bush Yönetimi, İran'ı potansiyel düşman listesine yerleştirirken Türkiye'yi de seçimle yüz yüze bıraktı.İran ile komşuluktan gelen yakın ilişkiler bir yana, Harrazi'nin bugün başlayan ziyaretiyle açılan yeni dönemde Avrupa ile İran arasındaki ilişkiler geliştiğinde Türkiye, hem bu ticaret yolunun başında olacak hem de Avrupa alanında yaratılacak olanakları değerlendirebilecek.Avrupa çizgisi, Türkiye'ye Hazar ve Kafkasya'da, siyaset ve ticareti kullanabileceği kozlar verecek. Washington-İsrail-Türkiye modeli ise, tehdide dayalı caydırıcılık rolünü dayatacak.Birincisi yani Avrupa çizgisi, İran'ı ortak değerlerin paylaşıldığı bir alana çekmeyi öngörüyor. İkincisi ise marjinalleştirmeyi. Washington'da oturuyor olsanız neyse de, Türkiye'deyseniz yanı başınızda nasıl bir komşu görmeyi tercih edersiniz?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!