Güncelleme Tarihi:
Büyükelçi, İran'ın Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerini düzeltmek için "tüm imkanlarını kullanabileceğini de söyleyerek, Ankara'ya "Esad rejimi ile ilişkilerinizi düzeltmeye katkıda bulunabiliriz" mesajı verdi.
"TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ MEZHEPLERİN İŞBİRLİĞİNİN ÖRNEĞİ"
İran'ın "Şii bir ülke" olduğunu vurgulayan İran Büyükelçisi, şöyle dedi; "Şii bir ülke ve İslami devrim yaşayan bir ülke olarak İran, kesinlikle İslam dininden en fazla karlı çıkacak ülke olacaktır. İran ve Türkiye arasındaki kardeşçe ilişkiler İslam dünyasında mezheplerin bir arada yaşamasının en önemli örneğidir" dedi.
"İRANLI KOMUTAN KANDİL'İ ZİYARET ETMEDİ"
Türkiye-İran ilişkilerinin bazı çevreler tarafından "günlük tüketim" için kullanıldığını, medyada iç politika bağlantılı bu tip haberlere itibar edilmemesi gerektiğini de söyleyen Bikdeli, "İran Devrim Muhafızları Komutanı'nın altı kez Kandil'e gittiğini iddia edenler ne İran'ı, ne Devrim Muhafızlarını, ne de Komutanı tanımıyorlar" dedi.
"KOMŞULARINA SORUN YARATAN ÜLKE RAHAT ETMEZ..."
İran Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli, İran'ın komşularına, özellikle de Müslüman komşularıyla ilişkilerine büyük önem verdiğini söyleyerek, şöyle konuştu;
"Dış politika komşularla başlar, komşularla gelişir ve güçlenir. Dünyanın her yerinde kim komşuları için sorun yaratır, komşularını kötüye ve soruna yöneltir ise, bu ülke rahat edemez..."
"TÜRKİYE İLE SURİYE'DE SİYASİ ÇÖZÜM İÇİN ANLAŞTIK";
İran Büyükelçisi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Tahran ziyareti sırasında, Türkiye ve İran'ın şu konularda birlikte çalışmak konusunda uzlaştığını açıkladı;
- Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunması
- Suriye'de iç savaşın durdurulması ve ateşkesin sağlanması
- Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünün sağlanması ve Suriye halkına insani yardım içerilmesi
- Suriye sorununa barışçı bir çözüm bulunması, askeri bir çözümün mümkün olmadığı
- Suriye'de aşırı akımlar ve terörle mücadelenin önemi.
"İRAN'IN KATILMASI, CENEVRE KONFERANSININ CİDDİYETİNİ GÖSTERİR"
Bikdeli, Suriye'de çatışan tarafların da katılacağı ve Ocak ayında yapılması planlanan Cenevre-2 Konferansı için İran'ın resmi davet alıp almadığı konusunda henüz bilgisi olmadığını,
NÜKLEER ANLAŞMA; "BARIŞTAN YANA OLANLAR KAZANDI"
İran'ın nükleer programı konusunda varılan anlaşmanın, "savaştan yana olanların kaybetmesi, barış ve diyaloğu destekleyenlerin ise “kazanması" anlamına geldiğini söyleyen İran Büyükelçisi şöyle konuştu;
"İRAN'LA ANLAŞMA SAYGIYLA OLUR, YAPTIRIMLA DEĞİL..."
"Bu anlaşma ile İran'ın barışçı nükleer enerji kullanma hakkına vurgu yapmıştır. İran'la anlaşma sadece saygıyla olur, yaptırım yoluyla olmaz. Bu anlaşma bunu göstermiştir. Sadece İran için değil, kendi hukukunu savunan tüm halklar için kazanımdır."
"TÜRKİYE'DEN GELEN TEBRİKLERDEN MEMNUNUZ..."
İran'ın nükleer programı üzerinde varılan antlaşma konusunda Türkiye'de çeşitli siyasi parti liderlerden tebrik mesajları aldıklarını hatırlatan İran Büyükelçisi, "Allah'ın izniyle Türkiye ve İran olarak birbirimizin yanında durarak, gelecekte büyük ve güçlü günlere şahit olacağız" dedi.
"İSLAM VE EKONOMİ KONUSUNDA ROLÜMÜZ BÜYÜK"
İran Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli, Türkiye ve İran'ın "İslam ve ekonomi" alanlarında bölgede çok önemli rol oynadığını söyledi. Büyükelçi, "Türkiye ve İran İslam ve ekonomi alanında bölgedeki iki büyük unsur" dedi.
HAKAN FİDAN İSRAİL AJANLARININ ADINI VERDİ Mİ?
Türkiye ile İran arasındaki istihbarat işbirliğinin arttığını söyleyen ve işbirliğinden övgüyle bahseden İran Büyükelçisi Bikdeli'ye, Washington Post gazetesi köşe yazarı David İgnatius'un, "MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Türkiye'deki İran uyruklu İsrail ajanlarının isimlerini Tahran'a verdi" iddiası da soruldu. Büyükelçi bu soruya, "Ben o dönemde Türkiye'de büyükelçi değildim. Bilmiyorum" yanıtını verdi. İran Büyükelçisi şöyle konuştu;
"O haberle ilgili gerçekten bilgim yok. Çünkü haberin cereyan ettiği dönemde İran Büyükelçisi olarak görev yapmıyordum. Gündeme geldiğinde Türkiye'deydim ama olay cereyan ettiğinde Türkiye’de değildim."
MİT-MOİS İŞBİRLİĞİ DÜNYA GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ
Büyükelçi, Türkiye ve İran istihbarat örgütlerinin işbirliğinin sadece bölge değil, tüm dünya güvenliği için önemli olduğunu ise şu sözlerle dile getirdi;
"Ben şuna inanıyorum; dünyada herhangi iki ülke istihbaratı kendi aralarında kurabilecekleri bir iletişim ve irtibat var ise, İran ve Türkiye istihbaratları da kendi aralarında aynı ilişkiye sahip olabilirler. Dolayısıyla bu husus iki ülkenin güvenliği bölgemizin güvenliği hatta dünya güvenliğini sağlamak adına önemli bir husustur. Bugün batılı ülkeler İran ve Türkiye'yi özellikle göç ve kaçakçılıkla müçadele konusunda teşvik ediyorlar. Çünkü onların menfaatlerini de içeriyon bu işbirliği, buna karşın bazı alanlar alanlardaki işbirlikleri iki ülkenin menfaatlerini içeriyor. Biz onlara da odaklanıyoruz. Hiç kimsenin bu işbirliklerimizden zayıf noktalar ya da karanlık ilişkiler olarak değerlendirme hakkına sahip değildir."
"TÜRKİYE'DE ALEVİ-SUNNİ ÇATIŞMASINI KÖRÜKLEMİYORUZ..."
İran Büyükelçisi Bikdeli, Alevi örgütlerinin liderlerinin İran'a davet edilmeleri konusundaki sorulara karşılık ise, "Türkiye'de Alevi-Sunni çatışmasını körüklemeye çalışmıyoruz" yanıtını verdi.
Büyükelçi, Alevileri "Türkiye ile İran'ın ortak noktalarından biri" olarak nitelendirerek, şöyle konuştu;
" Bizim Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki halkla çeşitli ilgi ve alakamız vardır. Türk Alevileri de Türk halkının bir kesimidir ve onların da İran halkı ile bağları ve alakaları vardır. Onlar da iki ülke arasındaki halkların daha yakın olması için köprü görevi görmektedirler. Biz, iki ülke arasındaki işbirliklerinden ve kardeşçe olan bağlarımızı değiştirmek ve güçlendirmek için Türkiye'deki bütün halk kesiminden yararlanmak istiyoruz"
Bazı kesimlerin, konuyu "Türkiye'nin iç sorunlarıyla bağlantılamaya çalıştığına" da dikkat çeken Büyükelçi, "Tabi bir kısım çıkıp bunları Türkiye'nin iç sorunlarına bakarak değerlendirebilirler ki bu da bizim sorunumuz değildir. İran'ın Türkiye'de Alevi-Sünni çatışmasını geliştirmeye çalıştığı iddiası kesinlikle İran'ın siyasetinin mantığıyla uyumlu değildir."
"ALTIN TİCARETİ BAŞLAR AMA, 2012 KADAR OLMAZ..."
İranlı Büyükelçi, İran'a yaptırımların hafifletilmesinin Türkiye ile İran arasındaki altın ticaretini nasıl etkileyeceği sorusuna ise şöyle yanıt verdi; "Altın ticareti tabii ki tekrar başlayacaktır. 2012 yılındaki altın ticareti para transferinden dolayı altına yönelmişti. Dolayısıyla ben o seviyeye kadar altın ticareti yapacak bir durumda olmadığımızı düşünüyorum."
BAKAN ÇAĞLAYAN OCAK'TA TAHRAN'A GİDECEK
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın 15-16 Ocak'ta İran'a gideceğini de açıklayan Büyükelçi Bikdeli, "İran ve Türkiye arasında ticaret yapabilecek çok fazla bir alan vardır. Onları canlandırmamız lazım. Önümüzdeki günlerde İran'dan bir heyet ciddi ticaret konusunu konuşmak için Türkiye'ye gelecekler. Hemen ondan sonra da 15-16 ocak tarihinde Sayın Zafer Çağlayan Sanat, Maden ve Ticaret Bakanının daveti üzerine İran'a gideceklerdir" dedi.
HALKBANK'A ÖVGÜ
Yaptırım döneminde, İran'la yaptığı ekonomik çalışmalar nedeniyle Halkbank'ı da öven İran Büyükelçisi, yaptırımlar nedeniyle İran'ın ülke dışında dondurulmuş durumda olan paralarının da ülkeye akacağına inandığını söyledi. Büyükelçi, şöyle dedi;
" Son yıllarda Halkbank'ın akıllı yönetimi hem İran-Türkiye ilişkilerinde etkili bir rol oynadı, hem de bankanın kendisi de İran ile olan işbirliği çerçevesinde büyük bir kar elde edebildi. Şu görülüyor; risk azaldıkça Türkiye'nin diğer bankaları da İran ile işbirliği için elini uzatacaktır. Ama şunu da belirtelim ki, ne kadar gelişirse gelişsin Halkbank bu ilişkilerdeki önemli konumunu koruyacaktır."
MAVİ MARMARA'YA SAHİP ÇIKTI: "SİYONİST REJİM EŞİTTİR ŞİDDET, SAVAŞ, TERÖRİZM..."
İran'ın Ankara Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli, İsrail'le ilgili sorulara ise, "Siyonist rejimin üç niteliği vardır; birincisi şiddet, ikincisi savaş, üçüncüsü de terörizmdir" diye yanıt verdi.
İstikrar ve güvenliğin sağlandığı bir bölgede İsrail'in "tamamen dışlanacağını" söyleyen Büyükelçi, "İsrail'in İran ile ilgili dosyası, bizim bilim adamlarımıza teröründen tutun, birçok terör eylemine kadar, çok kabarıktır. Mavi Marmara girişimi kesinlikle bölgede istikrarın sağlanması adına yapılmış bir girişimdi. Ama onlar buna karşı tutumlarını da saldırarak gösterdiler" dedi.