Güncelleme Tarihi:
THE NEW YORK TIMES: Irak’ta sandıktan ABD’ye kötü sürpriz
Irak’ta Amerikan işgaline karşı Şii isyancıların liderliğini yapan radikal din adamı Muktada el Sadr’ın taraftarları geçen hafta yapılan seçimlerde büyük güç kazandı. New York Times, bu sonucun Sadr’ın zayıflaması yönündeki beklentileri boşa çıkardığını ve ülkedeki güç dengelerini tehlikeye attığını bildirdi.
Sadr’ın seçimlerde bu kadar büyük destek görmesi Irak siyasetinde ciddi bir eğilime işaret ediyor: 2003’teki işgalden sonra ABD’yle işbirliği yapan sürgündeki pek çok kişi artık ABD’nin yanında değil.
Rakipleri Sadrcıların seçim kampanyasının itibarına gölge düşürmeye çabalasa da elde edilen belgeler ve yapılan görüşmeler, grubun Irak’taki belki de en güçlü siyaset odağı haline geldiğine işaret ediyor.
ABD, bu seçimlerden Irak’ta istikrarı güçlendirecek bir sonucun çıkmasını ve böylelikle de ülkeden çekilme takvimini daha rahat bir şekilde işletmeye başlamayı umuyordu. Ancak bu sonuçlar, tüm dikkatini Afganistan’a yöneltmeye hazırlanan ABD’nin Irak stratejisini gözden geçirmesine neden olabilir.
CNN: Irak’ta oy sayımında Allavi, el Maliki’nin önüne geçti
Seçim görevlilerinin Salı günü yaptığı açıklamaya göre Irak’ın eski Başbakanı İyad Allavi’nin bloğu ülke genelindeki oy sayımında öne geçerken, Başbakan Nuri el Maliki’nin liderliğindeki koalisyon büyük eyaletlerdeki üstünlüğünü sürdürüyor.
CNN’in haberine göre Allavi’nin Irakiye listesi ve el Maliki’nin Hukuk Devleti koalisyonu için toplam 4.2 milyon oy kullanıldı. Irakiye listesi 9 bin oyla Hukuk Devleti’nin önünde. Ancak el Maliki’nin bloğu büyük eyaletler üstünlüğünü sürdürdüğü için Irak parlamentosunda liderlik için gereken sandalye sayısını hala elinde tutuyor.
Hukuk Devleti, Irak’ın 18 eyaletinden yedi tanesinin liderliğini sürdürüyor. Bunların arasında parlamentodaki 325 sandalyeden 68’ini çıkaracak Bağdat ve 31 milletvekili çıkaracak Nineveh de var. Allavi’nin koalisyonu ise nüfus çoğunluğunu Sünni Arapların oluşturduğu kuzey ve batıdaki beş eyalette önde gidiyor.
BBC: Protestocular Tayland sokaklarını kana boyuyor
Tayland’da hükümet karşıtı göstericiler sembolik kan protestolarını Başbakan Abhisit Vejajjiva’nın evine taşıdı. BBC’nin bildirdiğine göre gösterilerin dördüncü gününde bulunan “kırmızı gömlekliler”, binlerce protestocunun bağışladığı kanları bidonlarla sokaklara dökerek taleplerini dramatik bir biçimde ortaya koymayı amaçlıyor.
Göstericiler Abhisit’in hükümetinin meşru olmadığını ve dağılması gerektiğini savunuyor.
Öte yandan ne Abhisit ne de ailesi Bangkok’un zengin mahallelerinden birinde bulunan evlerinde değiller. Ancak yine de bölgede güvenlik önlemleri artırıldı. Tayland’ın The Nation gazetesi ev çevresindeki polis ve asker sayısının artırıldığını bildirdi.
THE GUARDIAN: Hillary Clinton, Doğu Kudüs yerleşimleri konusunda baskıyı artırıyor
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ortadoğu barış görüşmelerinin yeniden başlaması için İsrail’in yaşanan tartışmada geri adım atmasını isteyerek kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Guardian’ın haberine göre Kudüs’te Filistinlilerle İsrail güçleri arasında çatışma yaşanırken Clinton İsrail’e iki uçşu bir mesaj gönderdi.
Dışişleri Bakanı’nın son günlerde Obama yönetiminin İsrail’i hedef alan açıklamalarında kullanılan sert tonu yumuşatarak “iki ülke arasında kopması mümkün olmayan bir bağ olduğunu” belirtmesi dikkat çekti. Ancak Clinton, Filistinlileri yeniden masaya oturtmanın sorumluluğunun İsrail’in omuzlarında olduğunun da kararlılıkla altını çizdi.
Clinton muhabirlere, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun barış süreci konusunda ciddi olduğunu göstermek istiyorsa harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Clinton, Obama yönetiminin iki devletli çözüme ulaşmada kararlı olduğunu ifade etti.
HAARETZ: İsrail, ABD’nin taleplerine cevap vermeye hazırlanıyor
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Salı gecesi yaptığı açıklamada ABD’nin en kısa sürede İsrail’den resmi bir yanıt beklediğini söyledi. Haaretz’in bildirdiğine göre sözcü Clinton ve Netanyahu’nun Çarşamba günü bir telefon görüşmesi yapabileceğini söyledi. Netanyahu’nun bu görüşme sırasında İsrail’İn resmi cevabını ABD’ye iletmesi bekleniyor.
Öte yandan, İsrail’in cevabının Çarşamba günü kabinenin önde gelen yedi bakanının katımlıyla gerçekleşen zirveden çıkması bekleniyordu ancak bu toplantı iptal edildi.
BLOOMBERG: Fed faizleri bir süre daha düşük tutma sözü verdi
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, temel faiz oranlarını bir süre daha sıfıra yakın seviyelerde tutmaya niyetli olduklarını bir kez daha açıkladı ve emlak piyasasını canlandırmak için alınan acil durum önlemlerinin planlandığı gibi bu ay sonlandırılacağını duyurdu.
Bloomberg haber ajansı, politika yapıcıların “ekonominin güçlenmeye devam ettiği ancak emlak sektörünün kötü durumunun sürdüğü ve işverenlerin maaşlara zam yapmaya niyetli olmadığı” yönündeki ifadelerine yer verdi.
Bazı yatırımcıların Fed’in önümüzdeki 12 ay içinde faizleri yükselteceği beklentisine oynamasıyla tahviller ve hisseler değer kazandı. Fed Başkanı Ben Bernanke, ekonominin 1930’lardan bu yana yaşanan en büyük krizden çıkıp sürdürülebilir hale gelmesi adına faiz oranlarının daha ne kadar aşağıda tutulabileceğini hesaplamaya çalışıyor.
DER SPIEGEL: Egemen Bağış: 2013’te AB’ye girmeye hazırız
Alman Der Spiegel dergisine bir röportaj veren Bakan Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sürecine her zamankinden de fazla enerji sarf ettiğini söyleyerek “2013’te üyelik için hazır olacağız” dedi.
Bugün bir referandum yapılsa Türk nüfusunun yüzde 60’ının AB’ye evet oyu vereceğini belirten Bağış, ilk başvurunun yapıldığı 1959’dan bu yana Türkiye’de bazı hatalar yapıldığını ve kendilerinden önceki hükümetlerin kafasındaki Avrupa fikrinin net olmadığını savundu.
Derginin 1915 olaylarıyla ilgili sorularını da yanıtlayan Bağış, “Eğer ‘soykırım’ kelimesini kabul etmiyorsanız 1915’te ölen Türkler için Iğdır’da açılan ‘Soykırım Müzesi’ni nasıl açıklayacaksınız?” sorusuna “Çok basit her etki bir tepkiyi getirir. Ancak bu müzenin bir gün ‘Birlikte Yaşam Müzesi’ ya da ‘Karşılıklı Çekilen Acılar Müzesi’ne dönüştürülmesi ihtimalini göz ardı etmiyorum. Ermenilerin zor zamanlardan geçtiğini reddetmiyorum” dedi.
Türkiye’nin Ermenilere tazminat ödemekten çekinip çekinmedikleri yönündeki bir soruya, “Biliyorsunuz, ülkemizde 100 bin yasadışı Ermeni’nin yaşadığı tahmin ediliyor. Burada hastabakıcı ve çocuk bakıcısı olarak çalışıyorlar. Bence bu halklarımız arasında bir nefret olmadığını gösteriyor. Bilakis, yakınlaşma kurmaya çalışıyoruz, ülkelerimizin arasında bir barış süreci yaşanıyor” dedi.
Süreçteki tıkanmanın sorumluluğunun Erivan’ın omuzlarında olduğunu belirten Bakan Bağış, son olarak Türkiye’ İslamcılığın yükseldiği yönündeki yorumlara cevap verdi.
Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan Aliye Kavaf’ın eşcinselliği bir hastalık olarak nitelendirildiğinin hatırlatılması üzerine, “Ben Kavaf’a katılmıyorum, ancak tabii ki doktor değilim. Dahası Türkiye’nin daha muhafazakar bir yer haline geldiğini de düşünmüyorum. Sadece muhafazakarlar eskiye göre daha görünür bir hale geldiler” dedi.