Güncelleme Tarihi:
BBC, BaÄŸdat
2008'den bu yana güvenliğin artmasıyla, yarım milyon kadar kişi evlerine dönebildi.
Bağdat'tan sadece 20 dakika uzaklıkta olan, İmam Ali yerleşim merkezi diye anılan kamp, Iraklı ve uluslararası kurumların karşısındaki dev boyutlu sorunu özetliyor adeta.
Eskiden Irak ordusuna ait olan bu kampta, 455 dolayında aile barınıyor. Tahminen 2500 kişi, devasa bir çöp dağının hemen yanıbaşında yaşıyor; çöplerin içinden geri dönüşüm için kullanılabilecek metal parçalarını ayıklıyor.
Ülkenin dört bir yanından gelmişler buraya. Farklı farklı âcil nedenlerle, bazıları da uzun yıllar önce...
KAÇIŞ...
Üç küçük çocuğu olan İmm Fadel,2003 yılında Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra silahlı Kürtlerce Kerkük'teki evinden kovalandığını anlatıyor.
İmm Fadel'in Şii Arap ailesi, 1980'lerde Baas Partisi yönetiminin petrol zengini bu bölgeyi Araplaştırma siyaseti kapsamında Kerkük'e yerleştirilmiş. Bu uygulama birçok Kürt ile Türkmenin evlerinden olmalarına da yol açmış.
İmam Ali kampındaki diğer ailelerse, El Kaide ile diğer militan grupların yıkımından kurtulmak için, Diyala vilayetiyle, başkentin kuzeyindeki diğer karışık nüfusa sahip kesimlerden ve Bağdat'ın Sünni bölgelerinden kaçıp gelmişler.
2006'da, mezhepler arası kanlı çatışmalar doruğa çıktığı sırada Bağdat'ın güneyindeki Dora'dan gelen Hüseyin Muhammed, "Evlerimiz tahrip edildi. Geri dönmeye cesaret edemiyoruz" diyor.
"Burada, gündelikçilik ya da çöplükten işe yarar şey aramanın dışında hiç iş yok. Bizim tek istediğimiz kendimize ait küçük bir toprak parçası." diye ekliyor.
Kamptaki herkes de, şiddet yüzünden gelmiş değil buralara.
Salima Cabbar kocasıyla birlikte, konserve kutularından, teneke parçalarından ve balçıktan yaptıkları karanlık kulübeye götürüyor beni. Burası üç küçük çocuğa sahip ailenin evi.
Ailenin en genç bireyi, bir haftalık bir bebek, kat kat battaniyeler altında, kundaklanmış, yatıyor.
Irak'ta kışlar acımasızca soğuk olur. Salima'nın evinde, ne elektrik var; ne de soba.
Kış soğuğuna rağmen yakındaki çöplüğün sinekleri çocuklara hücum ediyor.
Salima ve ailesi, yakınlarda güneydeki Nasiriye'den gelmiş bu kampa. Bölgenin kuraklaşması yüzünden çiftçilik yapmak imkansız hale geldiği için...
Birçok komşuları gibi, teneke kutu ve çöplükten buldukları diğer şeyleri satarak geçiniyorlar. Birkaç da koyun ve keçileri var...
İnsanları burada yaşamak zorunda bırakan Saddam Hüseyin yönetimi ve sonrasındaki kargaşa ortamı.
Perişan halde kışlaların birinin duvarında, "Arap ulusunun şövalyesi Saddam Hüseyin" sözcükleri hala okunabiliyor.
Buradaki her ailenin derin sosyal ve ekonomik sorunları var; kolayca bir çözüm bulunabilmesi de mümkün değil.
BM Mültecilere Yardım Örgütü UNHCR, ailelerin çoğuna tuvalet ve su deposu temin etmiş; zaman zaman bazı başka yardım malzemeleri de dağıtıyor.
Ama örgüt, bunun, soruna çare olmadığının farkında.
UNHCR'ın bu bölgedeki çalışmalarına başkanlık eden Nevrez Wardiye, "Burada yaptığımız herşey geçici. Ama bu aileler için kalıcı çözümler üretmeye de çalışıyoruz. Ancak yalnızca Bağdat'ta, bunun gibi 90 dolayında kamp var. Kolay değil işimiz" diyor.
GELECEK UMUDU
UNHCR, Irak'ın çeşitli yerlerinde bu tür, göç edenlerin işgal edip yerleştiği 351 yerleşim merkezi bulunduğunu saptamış. Bu kamplarda da, 400 binin çok üzerinde insan yaşıyor.
BM Örgütünün Irak temsilci Daniel Endres, "Bir ulus şoka girdiğinde, çilesini en önce yoksullar çekiyor ve evlerini kaybettikleri için, bu tür kamplara sığınmak zorunda kalıyorlar. Şu anda en zor durumdaki ailelerle yüz yüzeyiz. Bu insanlara verilebilecek arazi, konut inşası ve altyapı işlerine bakmamız gerek ama, bütün bunlar, birkaç ay içinde yapabileceğimiz işler değil. Sorun, Irak'ta 1,5 milyon kadar konut eksikliği çekilmesinde yatıyor." diyor.
Yeni Irak hükümetinin, siyasi durumu istikrara kavuşturabileceği umuluyor şimdi.
Hükümet, bu yıl iç göç mağdurlarının sorunları çözmede önemli adımlar atmayı umuyor.
Göçmenlerden sorumlu bakan Aşgar el-Musavi, "Gelecek dört yıl için planlarımız var. Ama şimdi, uzun erimli bir programda ilk adım olacak âcil çözümler üretmeye çalışıyoruz" diyor.
Irak hükümeti, güneydeki bazı bölgelerde az gelirliler için konut inşasına başladı. Bu programı ülke çapında yaymayı planlıyor. Ama bütçesi kısıtlı ve bir ilerleme kaydedilebilmesi için başka bakanlıkların ve uluslararası kuruluşların işbirliğine ihtiyaç var.
İmam Ali kampı gibi yerlerdeyse, yüzlerce küçük çocuğa gelecek için umut ışığı verecek âcil çözümler bulunabileceğini düşünmek güç.
Buradaki çocukların yalnızca dörtte biri okula gidiyor. İnternet, buradan çok uzaklarda bir dünya...
Salima Cabbar'a, çocukları için ne istediğini soruyorum.
Kulübenin çevresindeki çöp dağına işaret ederek, "Büyüyebilmelerini isterim" diyor.
Â
Â