Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2001 00:00
TÜRKİYE'de kamuoyu ve mali piyasalar daha savaş çıkmadan, ABD'nin muhtemel hedefleri arasında Irak'ın da yer alabileceğini öngören senaryolara kilitlendi... İlk bomba sesleriyle birlikte Washington'dan gelen ‘‘operasyon başka ülke ve örgütlere de genişleyebilir’’ açıklaması sinirleri gerdi. Dolayısıyla sabrınızı fazla zorlamadan son sözümüzü baştan edelim: ABD Irak'ı Türkiye'nin rızasını almadan vuramaz.* * *Washington'da iktidardaki Körfez Savaşı gazilerinin 1991'de Saddam Hüseyin'i devirmeyerek yarım bıraktıkları işi Afganistan bahanesiyle aradan çıkarmak istemeleri anlaşılır pozisyondur.Ne var ki Irak'a ikinci cephe açmanın zorluğunu en iyi bilecek durumda olanlar da yine aynı isimlerdir.Devam etmeden parantez açarak ilk Körfez Savaşı rakamlarını hatırlamakta yarar var:1991'de üç ay süren savaşta müttefik uçakları 100 bin sorti yaptı. Sadece savaşın ilk gecesinde 18 bin ton bomba yağdı. (Hiroşima'nın dört katı.)Ateşkes ilan edildiğinde Irak 42 tümenini kaybetmişti. 100 bin askeri ölmüş, 80 bini esir düşmüştü. (Müttefik kayıpları 168'de kaldı.)Savaşta 5 bin Irak tankından 3 bin 500'ü, 5 bin zırhlı araçtan 2 bini hurdaya çıktı, 3 bin 500 top bataryasından sadece bini kaldı.ABD ve müttefiklerinin sahip olduğu savaş makinesinin gücü muazzam...Ancak unutmayın ki Saddam'ı devirmeye yetmedi.Demek ki fazlası lazımdı.* * *Eğer Washington ikinci cephe riskini göze alarak Irak'a saldıracaksa bu kez havadan bomba yağdırmanın bir işe yaramadığını bilerek işe başlayacak.Uzun sürecek ve Bağdat'ın işgali/rejim değişikliği ile sonuçlanacak kara harekátı için asker-zırhlı araç yığınağı yapacağı üs arayacak...Yığınak sözcüğünü sakın hafife almayın... 1991 rakamlarına göre 300 bin dolayında asker yüzlerce tank, zırhlı araçtan bahsediyoruz...Peki ABD bu üssü nerede bulacak?Körfez Savaşı'ndan farklı olarak başta Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri topraklarına yabancı asker kabul etmiyor. Afganistan'a operasyona bölgede sıcak bakan sadece iki ülke var: Ürdün ve Türkiye... Ama Ürdün de ABD'nin Irak'a saldırmasına siyasi ve ekonomik gerekçelerle itiraz ediyor. Dolasıyla Ankara'nın eli Irak pazarlığında sağlam gözüküyor.* * *Türkiye'ye rağmen Irak'a harekát seçeneği sizin de kafanıza yatmadıysa... Diğer şıkka geçelim.Ankara kısa tereddüt sürecinin ardından Taliban'a karşı ABD ve müttefiklerinin yanına geçti... İncirlik üssü bölgedeki tek ABD ileri harekát merkezi konumuna getirildi.Saddam'la komşuluğun riskini en iyi bilen ülke Türkiye olduğuna göre... Ya Irak operasyonuna yardıma ikna edilirse? NATO bünyesinde, komutasında harekát önerisi gelirse?Sanırız böyle bir durumda tozlu dosyalar yeniden açılacak...Irak'a karşı ittifaka katılmak yüzünden uğradığı milyarlarca dolar zararı tazmin etmeyen müttefiklere karşı temkin elden bırakılmayacak.Üstelik temkin derken çok ileri gitmeye gerek yok...Ankara'da IMF ile bütçe pazarlığı başlamak üzere.IMF ve ABD Hazine Bakanlığı'nın talepleri sanki 11 Eylül saldırısı ve takip eden süreç hiç yaşanmamış gibi masada duruyor...Oysa operasyon ve savaşın en fazla uluslararası sermaye piyasasına çıkma imkánı bulunan gelişmekte olan ekonomilere zarar verdiği ortada...Çünkü bu piyasalar savaş ortamında çok sığlaştı, faizler hem iç, hem de dış piyasalarda tırmandı. Borç yükünü çevirmek zorlaştı. IMF'den 2002 bütçesine takviye sağlayacak ek kaynak konusu askıda iken... Ekonomik büyümeyi gelecek yıl da sağlamak şüpheliyken...Hangi yüzle ek yükün altına girmemizi isteyecekler?
button