IRA rahibi adaletten nasıl kaçtı?

Güncelleme Tarihi:

IRA rahibi adaletten nasıl kaçtı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2010 18:37

Kuzey İrlanda’nın Claudy kasabasında 1972’de dokuz kişinin ölümüne neden olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) saldırısının bir Katolik rahip tarafından planlandığı ortaya çıktı.

Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor
Haberin Devamı

 

Yetkililerin yürüttüğü soruşturma kapsamında, rahibin terör saldırısındaki rolünün üst düzey polisler, devlet bakanları ve Katolik hiyerarşisi tarafından gizlendiğini belirtildi.

 

İrlanda hükümeti ortaya çıkan örtbas olayı yüzünden “derinden üzüntü” duyduklarını ifade ederken, Katolik Kilisesi kabul ettiği bulguların şok edici olduğunu açıkladı. Claudy kasabasının ana caddesinde 31 Temmuz 1972 tarihinde meydana gelen patlamada dokuz kişi ölmüş, 30 kişi yaralanmıştı.

 

Ölenlerin arasında üç çocuğun olduğu kanlı saldırının sorumlusu bulunamamış ve IRA saldırıyı üstlenmemişti. Geçtiğimiz gün yayımlanan polis soruşturmasına ait raporda, Claudy’ye yakın olan Bellaghy kasabasında yaşayan rahip James Chesney’in saldırının arakasında olduğunu ortaya koydu.

Haberin Devamı

 

Saldırıyı araştıran müfettişler, rahibin İrlanda’nın Derry şehrinin güneyindeki IRA operasyonlarının başında olduğunu belirtti. Raporda ayrıca müfettişlerin rahibi bombalamanın birkaç ay sonrasında tutuklamak istedikleri ancak üst düzey polis yetkililerinin buna engel olduğu ifade edildi.

 

Üst düzey politikacılar, mezhep çatışmalarının kontrolden çıktığı ve Kuzey İrlanda’nın iç savaşın eşiğinde olduğu günlerde rahibin tutuklanmasından kaçındı. Bu amaçla Chesney gizlice başka bir yere tahliye edildi.

 

POLİS-HÜKÜMET GÖRÜŞMELERİ

Polis kayıtlarında, Kuzey İrlanda Bürosu’ndan bir yetkilinin İrlanda’daki Katolik Kilsesi’nin başı Kardinal Conway ile görüştüğü ve kardinalin kendisine Chesney’in kötü karakterli olduğu ve transfer edilmesinin değerlendirildiğini söylediği yer aldı.

 

Dönemin Emmiyet Müdürü Sir Graham Shillington’da aralarında bulunduğu yetkililer ise Chesney’in İrlanda Cumhuriyeti sınırının hemen karşısında bulunan Donegal yerine, 320 km güneydeki Tipperary’e gönderilmesini önerdi.

Haberin Devamı

 

Chesney’in gizlice tahliye edilmesine yönelik görüşmeler kilise kayıtlarında teyit edildi. Kardinal Conway’in 5 Aralık 1972 tarihinde günlüğüne düştüğü notlarda Kuzey İrlanda Dışişleri Bakanı’yla yaptığı görüşmeden bahsedildi.

 

1973 yılında erken emekli edilen Chesney, o yılın sonlarından Donegal’a gönderildi. Üst düzey meslektaşları tarafından sorguya çekilen rahip saldırılarda rolü olduğu iddiasını reddetti, 1980’de ise hayatını kaybetti.

 

Kuzey İrlanda Bakanı Owen Paterson, “Kendi açımdan ve hükümet adına, rahip Chesney’in iğrenç saldırıdaki rolünden dolayı titiz bir şekilde soruşturmadan geçirilmediği ve kurbanlar ile ailelerine adalet ulaştırılmadığı içinde derin üzüntü duyuyorum” dedi.

Haberin Devamı

 

Armach şehrinin başpiskoposu Sean Brady ile Derry piskoposu Seamus Hegarty ise, yaptıkları ortak açıklamada, Claudy bombalaması hakkında yürütülen soruşturmada elde edilen bulguları kabul ettiklerini belirrti ve Kuzey İrlanda’daki tüm kiliseler adına yaşanan cinayeti kınadıklarını ifade etti.

 

IRA’YA O YIL KATILDI

Chesney’in İngiliz askerlerinin neden olduğu “Kanlı Pazar” olayının ardından IRA’nın Derry’nin güneyindeki koluna 1972’nin başlarında katıldığı düşünülüyor.

 

Chesney’in planladığı bombalamanın ardından transfer edilmesinde rol alan tüm üst düzey yetkililer ise hayatını kaybetti. Polis, soruşturmasında saldırı öncesinde elde edilen istihbaratın bombalamayı önlemeye yetecek kesin bir delil ortaya koymadığını belirtti. Eleştiriye açık olan bir ifadeyle, rapor sonuç kısmında şu yorumu içeriyor: “Rahip Chesney’in terör eyleminde yer aldığına işaret eden istihbarat ve bilgiye sahip olmuş olabilecek ve Chesney’in soruşturmadan uzak kalmasına neden olmuş olabilecek üst düzey polis yetkilileri, hata yaptılar ve Claudy bombalaması soruşturmasını tehlikeye atmıştır.”

Haberin Devamı

 

Polis yetkilisi Al Hutchinson, “1972’nin şiddet olaylarının dorukta olduğu ele alınırsa, bir rahibin tutuklanmasının olayları daha da kötüleştirebileceği gerçeği kabul edilebilir. Ayrıca polisin şüpheli gördüğü bir kişiyi soruşturmaması da ciddi sonuçlara neden oldu.”

 

Hutchinson, eğer polisin hükümetle yaptığı anlaşmada yer alan kişiler hayatta olsaydı, “Eylemleri daha fazla soruşturmaya kapı açacak sorgulama gerektirirdi” diye konuştu.

 

Planet'i Facebook'tan takip etmek istiyorsanız:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet

 

Planet'i Twitter'da takip etmek istiyorsanız:
http://twitter.com/HurriyetPlanet

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!