Güncelleme Tarihi:
PROJE 2014’ün Ağustos ayında başlatıldı. ‘Emniyet Spor Kulübü’ kuruldu. Projeye valilik, belediyeler, milli eğitim gibi 16 kurum ve kuruluş da destek verdi. Özellikle dar gelirli vatandaşların yaşadığı 15 ayrı mahallede spor merkezleri açıldı. Kocasinan Belediyesi 500 kişilik bir spor salonu yaparak kulübe tahsis etti. Her merkeze de tekvando hocaları atandı. Sığınma merkezlerindeki çocuklar da projeye dahil edildi. İlk yılın sonunda 900 sporcuya ulaşıldı. Çeşitli yarışmalarda da 20 madalya kazanıldı. Bir yıl sonra ise sporcu sayısı 1500’e çıktı. Kayseri’de 50 madalya, Konya’daki Minikler Türkiye Şampiyonası’nda iki altın bir gümüş madalyaya ulaştılar. 2017’de madalya sayısı 150’ye yükseldi ve ilk kez 5 sporcu Taekwondo Milli Takım Kampı’na davet edildi. 2018 yılına gelindiğinde ise taekwondocular ilk kez uluslararası müsabakalara katıldı. Balkan Şampiyonası’na katılan Hülya Bulut, Melike Koç ve Yağmur Nak bronz madalya aldı. 11 sporcu ise 45 ülkenin katıldığı Uluslararası İsmet Iraz Turnuvası’na katıldı. Ayrıca Melike, Hülya ve Yağmur Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’ne kabul edildi. 2019’a gelindiğinde ise kulüp bünyesindeki lisanslı taekwondocu sayısı 3 bin 600’e çıktı. Nisan ayında yapılan Anadolu Yıldızlar Ligi Şampiyonası’nda Elif Dağhan ve Elif Mintaş Türkiye şampiyonu oldular. En son 3-5 Mayıs’ta düzenlenen Anadolu Yıldızlar Ligi Türkiye Şampiyonası finalinde de Elif Dağhan Türkiye üçüncüsü oldu. Şampiyonada toplamda 5 altın, 3 gümüş, 5 de bronz madalya kazandılar.
İREM ABLAYI ÖRNEK ALIYORUZ
MADALYA kazanan sporcularla konuştuk. Hepsinin özgüveni yüksek. İrem Yaman ve Nur Tatar gibi tekvando şampiyonlarını kendilerine örnek alıyorlar. Yağmur Nak, ablasına özenerek spora başlamış: “Ailem ablamı spor salonuna yazdırdı hatta ablam milli boksör oldu fakat beni yazdırma imkânları olmadı, ben de bu projeyi duydum ve tekvandoya başladım. Esnek bir kızdım ve çok çabuk uyum sağladım. Müsabakalara girmeye başladım ve güzel sonuçlar aldım. Sosyal çevrem ve dostluklarım gelişti. Özgüvenim arttı. Kendimi her yönden geliştirme fırsatım da oldu. Antrenmanların ertesi günü kendimi daha dinç ve güçlü hissederim. Bedenen ve ruhen daha dinç olurum. Derslerimde daha atak ve daha istekli oldum, tekvandoda olduğu kadar derslerimde de başarılı oldum. Spor artık benim hayatımın bir parçası oldu ve daha birçok şey kattı.”
Elif Dağhan 8’inci sınıf öğrencisi, 14 yaşında, 5 yıldır tekvando yapıyor: “Her gün antrenmanlarımız var. Ortalama 2.5-3 saat günlük antrenmanımız var. Arkadaşımın tavsiyesiyle başlamıştım. Hiç buralara kadar geleceğimi tahmin etmiyordum. Ama bir kere başladım, sonra buraya kadar geldi. İlk maça çıkmadan önce heyecan vardı. Ama sonra alıştım, artık heyecan yok. Ülkemi her yerde en güzel şekilde temsil etmek, ailemi mutlu etmek istiyorum. İrem (Yaman) ablanın da Nur Tatar’ın da maçlarını izliyoruz. Onlar gibi başarılı olmak için çalışıyoruz.”
Hülya Bulut ilk maçlarında heyecanlıymış. Ama sonradan alışmış. 5 yıllık tecrübeli bir sporcu artık, lise 2’nci sınıf öğrencisi: “İlk madalyamda çok mutlu oldum. Kendimden böyle bir şey beklemiyordum. Ama şimdi neler başarabileceğimizi çok iyi biliyorum. Servet Tazegül, İrem Yaman, Nur Tar... Bunlar bizim idollerimiz. Örnek aldığımız isimler. Çalışma imkânlarımız çok iyi. Hocalarımız da çok yardım ediyor. Ailemizin de desteği var. Bize düşen artık daha çok başarılı olmak, daha çok madalya kazanmak. Hedefimde dünya şampiyonluğu var. Antrenmanlar yoruyor bizi ama madalya aldıkça da yorulduğumuza değiyor.”
SPONSORLARI DA VAR
Hasan Keleş (Proje Koordinatörü, emekli polis, tekvando hocası): “Çocuklardan tek bir kuruş alınmıyor. Sponsorumuz işadamı Saffet Aslan Bey her şeyi karşılıyor. Öğrencilerimizden de çok memnunuz. Hepsi çok azimli ve disiplinli. Geleceğin dünya şampiyonlarını yetiştirdiğimize inanıyoruz. Aileler de kurumlar da çocukları destekliyor. Seferberlik halindeyiz diyebiliriz.”
‘DUİTÇAGİ ABDÜLBAKİ’
ABDÜLBAKİ Bakar 11 yaşında. Hocaları ondan çok umutlu. Geleceğin olimpiyat sporcusu gözüyle bakıyorlar ona. Henüz 5’inci sınıfta, özgüveni yüksek: “Biraz yoruluyorum ama çok seviyorum. Hocalarım gelecekte çok madalya alacağımı söylüyor. En sevdiğim hareket dönüp zıplayarak atılan tekme, adı ‘Duitçagi’ (katır tekmesi), genel de maçlarda bu hareketi kullanıyorum. Maçları çoğu zaman bu hareketle kazanıyorum.”