Güncelleme Tarihi:
Yolumuz Doğu Karadeniz’e düşünce, rotamızı Trabzon’un Dernekpazarı ilçesinin Yenice Köyü’ne çevirdik. Bizi yazdan kalma güneşli bir günde, kapıda köpeği Kıtmir ile birlikte, müztevazı köy evinin kapısında karşıladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı ve dünürü olan Sadık Albayrak.
200 YILLIK MASA VE TAVUKLAR
Yaz sonuna kadar kaldığı Parma Yaylası’ndan dönmüş, birkaç metrekarelik odasında, babasından kalan 200 yıllık bir masadaki kitap yığınları arasında çalışıyor. Evin bir odasında 1837 yılından kalan eski dede evinin kiler kapısı, babasının manifaturacılık günlerinde kendi el yazısıyla tuttuğu defterler, para kasası ve kantar asılı. Evin dışında ise tavuklar dolaşıyor.
ÇOCUKLUĞUMLA BAŞ BAŞAYIM
Albayrak, yarın oğullarına bırakacağı en büyük mirasın, babasından öğrendikleri olduğunu söylüyor. Yani, kendi ifadesiyle, saygı, sevgi, eve bağlılık, emre itaat ve bir bakıma özgürlük... Yaşam felsefesini “Hani, sen yürüyeceksin. Öyle bir nesil yetiştireceksin ki, onlar da arkadan gelecekler. Ben öyle yetiştiğime inanıyorum” diyen Albayrak, bunun yerel özellikleri olması gerektiğini düşünüp şöyle diyor: “Coğrafya insanlığın kaderidir. Doğduğun ev de kaderindir. Doyduğun 24 saat devam eder, ama doğduğun öyle değil, seni sürekli mutlu kılandır. Anılar, hatıralar, sen ve senden öncekiler. Burada çocukluğumla baş başayım. İnsanı da mutlu kılan budur. Makam, mevki, saltanat, servet, şöhret ne işe yarar ki? Hiç.”
KİTAPLARIN GELİRİ BURS OLACAK
Yıllarca aktif gazetecilik ve yazarlık yaptıktan sonra günlük yazılarına ara verse de yazmayı hiç bırakmamış Albayrak. Şimdilerde, daha önce 5 cilt olarak yazdığı ‘Son Devir Osmanlı Uleması” adlı kitabına ilave edeceği 3 cildi tamamlamak üzere. Bir de, son yazdığı ve tüm kitaplarının özeti olduğunu belirttiği, “Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar” kitabına bir ilave yapacağını söylüyor. Çocuklarının Medrese Yayınevi’ni kurduklarını belirten Albayrak kitaplarının geliriyle ne yapacağını ise şöyle anlatıyor: “Kitaplarımı orada basacağız. Ve ben bu kitapların teliflerini fakir çocuklara burs olarak dağıtmaları için Nun Vakfı’na bağışlayacağım. İnsan ölünce amel defteri kapanıyor. Üç şey müstesna. Bir, hayırlı evlat. Yetiştirdiğime inanıyorum. İki, faydalanılan bir ilim. 47 tane kitap yazmışım. Üç, sadaka-i cariye. Cami, yol, çeşme.. Onları da yapıyorum. Bütün arkadaşlarım, yaşdaşlarım gibi bir gün ben de gideceğim. Ama arkada bir şey bırakmak en güzeli. Öğünmek için değil, ibret almak, örnek olmak için.”