Güncelleme Tarihi:
Hem dünya hem de Türkiye’de giderek büyüyen bir sorun olan intiharları durdurmak için 4-5 Kasım tarihlerinde İstanbul’daki Uluslararası İntiharı Önleme Çalıştayı’nda çözüm yolları aranacak. KÜLT (Kültür Toplum ve Aile Vakfı) Vakfı’nın düzenlediği çalıştayda, “Hayata Bağlan” adlı projenin ilk adımı atılacak.
KÜLT Vakfı Başkanı çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Gülşen Öztürk, “İntihar yazıp araştırma yapıldığında görülen bir gerçek bizi harekete geçirdi. Aramalar üst sıralarda. İntihar sıklığı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek yükseliyor. Her intihar hazırlık gerektiriyor. Buna dayanarak hazırladığımız eylem planlarından biri de iyi işleyecek telefon destek hattı” diye konuştu.
İntihar edenlerin yüzde 73’ü erkek
Türkiye verilerine göre ölümle sonuçlanan intihar sayısında artışın başını Kars, Ardahan ve Karaman çekiyor. En düşük illerse Çankırı, Rize ve Kilis. İntihar edenlerin yüzde 72.7’sini erkekler, yüzde 27.3’ünü kadınlar oluşturuyor.
Yine intihar edenlerin yüzde 50.5’i evli, yüzde 37.7’si hiç evlenmemiş. Yüzde 23.7’si ilkokul mezunu. İntiharlarla ilgili veriler ülkeden ülkeye değişiyor. Mesela Amerika’da 15-24 yaş grubunda artış tespit edilirken, Avrupa’da yalnız yaşayanlarda 11 kat daha sık görülüyor. Yapılan araştırmalar dinin “durdurucu- engelleyici” olduğunu gösteriyor. İntiharı kınayan ve yasaklayan İslam dini ve Katolik mezhebinde intihar oranları daha düşük. İntiharı (harakiri) “onurlu bir davranış” sayan Japonya’da ise intihar hızı yüksek. Dünya genelinde en yüksek intihar oranı Avrupa’da, en düşük oran ise Doğu Akdeniz’de oluyor.
“Önce zarar görme”
Batman’da Dr. Engin Karakuş, Adana’da Dr. Ece Ceyda Güdemek, İstanbul’da tıp fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu’nun yaşamına aynı gün son vermesi hekimlerin kötü eğitim ve çalışma koşullarına bir kez daha dikkati çekti.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Dr. İncilay Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre, 10 yılda iş yükü 5 kat artan sağlık çalışanlarında tükenmişlik oranı yüzde 24. Yüzde 69’u mobbinge uğradığını ifade ediyor. Sağlık çalışanlarının yüzde 65’i ‘imkanım olsaydı ben bu mesleği değiştirirdim’ diyor. 33 saati aşan nöbetler, 100 saati aşan haftalık çalışma saatleri, 5 dakikada bir hasta bakma zorunluluğu hekimleri tüketiyor. Son 5 yılda Beyaz Kod’a 46 bini aşan şiddet başvurusu yapıldı. Sadece son 10 yılda 215 sağlık çalışanı iş cinayetleri, uğradıkları şiddet, yaşadıkları baskı ve mobbing, tüketen çalışma koşulları sebepleriyle yaşamdan kopartıldı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Psikiyatri Derneği de başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri, hekimlerin çığlığını duymaya, hayatlarını sonlandırmaya götüren koşullara ilgisiz kalmamaya çağırdı. TTB ve TPD’den yapılan ortak açıklamada intiharın önlenebilir bir davranış olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri, meslektaşlarımızın çığlığını duymaya, hayatlarını sonlandırmaya götüren koşullara ilgisiz kalmamaya davet ediyoruz. ‘Önce zarar verme’ ilkesi ile başladığımız beyaz önlüklü hayatımıza ‘Önce zarar görme’ ile devam etmek istemiyoruz” denildi.