Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2002 10:32
Uzmanlara göre, Türk Telekom’un, çocuk pornosu ve satanizm sitelerini engelleme çabası "internetin ruhuna aykırı."
Analistlere göre, “internette denetim çok zor”.
İnternet analisti ve EpData Teknik Servis Müdürü Bahadır Üge, “İnternet RTÜK’ü” kurulmasının hiçbir şekilde mümkün olmadığını söyledi. Üge’ye göre, böyle bir çaba “başarısızlığa mahkum”.
“İnternet öyle bir örümcek ağı ki, hangi bölümü yırtılırsa yırtılsın, örümcek, başka bir yerden gene istediği yere gidebilir, daha sonra da o delinen yeri tamir de edebilir” görüşünü ifade eden Üge, “İnternetin denetim kurulabilen medya organlarından çok farklı bir fiziğe sahip olduğunu” kaydetti.
Bahadır Üge, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün ISP (İnternet Servis Sağlayıcı) şirketlerinin bazıları Türk Telekom iletişim ana omurgasını kullanırken, örneğin Superonline gibi siteler uydu bağlantısıyla Amerika üzerinden yayın yapıyor. Mesela her bir ISP şirketinin 6-7 bin müşterisi olduğunu hayal edelim.Bu, 6-7 bin ayrı IP (Tanımlı kullanıcı) anlamına geliyor. Her bir kullanıcının günde 10 siteyi gezmesi, toplamda 60-70 bin log kaydı (veri dökümü) eder. Düşünebiliyor musunuz her bir kullanıcının takibi için ISP başına hani bir anlamda 6-7 bin jandarma gerekiyor. Bu mümkün değil. Sadece log kayıtlarının incelenmesi bile mümkün değil. Telekom erişimi kısıtlarsa, hosting firmaları yurtdışına yönelecek ve milyonlarca dolar gereksiz yere yurtdışına çıkmış olacak.”
Öte yandan internette suça dönük bir araştırmanın 2-3 günde sonuçlandırabileceğini ifade eden Bahadır Üge, “Real time” (gerçek zamanlı) bir takibin asla mümkün olamayacağını iddia etti.
FİLTRE YAZILIMLAR
İşnet Pazarlama Müdürü Necati Danacı ise “Bize göre interneti komple engellemek yerine ebeveynlerin engelleyici yazılımlarkullanması daha doğru olur” görüşünü dile getirdi.
Türk Telekom’un filtre uygulamasının “iyi niyetle başlamış bir uygulama gibi göründüğünü” ifade eden Danacı, bu çabanın satanist ya da çocuk pornosu içerikli siteleri engelleme açısından yararlı olabileceğini ancak, “sistemi yürüten kişilerin şahsi görüşlerinin de etkili olabileceğinden sakıncalı” olacağını söyledi.
“O görevi üstlenen yetkililer, kendilerine göre sakıncalı gördükleri sitelere erişimi engelleyebilecekleri gibi, siyasi görüşleri doğrultusunda da hareket edebilirler” uyarısında bulundu. Ebeveynlerin, sakıncalı sitelere girilmesini, engelleyici yazılımlarla gerçekleştirebileceğini ifade eden Danacı, bunun dışındaki engellemelerin ancak mahkeme kararları ile belirlenmesi gerektiğini bildirdi.
ULUSLARARASI SORUN
Ada.Net’in Müdürü Engin Karakaya ise “Sorunun bireysel ya da ülkesel şekilde tek başına çözülemeyeceğini” söyledi.
“Bu konu Türkiye’nin tek başına çözebileceği bir konu değil” diye konuşan Karakaya, tüm devletlerin bir araya gelerek ortak bir karar alması ve internette ne tür içeriğin yer alabileceğine karar verecek organizasyonların kurulması gerektiğini bildirdi.
İNTERNET ÜST KURULU
İnternet Üst Kurulu üyesi ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Akgül, Türk Telekom’un filtre uygulaması hakkında yaptığı açıklamada, “Vatandaş adına devletin böyle bir karar alması çok tehlikeli. Neyin zararlı neyin zararsız olduğunu belirtmek mahkeme kararları dışında çok zordur. Devletin yapması gereken, vatandaşlarını bu konuda bilinçlendirmek, uyarmak ve zararlı olabilecek içeriklerden korunmak için gerekli araçları sunmaktır” dedi.