İnternete düşen tape delil değil
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2011 00:00
Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 2 yıl önce Çukurca’da yedi askerin şehit düşmesine ve iki askerin yaralanmasına neden oldukları için Tümgeneral Gürbüz Kaya ve 4 sanıkla birlikte yargılanan ve daha sonra “O mayınları bizzat ben yerleştirdim” dediği ortaya Tuğgeneral Zeki Es’in tahliye talebini dün reddetti.
Es’in, internete de düşen bu konuşmasının yer aldığı telefon konuşması ise “delil” kabul edilmedi. 27 Mayıs 2009’daki patlamada şehit olan Deniz Demirci’nin babası Halil Demirci, Askeri Savcı Tezer Türkay Güven iddianameyi okurken, Es’in ve diğer sanıkların bulunduğu bölüme saldırdı. İddianamenin okunması sırasında, davanın seyrini değiştiren dinleme tapesinin delil kabul edilmediği ortaya çıktı. İki komutan arasında uydu telefonuyla yapılan bu konuşmada “(Mayınları) Bizzat ben kendim yerleştirdim” diyen Es’e, Kaya “Kahrolacak bir şey yok. Bu mücadelenin içerisinde birileri ufak tefek hata yapacaktır” diyordu. Askeri savcılık, GES’te inceleme yaptırdı. İstihbari amaçla yapılan dinleme kayıtları üç ay saklandığı için konuşma tapelerinin aslına ulaşılamadı.
Savcılık, bu kayıtların nasıl temin edildiğini, telefon görüşmesinin nasıl ve kim tarafından dinlendiğini tespit edemedi. Ancak 2 sanığın kendi samimi ifadeleri esas alınarak, iddianame tanzim edildi.
Tahliyeye ret
Tuğgeneral Es, tahliyesini talep ederken, “Bu olay olalı 20 ay oldu. Delillerin bu saate kadar toplanmaması gibi bir konu kalmadı. Ben o zaman Çukurca’da görevliydim, şimdi Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı’na atandım. İddianameye yazılı konulara tek tek cevap verirdim. Savunmamı yaptığımda kesinlikle suçsuz olduğum ortaya çıkacaktı” dedi. Avukatları da bölgede çatışma koşullarının geçerli olduğunu, suçun “işlenemez suç” niteliği taşıdığını, delillerin toplandığını, müvekkilinin kaçma şüphesi olmadığını ve askeri disiplinin sağlandığını belirterek, tahliye istediler.
Savcı Güven ise “Deliller toplandı. Bizim açımızdan tutuklu kalmasını gerektirecek bir durum görmüyoruz. Sanığın tutuklu olarak yargılanması konusundaki takdiri mahkemeye bırakıyoruz” dedi. Başkan Mehmet Yüzbaşıoğlu, hakim üyeler Bedrettin Ö zgür, Cemil Çelik’ten oluşan mahkeme heyeti oyçokluğu ile Es’in tahliye talebini reddetti. Yüzbaşıoğlu, karara muhalif kaldı. Askeri mahkeme, duruşmaya katılan şehit ailelerinin müdahilliklerini oybirliği ile kabul etti. İki sanığa iddianame tebliğ edilemediği, talep ettikleri şekilde bir haftalık yasal savunma süresi verilmesi zorunlu olduğu için duruşmaya ara verme kararı alındı. Duruşma şubata ertelendi.
Savcılık, bu kayıtların nasıl temin edildiğini, telefon görüşmesinin nasıl ve kim tarafından dinlendiğini tespit edemedi. Ancak 2 sanığın kendi samimi ifadeleri esas alınarak, iddianame tanzim edildi.
Tahliyeye ret
Tuğgeneral Es, tahliyesini talep ederken, “Bu olay olalı 20 ay oldu. Delillerin bu saate kadar toplanmaması gibi bir konu kalmadı. Ben o zaman Çukurca’da görevliydim, şimdi Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı’na atandım. İddianameye yazılı konulara tek tek cevap verirdim. Savunmamı yaptığımda kesinlikle suçsuz olduğum ortaya çıkacaktı” dedi. Avukatları da bölgede çatışma koşullarının geçerli olduğunu, suçun “işlenemez suç” niteliği taşıdığını, delillerin toplandığını, müvekkilinin kaçma şüphesi olmadığını ve askeri disiplinin sağlandığını belirterek, tahliye istediler.
Savcı Güven ise “Deliller toplandı. Bizim açımızdan tutuklu kalmasını gerektirecek bir durum görmüyoruz. Sanığın tutuklu olarak yargılanması konusundaki takdiri mahkemeye bırakıyoruz” dedi. Başkan Mehmet Yüzbaşıoğlu, hakim üyeler Bedrettin Ö zgür, Cemil Çelik’ten oluşan mahkeme heyeti oyçokluğu ile Es’in tahliye talebini reddetti. Yüzbaşıoğlu, karara muhalif kaldı. Askeri mahkeme, duruşmaya katılan şehit ailelerinin müdahilliklerini oybirliği ile kabul etti. İki sanığa iddianame tebliğ edilemediği, talep ettikleri şekilde bir haftalık yasal savunma süresi verilmesi zorunlu olduğu için duruşmaya ara verme kararı alındı. Duruşma şubata ertelendi.