Güncelleme Tarihi:
İnterneti yasaklamak bilgi çağında çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği için etkili bir çözüm gibi gözükmüyor. Zaman kısıtlaması yaparak çocukları tüm internetten değil, sadece zararlı sitelerden korumak mümkün mü?
Bilişim ve iletişim teknolojilerini yaşamın her alanında çok yaygın şekilde kullanıyoruz. Bu teknolojilerin doğru şekilde ve uygun kullanılması bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer taraftan kısmen de olsa zorlaştırıyor. Öğrenme, iş yapma ve eğlence kültürümüzü farklılaştırıyor, alışkanlıklarımızı etkiliyor ve değiştiriyor. Tüm faydalarına ve kullanım kolaylığına karşın internet ve diğer iletişim araçları bilinçli kullanılmadıkları takdirde, özellikle çocuklar için zararlı etkilere
sahip. İnterneti etkili şekilde kullanıp zararlarını uzak tutmak için dikkat edilmesi gerekenler aslında çok zor değil.
İki anne iki farklı yorum
İvana Sert
İnternet yasak, oyun izinli
Oğlum Ateş’in kendi bilgisayarı yok. Cep telefonu kullanmasına da izin vermiyorum. 15 yaşına kadar da ne cep telefonu alacağım ne de internete girmesine izin vereceğim.
Kısıtlamıyorum
Ayça Şen
Memo bilgisayarın başından kalkmıyor. Arada çaktırmadan neyle uğraştığına bakmak ve ödevleri bitirmeden oyuna başlamamasını söylemek dışında bir şey yapamıyorum.
İnternet kullanmaya
9 yaşında başlıyorlar
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) her yıl yaptığı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’nın kapsamını 6-15 yaş grubu çocukları içerecek şekilde genişletti. Araştırmaya göre:
Bilgisayar kullanımına ortalama 8 yaşında başlanıyor.
İnternet kullanımına ortalama başlama yaşı 9.
Çocukların yüzde 24,4’ü kendi kullanımına ait bilgisayara sahip. Yüzde 13,1’inin cep telefonu ve yüzde 2,9’unun da oyun konsolu var.
Haftalık ortalama internet kullanım süreleri dikkate alındığında çocukların yüzde 38,2’si interneti iki saate kadar, yüzde 47,4’ü üç ile on saat arasında, yüzde 11,8’i 11 ile 24 saat arasında, yüzde 2,6’sı ise yirmi dört saatin üzerinde kullanıyor.
Teknoloji hayatlarının merkezine oturmasın
Uzman Pedagog Nilçin Doyran Bengisu, ailelerin üzerine düşen büyük sorumluluğun altını çiziyor: “Çocukları oyalamak adına televizyon karşısında yemek yedirmek, ağladığında eline telefon vermek ya da bilgisayar başında saatler geçirmesine göz yummak en yaygın hatalar. Okul öncesi dönem çocuğunda mutlaka saat kısıtlaması yapılmalı. Ayrıca ortamı teknolojik aletlerle çevrelemek yerine ebeveynler çocuklarıyla bire bir zaman geçirmeli, sosyal ortamlar yaratmalı, kütüphane ve müze gezmeli. Ebeveynlere üç yaşına dek çocuğu teknolojiden mümkün olduğunca uzak tutmalarını tavsiye ediyorum.”
Oyunların olumlu etkileri de var
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bu yıl ilk defa düzenlenen Çocuk ve Bilgi Güvenliği Kongresi’nde, çocuk ve internet konusunda konuşan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysi İşler, bilgisayar oyunlarının çocuğun gelişimi üzerinde olumlu etkileri de bulunduğunu hatırlattı. İşler’e göre oyunlar dikkatli seçilirse faydaları büyük: “Bu tür oyunlar el-göz koordinasyonu, problem çözme, çoklu görev, zekâ, mantık, strateji ve uzaysal kavram geliştirme gibi yararlar sağlar. Çocukların bilgisayar oyunu oynamalarının inanılmaz faydaları var, hatta teşvik edilmeleri gerekir ancak çok dikkatli olunmalı.”