İnternet cafe müdavimleri

İnternet yeni girdiğimiz yüzyıla damgasını vuracak. Çok yakın zamanda kim kullanıyor, neden kullanıyor, nasıl kullanıyor, hangi işe yarıyor gibi sorular da tarihe karışacak. Ancak Türkiye için bu soruların cevapları ilginçliğini koruyor. Bu nedenle ki İnternet kullananlar arasında bazı portreler dikkat çekiyor, haber olmaya değer taşıyor. İşte bazıları.

İstanbul’dan kız arkadaş bulduk

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü öğrencileri Özgür Can, Mehmet Ali Küçük ve Ali Özen İnternet cafe müdavimlerinden. Yurtta kaldıkları için İnternet cafeleri tercih ediyorlar. Üçü de İnternet'ten birer kız arkadaş bulmuş. Telefon numaralarını alıp, görüşmeye başlamışlar. Haftada ortalama 6-7 saat İnternet'e giriyorlar. En çok tercih ettikleri şey ise chat yapmak. Web sayfalarına girdiklerini de satranç oynadıklarını söyleyen Özgür Can, chat yapmanın bazen heyecanlı ve zevkli, bazen sıkıcı ve sinir bozucu olduğunu düşünüyor.

İlk tanışmada herkese aynı şeyleri söylemek zorunda kaldığını söyleyen Özgür, ‘‘En güzel yanı da istemediğim zaman sohbeti kesebilmen. İstanbul'dan bir kız arkadaş buldum, bunu telefonla görüşmeye dönüştürdük’’ diyor.

Chat yapmanın amacının genelde tanışmak olduğunu söyleyen Mehmet Ali Küçük, chat yapanların yüzde 80'inin erkek olduğunu, çoğunun amacının da kızlarla tanışmak olduğunu düşünüyor. Eskişehir'deki arkadaşlarıyla İnternet aracılığıyla görüştüğünü söyleyen Mehmet Ali Küçük, ‘‘Artık erkek olup kendini kız olarak tanıtanlar var. Yanıltıyorlar. Çok fazla küfürlü kelimeler kullanılıyor. Ama yine de chat yapmak, değişik bir duygu’’ cümleleriyle düşüncelerini ifade ediyor.

Chat'te ingilizce öğreniyor

Orhan Sezer 24 yaşında. Onun cafeye gelme amacı İngilizce öğrenmek. Orhan İngilizce öğrenmek için hemen hemen her gün yaklaşık 2 saat, sadece yabancılarla, chat yapıyor. 6 ay İngilizce kursuna gitmiş, ilk kuru bitirdikten sonra vakit yetersizliğinden devam edememiş. Ama chat yaparken kelime hazinesinin çok geliştiğine emin. Cafe'nin sahibi olan Bülent ve Tarkan bilgisayara onun için bir İngilizce-Türkçe sözlük programı yerleştirmiş. O chat yaparken sözlük ekranın kenarında duruyor. Bilmediği sözcüklere hemen buradan bakabiliyor. Chat yaptığı insanlar ‘‘İngilizcen çok kötü dediği’’ zaman durumu anlatıyor. Onlar da hemen yardımcı olmaya başlıyor ve muhabbete devam ediyorlarmış. Türkler ise Orhan'a göre muhabbet etmeyi bilmiyor, konu hemen başka (!) tarafa kayıyor.

Evde yok, cafeye geliyorum

Denizli Lisesi son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Ömer Kocamanoğlu, iki yıldan bu yana İnternet'ten yararlanıyor. Kendi bilgisayarı olmadığı için haftada en az iki gün, ikişer saat İnternet cafeye devam ediyor.

İnternetten daha çok dersleriyle ilgili bilgilere ulaşmak ve kaynak bulmak için yararlandığını söyleyen Kocamanoğlu, gençlerin interneti amacı dışında kullandığına inanıyor: ‘‘İnternet cafelere ilk geldiğimde arkadaşlarla bir iki kez chat yaptık, hoşlanmadım. Çok mantıksız geliyor. Görmediğin, tanımadığın birisiyle konuşmak bence çok anlamsız. Zaten chat de amacı dışında kullanılıyor. İnternet'in eğitime katkısı büyük. İstediğin bilgiye ulaşabiliyorsun. İnternet cafeler güzel yerler. Ama bağımlısı olmamak gerekir’’ diyor.

Sanal sevgili kazık atmaz

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslaraarsı İlişkiler Bölümü mezunu İsmail Parlak, bazı bankaların sınavlarına girmiş, sonuçlarını bekliyor. İnternet müptelası Parlak'ın, masa başından kalkmadan 12 saat aralıksız İnternete girdiği günler olmuş. Sanal ortamı daha samimi ve zararsız olarak değerlendiriyor. Parlak, ‘‘Günde iki saat chat yapıyorum. Bazen 10 saatin üzerinde İnternet'te kaldığım oluyor. Yüzyüze arkadaşlıklar, dostluklar daha çıkarcı. İnternet arkadaşlıklarını daha samimi ve güvenli buluyorum. En azından insana kazık atmıyorlar. Uzaktaki birisiyle konuşmak güven veriyor. İnternette tanıştığım Ankaralı bir kızla sekiz ay çıktık. Şimdiye kadar çıktığım kız arkadaşlarımdan daha güzel, daha samimi ve daha içtendi’’ diyor.

DOĞAN HABER AJANSI