Güncelleme Tarihi:
Virüs ile bulaşmış herhangi bir hücre tarafından üretilen glikoptotein yapısındaki sitokinlere interferon denir. İnterferonlar, komşu makrofaj, fibroblast ve lenfositlerin reseptörleriyle reaksiyona girerek virüs çoğalmasını
engelleyen maddeler üretmelerini sağlarlar.
Sitokinlerin çeşitli sinyalizasyon yollarını aktive ettikleri bilinmektedir. Bunlardan biri JAK-STAT yoludur. STAT’lar ilk defa IFN (interferon) ile indüklenen genler üzerinde çalışılırken bulunmuştur. Bugün 30’dan fazla sitokin ve protein özellikli büyüme faktörü aktive göstermek için JAK-STAT yolunu kullanmaktadır. Bu sinyalizasyon işlemi 1-15 dakika içinde gerçekleştiği için çok hızlı bir sinyalizasyon işlemidir. Bu sistemde, sinyal iletici ve transkripsiyon faktörleri olarak STAT’lar (Sinyal Transducers and Activators of Transcription) ile tirozin kalıntılarını fosforile eden kinazlar olarak JAK’lar (Just Another Kinase) yer alır. Bunlara Janus Kinazları denir. Memelilerde JAK -1, 2,3 ve Tyk-2 olmak üzere dört farklı JAK molekülü bulunur. STAT-1,2,3,4, 5a, 5b ve 6 olmak üzere yedi farklı STAT molekülü vardır. Bunlar birçok doku ve hücrelerden sentezlenirler.
Sitokinin JAK-STAT yoluyla etki göstermesi şu aşamalardan oluşur:
1. Sitokin reseptöre bağlanınca monomerler dimerize olur.
2. Sinyalizasyon kompleksi, (reseptöre bağlanmış sitokinin oluşturduğu kompleks) Janus kinazlarında ve reseptörün
uzun zincirindeki tirozin kalıntılarının fosforilasyonu ile aktifleşir.
3. Reseptörün sitoplazma tarafındaki kuyruğuna yakın bir STAT molekülü yer değiştirerek, diğer reseptörün
kuyruğundaki tirozin ile fosforile olmuş kalıntıya bağlanır ve Janus kinaz ile fosforile olup, aktifleşir.
4. Aynı işlem diğer bir STAT molekülü için de tekrarlanır.
5. Sonra bu iki STAT molekülünden oluşan dimer nukleusa geçer ve hedef DNA sekanslarına bağlanarak, genlerin
trandüksiyonunu indükler.