'Ä°NSANOÄžLUNUN VE TÜM EVRENÄ°N YOK OLMASINA DAÄ°R YENÄ°

Güncelleme Tarihi:

Ä°NSANOÄžLUNUN VE TÃœM EVRENÄ°N YOK OLMASINA DAÄ°R YENÄ°
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 02, 2001 00:00

'Ä°NSANOÄžLUNUN VE TÃœM EVRENÄ°N YOK OLMASINA DAÄ°R YENÄ° TEORÄ°LER' SaÄŸlık köşemizde zaman zaman bilim ve teknoloji konusunda da yazdığımız oluyor biliyorsunuz. Teknoloji ve saÄŸlık gündelik yaÅŸamla artık iç içe deÄŸil mi zaten yeni binyılda. Ä°ÅŸte bu hafta da son günlerin yabancı bilim dergilerindeki en popüler konusuna; 'evrenin sonu' tartışmalarına deÄŸinmek istiyoruz. Malum filmlerde hastalar hep doktorlarına ne kadar ömürleri kaldığını sorarlar. Bu kez yaÅŸadığımız evrenin ne kadar ömrü kaldığını anlatmaya çalışacağız. Einstein'dan bu yana gelmiÅŸ geçmiÅŸ en meÅŸhur bilim adamlarından olan Adam Riess ve grubunun son saptamalarının yayınlanmasıyla ezelden beridir merak edilen evren ve yaÅŸamın sonu sorusu yeni yanıtlar buldu. EloÄŸlu bunun üzerine önce bilim dergilerinde sonra da kamuoyunun anlayabileceÄŸi ve tartışabileceÄŸi ÅŸekilde popüler magazinlerde son ay içinde yazıp çizmeye baÅŸladı bile. Konu zaten çok boyutlu; felsefeci, astronom, fizikçi ve hatta gördüğünüz gibi doktorların bile söyleyebileceÄŸi çok ÅŸeyler var. Önceleri New York Times ve Washington Post gibi gazetelerde, hafta başı ise Time dergisinde bir çok uzman deÄŸiÅŸik açılardan deÄŸerlendirmeler yaptılar. Elbette biz kendi aç kapa iÅŸlerimizle fazlaca meÅŸgul olduÄŸumuzdan ve aylık dergilerimizin iÅŸleyeceÄŸi çok daha ciddi konular ortalıkta kol gezdiÄŸinden bu gibi ne idüğü belirsiz iÅŸlere ülkece bulaÅŸamazdık. Zaten herhangi bir vatandaşımızla evrensel sabit, relativite, e=mc2 , foton, kuantum gibi kavramlar hakkında şöyle bir konuÅŸacak olsak, bize var olan aklımızı enflasyon, dolar kuru, asgari ücret gibi iÅŸlere yöneltmemizi öğütleyecektir şüphesiz. Tabii gavur milleti tok olduÄŸundan iÅŸte böyle gelecek kaygısına düşüyor.Biz yine de ilginizi çekebileceÄŸini umarak az uz ve dere tepe düz gitmeye baÅŸlıyoruz. Bilim dünyasını son dönemde en çok rahatsız eden evrenin sonunun yanarak mı donarak mı gerçekleÅŸeceÄŸi sorusunun yanıtıydı. Yani Åžair Robert Frost mu; Dünya yanarak tükenecekTutkunun ateÅŸi gibiYoksa T.S. Eliot muDerken dünya yok olurÄ°niltiler ve sonrasında derin bir sessizlikle...haklı çıkacaktı sonunda. Aslında önceleri evrenin nasıl oluÅŸtuÄŸu da ayrı bir muammaydı ya. 1916 yılında Albert Einstein, anti-gravite ve kozmolojik sabit tanımlamasını yaparak izafiyet teorisini ortaya attı. 1927 yılında bu kez Edwin Hubble (hani ÅŸu meÅŸhur teleskopa ismini veren) uzak galaksilerin dünyadan giderek uzaklaÅŸtığını iddia etti. Einstein'ın dediklerine katılmıyordu pek. 1936'da Fritz Zwicky'yi görüyoruz bu kez. Önceleri pek de önemsenmeyen 'kara madde' kavramından ilk kez bahsetti. 1965 yılında ise Penzias ve Wilson herkesin az çok duyduÄŸu Big Bang (büyük patlama) teorisini açıkladılar ve Nobel Ödülünü kaptılar. Önce de deÄŸindiÄŸimiz gibi 1998 sonrası Riess ise anti-gravite kavramını yeniden tanımlayarak evrenin sonu hakkında yeni fikirlerle karşımızdaydı.Sonuçta bugün için hemen hemen en çok kabul gören teoriye göre yaklaşık 15 milyar yıl önce evren büyük bir patlama (Big Bang) sonucunda uzay, zaman, sahip olabileceÄŸi tüm madde ve enerjinin ortaya çıkmasıyla var oldu. Ä°kinci safhada ise basit bir atomun büyüyerek madde ve enerjiye dönüşmesini görüyoruz. Radyasyon çağı baÅŸlıyor. Hemen tüm enerji henüz elektromanyetik radyasyon, ışık, X-ışınları, radyo dalgaları yapısında. Partiküller birleÅŸerek proton ve nötronları oluÅŸturuyor. Elektronlar eklenerek atomun çekirdeÄŸini meydana getiriyor. Ä°lk milyarlı yıllarda hidrojen ve helyum atomları yoÄŸunlaÅŸarak ilk yıldızların oluÅŸumuna öncülük ediyor. Zamanla galaksiler (yıldız toplulukları) oluÅŸmaya baÅŸlıyor. Bizim güneÅŸimiz de 4.6 milyar yıl önce oluÅŸmaya baÅŸlamış. Modern anlamda insanoÄŸlunun ortaya çıkması ise ancak 100 bin yıl öncelere dayanıyor. Dünyada yaÅŸamın birkaç milyar yıl daha sürebileceÄŸine inanılıyor. Bundan sonra ne olacak sorusuna gelince...Son bulgulara göre gezegenler yıldızlardan ayrılacak ve yıldızlar galaksilerden kopacak. Ortalıkta milyarlarca sönmüş yıldız kümeleri ve ölü gökcisimleri dolaşıyor olacak. Bunlar zamanla nötron yıldızları ve kara deliklere dönüşecek. Vee protonlar çürümeye baÅŸlayacak. Proton çürümesiyle birlikte evrende var olacak tek gökcismi tipi kara delikler olacak. Bunlar da zamanla proton ve radyasyon dalgalarına dönüşecek. Son dönemdeki 'karanlık çaÄŸ'da ise evren bir çeÅŸit çöplük hakine gelecek; ve sonsuza kadar soÄŸuk ve karanlığa gömülecek. Ha bunlar ne zaman mı olacak? 10.000 trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon yıl sonra. Yani sizler kurtardınız merak etmeyin.Zaten Avustralyalı bir grup da her ÅŸeyin sonra yeniden baÅŸlayacağını iddia ediyor. Konumuzu olabildiÄŸince sade anlatmaya çalıştıysak da kafanız karışmış olabilir. Ama siz okuyucularımızın Uzay Yolu jenerasyonundan olmanız bizim anlaşılabilir olmak yolundaki tek güvencemiz. Ayrıca dünyayı kurtaran adamların ortada fink attığı, Atılgan gemisine çıkan Turist Ömerlerin masallarıyla büyümüş bir neslin çocukları olarak bu türlü kozmik olaylara kolaylıkla adapte olabileceÄŸinizden de şüphemiz yok.Hem biz zaten günümüzü kurtarmakta bu kadar zorlanırken trilyon sene sonrasını da ülkeyi emanet ettiÄŸimiz gençler düşünsün biraz da.Yok evren geniÅŸleyecekmiÅŸ, yok yıldızlar kopacakmış. Woody Allenvari bir yaklaşım herhalde sizler için en rahatlatıcı çözümlerden biri olacaktır. Malum Annie Hall filminde çocuk kitapta tüm evrenin giderek geniÅŸlediÄŸini okuyunca annesine 'tüm yıldızlar sayıca artar ve evren geniÅŸlerse gün gelir her ÅŸey parçalanır anneciÄŸim' diye dert yandığında, anne hepimiz için en doÄŸru yanıtı vermektedir belki de: 'Aman oÄŸlum sen ÅŸu anda Brooklyn'desin ve Brooklyn yıllardır hiç geniÅŸlemiyor, üzülecek bir ÅŸey yok' SaÄŸlıklı Haftalar…Dr. Serdar GÃœNAYDIN - 02 Temmuz 2001, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!