İnsanlık denen sahte kavramın bir parçasıyım

Güncelleme Tarihi:

İnsanlık denen sahte kavramın bir parçasıyım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2002 01:55

Kolejli intiharlarında kilit isim olarak geçen ünlü tiyatrocu Leyla Tekül'un oğlu Efe Tuzcu, geçen yıl intihar eden Ceylan Konuk'la da internette sık sık chat yapmıştı. Ceylan'ın babası Ali Oğuz Konuk, kızının intiharından sonra bu konuşma kayıtlarını bilgisayarından kopyalamıştı.

Bu konuşmalarda ‘‘Cursed Messenger’’ (lanetli mesajcı) kodunu kullanan Efe Tuzcu, kendi yarattığı sanal bir dünyada yaşadığını söylüyor ve ölümsüz bir tanrıdan bahsediyor. Sık sık ‘‘görevli, kutsal, ölüm, ileri zeka düzeyi’’ gibi kendine özgü bir ‘‘dil’’le konuşuyor. Bu konuşmalardan bazı bölümler şöyle:

Gerçekliği dört yaşımda buldum

Efe'nin yine Ceylan'ın bilgisayarına gönderdiği kendisi hakkında başka bir yazı. Burada kullandığı takma isim ‘‘Reality’’...

- Sallantılı ve istikrarsız ama gene de kararlı bir yaşamım vardı. 4 yaşında gerçekliği bulmuştum çünkü. Kafamdaki soruyu cevaplamıştım. Daha o yaşlarda bile görevlerim ve hedeflerim vardı. Yalnız değildim. Gerçekliğimin bir parçası olarak kabul ettiğim YRN vardı yanımda. Güveniyordum çünkü çok güçlü ve yaşlıydı. Sorularıma her zaman yanıtlar verirdi ve ben tatmin olurdum. Sen kimsin peki? diye de sormazdım tabii. Ne haddimeydi bir insan olarak bunu sormak! Ne kadar güçlü olursam olayım o, benim en masum bir şekilde bile sorgulayamayacağım kadar güçlüydü. Rahattım. Kabullenmiştim...

13 yaşlarındayken tam anlamıyla hayata atılıp yolumda (ve gerçekliğimde) hızla ilerlemeye başladığımda ilerde beni nasıl bir gelecek beklediğini bilmiyordum ama gözümde canlandırdığım bir gelecek vardı. Herşey çok planlıydı. Olması gerektiği gibiydi. Hata yoktu, emindim. YRN de onaylamıştı çünkü. Lawful Evil bir hiyerarşide yükseliyordum ve yükselecektim. Günün birinde YRN'den bile daha güçlü olacaktım. O da bunu biliyordu. Bu, düzenin akıcılığı içinde kabullenilmesi gereken bir gerçekti. Ancak öğretiye göre yalan ve hile yoktu yükselirken. O zaman affedilmezdin. Çünkü aşağılık bir varlık seviyesine inmiş ve güçsüzlüğünü kanıtlamış olurdum. Zaten benim öyle şeylere ihtiyacım yoktu. YRN'in arkamda olduğunu biliyordum. Onun oğluydum ben. Yenilemezdim.

Genetik olarak çelişkili bir yaratığım

Efe'nin Ceylan'a kendisiyle ilgili olarak yazdığı yazıdan bir parça. Efe, burada ‘‘B-Killer’’ nickname'ini (takma isim) kullanmış.

- Evrenin varoluşundan beri süregelmiş manyetik döngünün bir parçasından ibaretsin. İnsanlık denen sahte kavramın bir parçası olmak göreviyle, Tekül ve Tuzcu ailelerinin bir uzantısı olarak dünyaya geldin. İleri zeká düzeyin ve oluşum sürecinde, içinde yaşadığın stresli ortam nedeniyle henüz 4 yaşında bir çocukken, insanların çoğunu daha ilerki yaşlarda pençesine alan düşünsel tuzaklardan birine düştün. Beyin hücrelerinin manyetik oyunları sonucunda oluşturduğun hayali dünyayı gerçek sandın. Ve kendi yarattığın hayali dünya içinde kaybolmak gafletinde bulundun.

Senin suçun değildi. Birçok zeki ve sorunlu ufaklığın başına gelir. Ve hayatını bu sanal temeller üzerine kurdun. Aslında hepsi senin kontrol edemediğin beyin hücrelerinin işiydi. Ama sen bunun farkına varamadın. Sıkıntılı bir ortamda meydana gelmiş ve genetik olarak kendi içinde çelişkili bir yaratık olduğun için kendinden hoşnut değilsin ve ‘‘Başka bir yerlerde mutlaka bir ideal ben var’’ diye düşünmektesin.

Ama aslında yok. Bunu anlaman lazım her şeyden önce. ÖLECEKSİN. Ölümlüsün. Ve bir daha asla sen ‘‘SEN’’ olmayacaksın. Elektrik akümülatörü gibi susacaksın zamanın geldiğinde...

Son olarak sana bir de sır vereyim. Ben SENİM! Başka kim olacaktım? Bir gün herşeyi anlayacaksın insan!

Onlara ödetmek istiyorum

Ceylan: Aynaya baktım her zamankinden kırmıyızım.

Cursed Messenger: Çok iyi biliyorum.

Ceylan: Benden iyi biliyorsun.

Cursed Messenger: Maalesef.

Cursed Messenger: Tutsak beden. Sürgün ruh. Kötü. Dayanmak istemiyorum. Çekiyor. Kavuruyor ve çekiyor dışarıya. Soğukla kavuruyor. Şeytani renkler var. Şiddetli. Acı veriyorlar. Çok güç. Beni buraya attılar işte. Onlara ödetmek istiyorum. Ama ne değişecek.

Ceylan: Çok iyi anlıyorum Efe. Ama kalmak zorunda olduğunu unutma.

Cursed Messenger: Beni buraya attıklarında ben daha doğmamıştım bile. Ne yapabilirim. Bunlar her yerdeler. Nefret ediyorum. Ellerim bile yabancı. Ben bile yabancıyım. Bu ne demek. Nasıl bir işkence. Neden. Bir bebek ne yaptı ki bu kadar?

Şu an bağlandığım şey, hata değil

Ceylan'ın bilgisayarında bulunan Efe ile ‘‘Rouge’’un konuşması. Rouge'un Ceylan'ın takma adı olmadığı biliniyor.

Cursed Messenger: Artık hata yok emin olabilirsin.

Rouge: Ya sen başlı başına bir hataysan ne olacak?

Cursed Messenger: Öyleyim kabul et o zaman. Zamanında bir hataya bağlanmaktan dolayı da gurur duy.

Rouge: Ben bir hataya bağlanmadım Efe. Ama sen şu an bir hataya bağlısın.

Cursed Messenger: Ben şu an tek bir şeye bağlıyım. Ve o da hata değil.

Rouge: Bu nefret dalgasını hissetmeyecek kadar yüksekteyim.

Cursed Messenger: Geri kalanını oluşturan siz bana anne karnından beri çektirdiniz. Ama yapılan bir hata var. Acı bazılarını güçlendirir. Bunu düşünemediniz. Evet yüksektesin. Çok yüksektesin. Nerde yüksek olduğunu sana söyleyeyim. KURDUĞUNUZ SİSTEM İÇİNDE EPEY YÜKSEKTESİN.

Rouge: Sen de beyninde yerleştirilmiş olan o sanal alanda yüksektesin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!