İnsanların ruhuna dokunabiliyorum

Güncelleme Tarihi:

İnsanların ruhuna dokunabiliyorum
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 1998 00:00

Haberin Devamı

Beni etkileyen ne varsa, onun gece içindeki yerini bulup çalıyorum. Bir kulüpteki herkesin ruhuna dokunabildiğime inanıyorum. Öyle plaklarım var ki, bazen aylarca çalmam. Bir ressamın eline çok güzel renkler verebilirsin, ama önemli olan onları nasıl kullandığıdır. Plaklarda da öyle. Ben plağı hissettiğim için koyuyorum. Şimdiki DJ'ler ise o plağı gerektiği için koyuyor.

Her ay, Magma Music Club'ta Live Act gecesi yaşanıyor. Amsterdam Roxy'den DJ Datcho ve caz davulcusu Ateş Tezer birlikte müzik yapıyor. Datcho ve Ateş'le parti sonrası eşyalar toplanırken konuştuk.

Her DJ bir müzikle tanımlanıyor. Şimdi sen ne DJ'isin?

- Benim diğer DJ'lerle aramdaki en önemli fark da bu. Amsterdam'da resident DJ olarak çalıştığım Roxy'de, gece ondan sabah altıya kadar yaklaşık sekiz saat çalıyorum. Burada ise DJ'ler iki buçuk saat çalıyorlar. Bu da gecenin fragmanlara bölünmesine yol açıyor. Halbuki DJ'nin bir fon sunması gerekir. Ben tek bir müzik çalmıyorum. Technodan cluby'e kadar her şeyi kullanıyorum. Ama illa bir adı olsun istiyorsan, ‘‘Tribal clubby funky soulfull techno’’ diyebilirsin.

Dinleyicin buna ne diyor peki?

- Kendi tarzımın esiri olmak istemiyorum. Beni etkileyen ne varsa, onun gece içindeki yerini bulup çalıyorum. Bir kulüpteki herkesin ruhuna dokunabildiğime inanıyorum. Öyle plaklarım var ki, bazen aylarca çalmam. Bir ressamın eline çok güzel renkler verebilirsin, ama önemli olan onları nasıl kullandığıdır. Plaklarda da öyle. Ben plağı hissettiğim için koyuyorum. Şimdiki DJ'ler ise o plağı gerektiği için koyuyor. ‘‘Bu burada hit olur, bu burada milleti patlatır’’ diye. Aslında duyguları veremiyor, yoğunluğu tutturamıyorlar. Çünkü kendileri hissetmiyorlar.

Ailen ne zaman göç etti, babanın buralı olduğunu duydum...

- Ailem 1979'da Avustralya'ya taşınmaya karar vermiş. Yerleşmeden önce de Avrupa turuna çıkmışlar. Hollanda'yı görünce vazgeçip oraya yerleşmişler. Babam, Berç Cezveciyan yirmibeş yıllık gitarist ve Türkiye'de uzun yıllar çalıştı. Garo Mafyan'la, Onno Tunç'la yakın arkadaştı. Benim bütün ailem müzisyen zaten. Kardeşim de piyanist, ben de uzun yıllardır plak çalıyorum.

Anladığım kadarıyla İstanbul-Amsterdam arasında mekik dokuyorsun.

- Ayrıca önemli bir bağlantı sayılırım. Benim burada tanıştıklarımla Amsterdam'daki müzik adamlarını bir araya getirdim. Çok ciddi bir Amsterdam-İstanbul hattı kuruldu. Plak şirketleri birlikte çalışmaya başladılar. Son beş yıldır İstanbul'a gelen house DJ'lerinden dansçılarına kadar önemli bir kısmı Amsterdam'dan...

Nasıl bir araya geldiniz?

- Ateş Tezer: Beş yıldır bu müziğe ilgi duyuyordum zaten. Amsterdam'da tanıştık. Birlikte çalmayı hayal ettik. Altı yedi ay sonra da Magma açıldı. HİP Production Datcho'yu Magma'ya getirmeye başlayınca, beraber çalışmaya başladık.

Birlikte yaptığınız müziği nasıl tanımlayabilirsiniz?

- Ateş Tezer: En basiti şu; Plakla birlikte çalınan live percution. Müziğin içeriğini soruyorsan, onun tanımı biraz karışık. Hem birlikte çalıyoruz, hem de birlikte çalarken birbirimize sebep oluşturuyoruz. Datcho bir plak seçiyor, ben de bir mood yaratıyor ve onun üzerine çalıyorum. Cazdaki gibi, iki müzisyen birlikte jam ediyoruz.

- Datcho: Bu yıl Hollanda'da 5 Mayıs'ta bir organizasyon yaptım. Açık havada on iki kişilik percution ekibi ve üç nefesliyle birlikte çaldım. Yani 15 bin kişilik dam-jam oldu. Biz bunun küçücük bir versiyonunu Magma'da yapıyoruz.

Biz seni cazcı bilirdik Ateş...

- Ateş: 1992'de ilk doğru dürüst DJ'i dinlediğimde, ilk defa zihnimi verdiğim gece, cazın içinde bulunan bu dans türlerini bu müzikte de gördüm. Olay farklı bir hale gelmişti ve kitleleri bu müzik tutuyordu. Ben eskiden 40-50 kişiyi bir kulübe toplamaya çalışırken, binlerce insan aynı kökenden çıkan malzemeyle oluşmuş bir müziğe tapınıyorlardı. İlk dinlediğim gece kendimi içinde hissettim. On, onbeş yıllık müzisyenlik hayatımda, cazda bir duraksamaya girmiştim. Elektronik müziğin geleceği var. Eğlenceli bu müzikte çalabileceğimi düşündüm. Datcho'la, kendi küçük grubumla bir araya geldik. İlk seferinde Magma'da neredeyse kendimize bir parti yaptık. Daha sonra bu partiyi her ay sürdürmeye başladık. Geceyi geliştirerek devam ettiriyoruz. Datcho'nun Amsterdam'da çalıştığı MC'de bu partilere katılacak galiba, benim stüdyoda yaptığım parçaları burada seslendireceğiz. Anlayacağın, bayağı ilgi topluyor bu partiler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!