Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2004 00:00
ELEKTRÄ°K mühendisi olan ve Amerika’da yaÅŸayan Akar Duru adlı okurumdan ilginç bilgiler içeren bir mail aldım.Duru, NASA’da çalışan ve buluÅŸlarıyla Türkiye’de deÄŸil ama dünya bilim çevrelerinde kendisine ‘Everest’in tepesine bayrak diken kadın’ gözüyle bakılan Doç. Dr. Neva ÇiftçioÄŸlu ile iki yıl önce yapılmış bir röportajı gönderdi.Duru’nun notu şöyle: ‘Türkçe internet sayfalarında (Google dahil) ÇiftçioÄŸlu için 2-3 taneden fazla yazı göremezsiniz. Ãœniversitelerimizin sayfalarına ise bakmaya bile gerek yok. Ä°ngilizce yayınlarda ise 500’den fazla yazı bulabilirsiniz.’ Åžimdi ÇiftçioÄŸlu ile yapılan bu çok ilginç röportajdan bazı bölümleri okuyalım:‘Doç. Dr. Neva ÇiftçioÄŸlu Avrupa’nın Japonyası sayılan Finlandiya’da doçentlik unvanını alan ilk yabancı oldu. Kireçlenmeye neden olan mikrobu buldu: Nanobakteri. Bu buluÅŸu nedeniyle dünyanın her yerinden davetler, ödüller aldı. Aynı mikrobun Mars’ta olduÄŸunu keÅŸfeden Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ona birlikte çalışmayı önerdi...’ÇiftçioÄŸlu yaptığı çalışmalarla kireçlenmenin kanser, kalp baÅŸta olmak üzere pek çok hastalığa yol açtığını belirledi. * * * Yine röportaja dönelim:‘Finlandiya’ya gittiÄŸimde söz konusu bakteri problemini bulmuÅŸlardı ama ne olduÄŸunu bilmiyorlardı. Ben onların bulduklarının ne olduÄŸunu buldum....MeÄŸerse bütün vücuttaki tıkanıklıklar, kireçlenmeler bir mikrop yüzünden oluyormuÅŸ, ben buna ‘nanobakteri’nin neden olduÄŸunu ortaya çıkardım. Finlandiyalılar vatandaÅŸlık baÅŸvurusu bile yapmamış olmama raÄŸmen beni hep bir Finli gibi tanıttılar dünyaya. Mesela NASA’ya giderken Finlandiya’da bir gazete ‘NASA’ya giden ilk Finli’ diye baÅŸlık attı. 1996’da bütün baÅŸarılı bilim insanlarının bulunduÄŸu bir törene çaÄŸrıldım. Törende Türk bayrağının altına gittiÄŸimde beni oradan alıp, Finlandiya bayrağının altına götürdüler. O kadar ağırıma gitti ki bu....Bana hayret ediyorlar, ‘Sana hiç kimse sahip çıkmıyor. Sen neden Türk olmakta ısrar ediyorsun?’ diye soruyorlar. Ama ben Türklüğümden asla vazgeçmem. Ben milliyetçi olduÄŸumu bilmezdim ama dışarda kalınca insan ülkesinde kızdığı ÅŸeyleri bile özler hale geliyor.’ * * * Neva ÇiftçioÄŸlu’nu Türkiye’de kızdıran olaylar neler? Bunları okuyalım:‘Ankara Tıp Fakültesi’nde asistanım, doktoramı bitirmek üzereyim. Astım hastalığı üzerine bir tez hazırlayıp hocalarıma sundum. Bölüm baÅŸkanı tezi aldı, yüzüme baktı ve sonra ‘Bu tez çöpe atılır’ deyip herkesin gözü önünde kapağını bile kaldırmadığı tezimi çöpe attı. O çöpe atılan tezim birkaç yıl sonra dünyanın üç büyük bilimsel dergisinden birinde yayınlandı....Finlandiya’da bakteri çalışmalarını yaparken Bilkent Ãœniversitesi’ne baÅŸvurarak ‘Gelin bunu birlikte yapalım. Patenti Türkiye’ye ait olsun’ dedim. Bana gelen yazılı yanıtı hálá saklıyorum: ‘Siz galiba iÅŸ arıyorsunuz’ deyip, önerimi kabul etmediler. Hacettepe Tıp’a da aynı öneride bulundum. Orası da ‘Bu bizi aÅŸar’ yanıtını verdi. Oysa Finlandiya’da yaptığım her ÅŸeyi Türkiye’de de yapabilirdim ama neden bilmiyorum kabul etmek istemediler...’Vatan hasreti dayanılmaz hale gelince Türkiye’ye dönmüş ÇiftçioÄŸlu. BaÅŸkent Hastanesi’nde çalışmaya baÅŸlamış. Ancak ona dışkı tahlili yaptırmışlar. 9 ay sonra Finlandiya’daki profesörü ‘Orada ziyan oluyorsun’ diye isyan etmiÅŸ ve Türkiye’ye gelip onu alıp götürmüş.Bugün NASA’da ve dünyada 100’den fazla projede çalışıyor ÇiftçioÄŸlu.Ä°ÅŸin acı yanı bugüne kadar yaptığı hiçbir buluÅŸ, hiçbir çalışma için hiçbir Türk yetkilisinden tebrik almamış. Duyguları şöyle:‘Sadece bir kiÅŸi. Nasıl duydu bilmiyorum Ä°skandinav Tıp Ödülü’nü kazandığım zaman Ziraat Bankası’nın eski genel müdürü bir tebrik kartı gönderdi, hálá saklarım. Elimde sadece o kart var o kadar.’Bunları okuyunca insanın söyleyebileceÄŸi söz bitiyor. Kim bilir, belki bir gün gelir biz de insanlarımızın deÄŸerini anlarız.Â
button