Güncelleme Tarihi:
“Ölüm kusan silahlara göğsümüzü siper ederek destan yazdığımız o gece, merhum Mustafa Cambaz’la beraber 252 vatan evladını şehit verdik. Namuslarına emanet edilen silahları millete çevirecek kadar şeref yoksunu olan bu alçaklar, tam da tıynetlerine uygun şekilde, insanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler. Ancak sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar. Oysa 40 yıl boyunca bukalemun gibi kırk kılığa bürünerek kendilerini gizlemeyi başarmışlardı. Ama 40 yıllık plan ve hazırlık, sadece birkaç saat içinde boşa gitti.
15 TEMMUZ RUHU
15 Temmuz gecesi meydanlar yerine bankamatik kuyruklarına koşanlar, uyduruk bahanelerle 15 Temmuz direnişini unutturmaya çalışanlar... Velhasıl o meş’um gece yaşadıkları derin hayal kırıklığının acısını yıllardır unutamayanlar istemese de 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağız. FETÖ’cü ağababalarına diyet borçlarını ödemek adına 15 Temmuz destanına gölge düşürmeye çalışan mankurtları da milletin vicdanına havale ediyorum.
GAZZE’DE İYİ SINAV VERİLMEDİ
Şu gerçeği tüm açıklığıyla burada söylemek durumundayım. Gazze’de sadece uluslararası kuruluşlar değil, maalesef İslam aleminin kurumları da başarılı sınav verememiştir. İki milyarı bulan nüfusu, trilyon dolarları aşan ekonomik gücü ve sayısız stratejik imkânlarına rağmen İslam dünyasının İsrail’e söz geçirememesi üzerinde hepimizin dikkatle düşünmesi gerekiyor. Gazze katliamlarında Batı dünyasını haklı olarak eleştirirken, Müslümanlar olarak kendimizi de hesaba çekmemiz gerektiğine inanıyorum.
Gazze’yle birlikte bu soruları sormaktan, gerçeklerle yüzleşme cesaretini göstermekten başka çıkış yolumuz bulunmuyor. Mazlumların sığınağı olan Türkiye, bundan sonra da mazlumun yanında, yer almaya devam edecektir.