Güncelleme Tarihi:
İnsanın kendisini dinlemesini temel alarak streslerinden arınmasını sağlayan Yoga, aynı zamanda düşünsel olarak rahatlamayı amaçlıyor. İnsanın, evrenin enerjisini bedenine almasını sağlayan Spiritual Human Yoga ise, Akapunktur ve Uzakdoğu savaş sanatlarının da vücutta bulunduğunu kabul ettiği 7 temel hayati noktayı, yani çakraları temel alıyor. Streslerimiz, hayal kırıklıklarımız, üzüntülerimiz ile birlikte yaşamaya çalışıyoruz. Hatta sorunları sırtlayıp hayatımızı sürdürmeyi ‘‘yaşama yenilmemek’’ olarak görüp bundan bir övünç payı bile çıkarıyoruz. Ancak böyle bir yaşam bir süre sonra ruh ve beden fonksiyonlarımızı öylesine yıpratıyor ki vücudumuz buna isyan ediyor. Yoga ustaları bu aksak yaşam çabasını şöyle tanımlıyor: ‘‘Hepimiz ağzımızın içindeki kızgın bir çakıl taşıyla dolaşıyoruz, Bu taşı ne tükürebiliyoruz ne de yutabiliyoruz.’’ İnsanlar kendilerini keşfetmek, ruh dinginliğine ulaşmak istiyor. Bu arayışlar sonucu, Türkiye'de de merkezi bulunan yeni bir kapı aralandı: ‘‘Evrensel Enerji.’’
İnsan vücudunun mükemmel bir ritmi var. Bu ritm parçası olduğu evrenin ritmiyle uyum sağladığında, zihin ve ruh eğitilebildiğinde, ne hastalık kalıyor; ne de mutsuzluk. Bunun yöntemini binlerce yıldır insanlara sunan Yoga, Türkiye'nin artan stres ortamında hızla yaygınlaşıyor.
Yoga felsefesi önceleri yalnız rahiplere özgüyken zamanla halk arasına yayılmış ve farklı kimliklerde günümüze kadar gelmiş. Yoga'nın beden, zihin ve ruhu eğitmeyi, yüceltmeyi amaçlayan köklü ve derin bir bilim olduğu, onu gerçek anlamda uygulayanlar tarafından dile getiriliyor.
1846'dan günümüze gelen ‘‘Evrensel Enerji’’ (İngilizcesi spiritual human yoga) ise Yoga'nın biçimlerinden biri.
Akapunktur ve Uzakdoğu savaş sanatının da vücutta bulunduğunu kabul ettiği 7 temel hayati noktayı, yani çakraları temel alan Evrensel Enerji, felsefe olarak fiziksel ve ruhsal rahatlamayı hedef alıyor. Evrensel Enerji'nin amacı, başkalarını oldukları gibi kabul ederek, onların iyiliğiyle ilgilenme sorumluluğunu taşıyarak ve edinilen bilgiyi herkesin yararı için paylaşarak zihinsel huzuru bulmak. Bunun için belli aşamalardan geçmek gerekiyor. Felsefi ve psikolojik olarak belirli bir düzeye ulaştıktan sonra, başkalarına yardım etme yeteneği gelişiyor. Bu bölüm meditasyon egzersizlerini kapsıyor.
SRİ LANKA'DA DOĞDU
Evrensel Enerji'nin kurucu babası Dasira Narada, 1846'da Sri Lanka'da doğdu. 1871'de felsefe doktorasını aldı ve Sri Lanka hükümeti için çalışmaya başladı. 1906'da, Sri Lanka'nın yüksek dağlarına çekildi ve 1924'de ölünceye dek ruhani bir yaşam sürdürdü. Bu dönem içinde, Evrensel Enerji üzerine tüm bildiklerini bir sonraki Narada'ya aktardı. Şu anki Narada ise Usta Luongh Minh Dang. Dang, Vietnam'da doğmuş ve daha sonra bu öğretiyi merkez ABD'de olmak üzere hemen hemen tüm dünyaya taşımış.
Bugün 60 ülkede, 500'e yakın merkezi bulunan Spiritual Human Yoga'yı dünyada 8 milyon insan uyguluyor. Ülkemizde de bir merkezi var. Kursu veren Hasan ve Feride Cansever, Evrensel Enerji'yi tesadüf eseri bir arkadaşlarından duymuşlar. Daha sonra Hollanda, İsviçre, İspanya, Belçika ve İtalya'ya giderek eşiyle birlikte bu öğretinin tüm aşamalarını tamamlayan Hasan Cansever şeker hastalığı nedeniyle her gün kullanması gereken insülin dozunu yaklaşık 3 yıl sonunda 1/5'ine indirmiş.
Cansever çiftinin kurduğu merkezde öğreti, altı aşamalı 8 seminer halinde veriliyor. İlk dört aşama Türkiye'deki merkez tarafından veriliyor, diğer aşamalar ise yurtdışında. Dünyada 6 aşamayı alan 19 Türk mevcut. Bunların 4'ü yurtdışında yaşıyor. Öğretilen enerji transferi tekniğinin, tıbbi tedavinin yerine değil, sadece tamamlayıcı olarak uygulanması gerektiği her fırsatta dile getiriliyor. Evrendeki enerjiyi vücuduna alabilen insanın, bu enerjiyi başkalarına yardım için kullanırken asla para istememesi gerekiyor. Uzmanlar bazı hastalıkların fiziksel tedavi ile birlikte ruhsal olarak da yapılmasında hemfikirler.
Evrensel enerji
Evrensel Enerji'de amaç, evrenin enerjisini bedenimize alabilmek. Çoğu zaman bu enerji vücutta gerektiği gibi dolaşamaz. Evrensel Enerji ile bu enerji kanalları yeniden açılıp düzenli çalışmaları sağlanıyor. Kişi, enerji kanalları açık ve bu kanallardaki enerji akışı düzenli bir biçimde çalıştığında, en üst sağlık düzeyine kavuşuyor. Kişinin bunun için altı aşamadan geçmesi gerekiyor. Bir ve ikinci aşamada evrensel enerjiyi absorbe eden çakralar yüzde 60 oranında harekete geçiriliyor. Üç ve dördüncü aşamalarda ise bu oran yüzde 100'e varıyor. Beş ve altıncı aşamalarda ise öğreti derinlik kazanıyor. Usta Dang, bir söyleşisinde şöyle diyor: ‘‘İnsanlar kötü karmalar (en kötüleri gurur, kibirlilik, aldatma ve kendisinin Tanrı'dan üstün olduğunu düşünmektir) edinmeye başladıklarında özel yeteneklerini kaybettiler ve çakraları tamamen kapatıldı. Böylece geriye doğru geliştiler, her gün yozlaşma, maddiyatçılık, çatışma, cinayet ve savaşın kötü karmasına daha da gömüldüler.’’
Hastaya Evrensel Enerji'yi aktarmak için ilk aşamalarda sadece eller kullanılırken 5. aşamanın son bölümünden itibaren ve 6. aşamada Evrensel Enerji'yi konsantrasyon ve düşünce gücüyle hastalara iletmek de mümkün oluyor. Evrensel Enerji'nin gücünde de hiçbir sınır yoktur. Bu enerjiyi kullanabilmenin üç koşulu vardır: Bedenin eğitilmesi, Evrensel Enerji'nin bedende saklanılabilmesi, Evrensel Enerji'nin hastanın iyileştirilmesi ya da sağlıklı kişilerin hastalıklara karşı dirençlerini ve yaşam güçlerini artırmak için kullanılması.
Katılanlar ne diyor?
Sevgi Kalkan: Evrensel Enerji'yi arkadaşlarımdan duydum. İnanılmaz faydalarını görüyorum. Kronik faranjitim vardı. Bir ve ikinci aşamayı aldıktan sonra kendime enerji verdim. Faranjitten kaynaklanan ses kısıklığım düzeldi.
Nur Erkaymaz (Ev Hanımı): Göğsümden ameliyat olmuştum. Kolumu kaldıramıyordum, tek tedavi jimnastikti. Enerji vermeye başladıktan sonra daha kısa zamanda iyileştim. İnanarak yaptım.
Nergis Yazgan (Doğal Hayatı Koruma Derneği Genel Müdürü): İnsanın kendini keşfetmesi gibi bir şey. Modern çağımızda insanlar kendilerini dinleyemiyorlar. Bitki özlerinden yapılan ilaçlar kadar doğal Evrensel Enerji dünyada ve hayatta varolan bir kavram. Varolanı nasıl kullanmayı öğreniyoruz o kadar.
Semih Ersoy (Öğrenci): Mantıklı ve tutarlı bir yanı var. Havada kalan şeyler değil.
Bedenimizdeki 7 çakra
Evrensel Enerji öğretisine göre, insanda 7 temel enerji merkezi bulunuyor. Bu merkezlerin her birine çakra deniyor.
Vücutta bulunan 7 çakra ve bunların etkilediği bölgeler şöyle:
Çakra 1: Cinsel organlar ile anüs arasında. Kundalini adı verilen çok özel bir ateş/güç içeriyor. Bu ateş çakranın etrafında çöreklenmiş durumda. Dört yapraklı nilüfer çiçeği ile temsil ediliyor. Bu çakra yaşam enerjisi, arzusu, içsel güvenlik duygusu ve kendini koruma içgüdülerini kontrol ediyor. Gonod hormonu (yumurtalık ve erbezleri) üzerinde etkili.
Çakra 2: Tam kuyruksokumunda, belkemiğinin ucunda altı yapraklı nilüfer çiçeği ile temsil ediliyor. Yaratıcılık bilinci ve enerjisini, hayal gücünü her konudaki isteği, yuva ve aile kavramları içeren duyguları kontrol ediyor. Doğum olayını gerçekleştiren organlar, lenfatik sistem, anasütü ve böbreküstü bezleri üzerine etkili.
Çakra 3: Belkemiği üzerinde göbek hizasında. Sekiz yapraklı nilüfer çiçeği ile temsil ediliyor. İnsanda güce susamışlık, ihtiras, dışa vurulmuş bilinç, dinamizm, ego, kişilik, dayanıklılık ve uyum gibi kavramları kontrol ediyor. Sindirim sistemi, kan, hormonal çıkışları ve pankreas salgısı üzerine etkili.
Çakra 4: Belkemiği üzerinde meme uçlarını birleştiren hat hizasında. On veya oniki yapraklı nilüfer çiçeği ile temsil ediliyor. Evrensel sevgiyi, karşılık beklemeden sevme, hoşgörü ve mutluluk gibi kavramları kontrol ediyor. Kan dolaşımı, bağışıklılık sistemi üzerinde etkili.
Çakra 5: Omuz çıkıntısının altında. Boyun civarındaki sinir ağına bağlı. Onaltı yapraklı bir nilüfer çiçeği ile temsil ediliyor. Bilinçli sezgiyi, üstün yaratıcılığı, akıcı ifadeyi, dokunaklı konuşmayı kontrol ediyor. Ses telleri, duyma sistemi, kemik iliği, paratiroid bezi salgıları üzerine etkili.
Çakra 6: Frontal kafatası kemiğinin tam orta yerinde. Bu çakra da kafatası sinir ağına bağlı. Yüz yapraklı bir çift nilüfer çiçeği ile temsil ediliyor. Kutsal veya üçüncü göz olarak da tarif ediliyor. Üstün zihinsel bilinci, dünyayı ve yaratılışın algılanmasını, telepati, yaratıcı zeká bu çakranın üzerinde.
Çakra 7: Kafatasının tepesinde, alın kemiğinden artkafaya uzanan dikişin arka kısmında. Kafatası sinir ağına bağlı ‘‘ultra hücreler’’ adı verilen sinir hücrelerini içeriyor ve bin nilüfer çiçeği yaprağı ile temsil ediliyor. Bu çakra Yaradan'la ruhani iilişkiyi, ruhsal bilinci ve bağımsızlığı, akılüstü algılamaları kontrol ediyor. Kişi bu çakrayı güçlendirdiği ve saflaştırdığı ölçüde Tanrı'ya yaklaştığını hissediyor.