Güncelleme Tarihi:
Anormal bir durum
“Uçak, Türk hava sahasına girdikten sonra, görevini hatasız olarak yerine getirmek amacıyla tekrar 4 numaralı noktaya yöneldi. Saat 11.57’ye kadar uçak Suriye karasının 13 kilometre açığında, Suriye karasuları dışında planlanmış uçuş görevini gerek radar, gerek muhabere bakımından gayet normal bir seyir halinde yenilerken, birden anormal bir duruma girerek radardan kayboldu, muhabere kesildi.
Ani isabetle vuruldu
Uçağın radarda kaybolmasının bu noktada ani bir isabetle vurulup düştüğünü gösteriyor. İsabetin ani olması, hem pilotlardan vurulana kadar bu konuda hiçbir ikaz ya da işaret gelmemiş olmasından, hem de uçağın seyir yönünü muhtemel bir saldırıdan kaçmak için değiştirmemiş olmasından anlaşılıyor. Ancak daha sonra gözle görülen suya vuruş -ki Suriye karasularında- noktasından uçağın düşmeden hemen önce ani bir keskin dönüş yaptığı anlaşılıyor.”
‘Türkleri vurduk’ sözleri
“Uçak neden ani keskin dönüş yapmış olabilir” sorusu ile karşılaşan Tümgeneral İrez açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Pilot, son anda kendisine yönelik bir füze veya roket görüp içgüdüyle yön değiştirmiş olabilir. Suriye telsizlerinin uçakla ilgili görüşmelerinde uçağı ‘komşu’ olarak tanımladıkları ve daha sonra da ‘Türkleri vurduk’ dedikleri tespit edilmiştir. Bu da uçağın vurulması sırasında milliyeti konusunda bir tereddütleri bulunmadığını gösteriyor. Suriye füze veya roket bataryaları kendi merkezi komuta sistemlerinden emir almadan yabancı bir uçağa ateş edemezler. Dolayısıyla Suriye’de üst makamlarca bu konuda emir verilmiş olması gerekir. Ancak, uçağı düşüren silahın bir SAM (Rus yapımı yerden havaya füze sistemi) olması halinde, bunun bizim radarımızda da mutlaka iz bırakmış olması gerekirdi. Oysa radarda herhangi bir SAM izi görülmedi. Bu da uçağın, SAM füzesiyle değil insan tarafından taşınan bir füzeyle (Man Operated Missile) vurulmuş olabileceğini ve bunun o sularda seyreden Suriye gemilerinden birinin güvertesinden de atılmış olabileceğini izah eder.”