İnsan tacirlerine 32'şer yıl hapis istemi

Güncelleme Tarihi:

İnsan tacirlerine 32şer yıl hapis istemi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2008 11:40

İZMİR'in Seferihisar İlçesi Sığacık sahili açıklarında, bindikleri teknenin alabora olup batmasıyla 1'i Türk 50 kişinin boğularak öldüğü, 6 kişinin sağ olarak kurtarıldığı facianın sorumluları olduğu iddia edilen 11'i tutuklu 20 sanık hakkında 32'şer yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Facianın baş sorumlusu olan ve bu işi organize eden kişinin Basmane semtinde bakkal Metin Altundağ olduğu ileri sürüldü.
Geçen yıl 9 Aralık'ta, Seferihisar'ın Sığacık sahilinden Yunan adalarına yasadışı yollardan geçmek için açılan Filistin, Etiyopya, Mısır ve Suriye uyruklu kaçakların bulunduğu 15 metrelik tekne, lodosun oluşturduğu dev dalgalara yenik düşerek alabora oldu. Kaçaklardan 6'sı kurtarılırken, 1'i Türk 50'sinin cesedi çıkarıldı.

Olayla ilgili başlatılan soruşturma sırasında, Selçuk İlçesi Pananos sahillerinde cesedi bulunan, sol kolundaki ‘Canım Anam Nur’ dövmesiyle Türk olduğu anlaşılan kişinin, 17 ayrı suçtan sabıkalı Hüseyin Güzelcan (34) olduğu saptandı. Güzelcan'ın tekneyi kullandığı belirlendi. Facianın organizatörlerini yakalamak için harekete geçen polis ve jandarma, Güzelcan'ın telefon kayıtlarını incelemeye aldı. Kayıtlardan, faciada rol oynayan kişilerin tespit edilmesi, bilgi ve delillerin toplanmasının ardından 15 Aralık 2007'de operasyon yapıldı. Çok sayıda ekibin katıldığı Basmane ve Kadifekale semtlerinde, önceden belirlenen adreslere yapılan eş zamanlı baskınlarda 20 kişi yakalandı. Organizasyonu yönettiği ileri sürülen, Basmane'de gıda firması sahibi Metin Altundağ (42), yardımcıları Muammer Gökçeoğlu (40), Ahmet Muharrem Baştaş (27), firmasının ortakları Halil Acun (37), Mehmet Oral (26), otel görevlisi Mehmet Durgay (28) ile Filistin uyruklu Ahmed Mrakeb Hmdan Aldik (38), kaçakların nakli sırasında şoförlük yapan Cengiz Yağlıcan (41), Savaş Koç (41), Ramazan Bayar (30) ve Aytaç Şahin (30) tutuklanırken, 9 kişi tutuksuz yargılanmak üsere serbest bırakıldı.

‘VALLAHİ ÇOK ÖLÜ VAR DİYORLAR’

Olayı soruşturan savcı, 11'i tutuklu 20 sanık hakkında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgütlü olarak göçmen kaçakçılığı yapma, taksirle öldürme” suçlarından 32'şer yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı, iddianamede sanıkların birbirleriyle yaptıkları telefon görüşmelerine de yer verdi. Telefon görüşmelerinde facia sonrası Mummer Gökçeoğlu ve Ahmet Muharrem Baştaş yaptıkları konuşmalarda ‘Merhaba’, ‘Evde misin’, ‘Hayır yoldayım’, ‘Varmı dönen’, ‘Hayır dönen yok, işler karışık’, ‘Vallahi çok ölü var diyorlar’, ‘Çok kişi gitti’, ‘Gidenlerin hepsi öldü mü’, ‘Evet’, ‘Dün bir şey yok dediler’, ‘Yok abi yok, haberler yeni geldi’, ‘Allah için doğru mu’, ‘Evet, neyse geldiğin zaman görüşürüz’ diye konuştukları belirlendi.
Kaçakların yurtdışına çıkması karşılığında ‘Suriyeli Reşit’ olarak bilinen kişi aracılığıyla ‘Yemeni’ kod adlı Metin Altundağ'a, Yunanistan'a ulaştıktan sonra organizatörlere paylaştırılmak üzere değişik miktarlarda para verdikleri belirtildi. Metin Altundağ'ın İzmir bölgesindeki insan kaçakçılığı olaylarının çoğunda, organizatörlerin kasası olarak görev yaptığı, Suriyeli Reşit olarak belirtilen kişinin de Altundağ'nın yanında çalışan işçi Ahmed Mrakeb Hmdan Aldik'in olduğu kaydedildi. Bu kişinin göçmenleri otelde topladığı vurgulandı. Ayrıca, faciadan sağ olark kurtulanların, yakalanan zanlıları teşhis ettiklerine değinildi.

GÖRÜNÜRDEKİ İŞİ MARKET İŞLETMECİLİĞİ

Zanlıların yurtdışında bulunan çete liderleri ile koordineli olarak çalıştıkları, İzmir'deki Metin Altundağ'ın iki marketinin bulunduğu, amaçlarının market işletmesinin yanında yasa dışı yollardan İzmir'e ulaşan göçmenlerin, yurt dışına çıkışlarının yapılması için organizatörlük olduğu anlaşıldı. Altundağ'ın yurtdışına gönderilen göçmenlerin pasaport, diğer evrak ve eşyalarını alarak kasa görevi yaptığı, Avrupa ülkelerine ulaşan göçmenlere, 150 dolar karşılığında evrak ve belgelerini PTT aracılığıyla gönderdiği de kaydedildi. Faciadan kurtulan bir göçmenin Metin Altundağ'ın marketini telefonla arayıp yardım istediğinin ortaya çıktığı da belirtildi.

TIKA BASA DOLDURDULAR

Olaydan sağ olarak kurtulan Filistin uyruklu Halid Muhammed Nuriddin, ifadesinde yaşadıkları olayı şöyle anlattı:
“Olay tarihinden üç ay kadar önce Filistin'den yük gemisi ile önce Libya'ya gittim. Burada iki ay çalıştım. Tanıştığım bir kişi ile 1000 dolar karşılığında İtalya'ya gitmek için anlaştık. Gemi ile İtalya'ya gitmek için yola çıktım. Beni İtalya yerine İzmir'e indirdiler. Basmane semtinde bir otelde diğer göçmenlerle birlikte kaldım. Olay, günü bizi kapalı kasa bir kamyona tıka basa doldurdular. İki saatlik bir yolculuktan sonra indik. Kayalık bir tepeyi aştıktan sonra, kıyıda bekledik. 15- 20 metre boyunda üzerinde Türk bayrağı olan kırık dökük bir tekne geldi. Türk olan kaptan tekneyle bir saate yakın karaya paralel yol aldıktan sonra denize açıldık. Bu sırada büyük dalgalar geldi. Tekne yan yattı. Ben şambrele tutundum, tekne sabaha karşı battı. Denizde günboyu akıntıya karşı yüzüp karaya çıktım. Bitkin bir halde beni buldular. Sanıklardan şikayetçiyim.”

Tutuklanan zanlılar ise poliste ve savcılıkta verdikleri ifadelerinde suçla ilgilerinin olmadığını öne sürdü.
11'i tutuklu 20 sanığın 32'şer yıl hapis cezası istemiyle ağır ceza mahkemesinde yargılanacakları davaya önümüzdeki günlerde başlanacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!