Ä°nsan ömrünün üst sınırı var mı?

Güncelleme Tarihi:

İnsan ömrünün üst sınırı var mı
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 18, 2004 00:00

Bazı bilim adamlarına göre bugün doÄŸan çocuklar 150 yaşına kadar yaÅŸayabilir, bazıları ise uzun yaÅŸamın üst sınırının olmadığı kanısında. YaÅŸam süresi, her 10 yılda çok düzenli olarak 2 yıl uzuyor. Buna gore 2150 yılında ortalama yaÅŸam süresi 122.5 olacak ve 150 yaşına ulaÅŸmış insanlar normal karşılanacak.ABD'de bugün 100 yaşının üzerinde 40.000 insan var. Oysa bu sayı 1950'lerde 2.300 civarındaydı. Almanya, Rostock'taki Max Planck Demografik AraÅŸtırma Enstitüsü'nden James Vaupel, yüz yaşındaki insan sayısının sanayileÅŸmiÅŸ ülkelerde her 10 yılda bir ikiye katlanacağını ileri sürüyor.Vaupel’a gore, 1880 yılından sonra sanayileÅŸmiÅŸ ülkelerde maksimum yaÅŸam süresi, her 10 yılda 2 yıl uzuyor. Bu eÄŸilim sürerse, sanayileÅŸmiÅŸ ülkelerde 2150 yılında ortalama yaÅŸam süresi 122.5 olacak ve 150 yaşına ulaÅŸmış insanlar normal karşılanacak.Yine de Illinois Ãœniversitesi'nden biyodemograf Jay Olshansky, biraz şüpheci. 1900 ile 1950 yılları arasında saÄŸlık hizmetlerinde görülen iyileÅŸme, buzdolabı kullanımının yaygınlaÅŸması, kanalizasyon sistemlerinin modernizasyonu, çalışma koÅŸullarının düzeltilmesi insan ömrünün uzamasında önemli rol oynadı. Bulaşıcı ve parazitik hastalıkların azalması da çocuk ve bebek ölümlerinde büyük düşüşe yol açtı. Olshansky, 1950'li yıllarda bu gidiÅŸatın tersine döndüğünü görüşünde. SaÄŸlık hizmetlerinin yaygınlaÅŸması yaÅŸlıların daha uzun yaÅŸamasını saÄŸladı. BaÅŸta kalp hastalıkları olmak üzere yaÅŸlıları hedef alan pek çok hastalığın tedavisinde yaÅŸanan geliÅŸmeler, halen hayatta olan yaÅŸlıların yaÅŸamını ancak birkaç yıl veya birkaç ay uzatabildi. Diyor ki: Sadece geriatrik hastalıkların önlenmesiyle insan ömrü ortalama 85 yılın üzerine çıkamayacak. Ama maksimum insan ömrü gelecekte büyük bir olasılıkla artacak. Bir insanın 130 yaşına ulaÅŸması beklenebilir. Ancak bunun üzerine bir 20 yıl daha eklemek ulaşılması güç bir hedef.Tabi Alman bilim insanı Vaupel farkıl görüşte: EÄŸer insan ömrü maksimum seviyeye ulaÅŸmak üzereyse, insan ömründeki rekor düzeydeki artışın yavaÅŸlamış olması gerekiyor. Oysa böyle bir durum söz konusu deÄŸil, diyor.DoÄŸal ölüm ne demek?YaÅŸlanma sürecindeki eÄŸilimleri belirlerken, istatistikler yanıltıcı olabiliyor. YaÅŸlılığın insanları niçin ve nasıl öldürdüğünü açıklayabilecek bir model bulmak gerekli. Bu model, ‘doÄŸal nedenlere baÄŸlı ölüm’ün ne anlama geldiÄŸini açıklamalı. Bilim insanları 30 yaşından sonra vücut saÄŸlığımızın niçin yavaÅŸ yavaÅŸ gerilemeye baÅŸladığını hala açıklayamıyor. Hatta, bir süreç olarak yaÅŸlanma ile yaÅŸlılara özgü hastalıklar arasındaki fark bile bilinmiyor. Genel Kabul gören görüş, insan ömrünün uzamasındaki en önemli etmenin, hastalıkların çaresinin bulunması deÄŸil, yaÅŸlanma hızının azalması olduÄŸunu kabul ediyor. Michigan Ãœniversitesi'nden biyogerontolog Richard Miller, 50 yaşındaki bir kadının kanser, kalp krizi, inme ve ÅŸeker hastalığının tedavisinin bulunması durumunda, 95 yaşına kadar yaÅŸayabileceÄŸini söylüyor. Ancak kemirgenler üzerinde yapılan araÅŸtırmalardan elde edilen sonuçlara gore, aynı kadın, eÄŸer yaÅŸlanma hızı engellenebilirse, 115 yaşına kadar yaşıyabilir. YavaÅŸlatılan yaÅŸlanma Laboratuvar çalışmalarına göre yaÅŸlanma yavaÅŸlatılabilir. Fare, meyve sineÄŸi, maya hücresi ve nematod denilen minik solucanlar üzerinde yapılan araÅŸtırmalar, çevresel deÄŸiÅŸikliklerin yaÅŸam süresini dramatik ölçüde artırdığını gösteriyor. Sözgelimi, çok düşük kalorili yiyeceklerle beslenen farelerin ömrü yüzde 40 oranında uzadı. SoÄŸutulmuÅŸ ortamlarda tutulan meyve sineklerinin normal sıcaklıkta yaÅŸayan sineklerden 6 kat daha uzun ömürlü olduÄŸu görüldü. KısırlaÅŸtırılmış kedi, köpek hatta insanların ortalamaya göre daha uzun ömürlü oldukları biliniyor. Bütün bu deneylerde göze çarpan en önemli nokta, ilave yılların son derece saÄŸlıklı geçmesi.Hayvanlar üzerindeki araÅŸtırmalarda, yaÅŸam süresini uzatan en az bir düzine gen saptandı. Sözgelimi, solucandaki tek bir mutasyon, yaÅŸam süresini 6 kat artırabiliyor. Bu araÅŸtırmada söz konusu olan genler, enerji tüketimi, büyüme hızı ve hücre bölünmesi gibi fizyolojik süreçleri kontrol eden proteinlerden sorumlu. Bazı genler kritik proteinlerin stresten zarar görmesini engelleyebiliyor. Bilim adamları orta ÅŸiddette seyreden kronik stresin -düşük kalorili yiyecekler ve soÄŸuk oda gibi- yaÅŸamı uzatan genleri tetiklediÄŸini düşünüyor.Ancak genetikçilere göre yaÅŸamı uzatan tek bir genin yok.Ä°nsanların 150 yaşına kadar yaÅŸamasının mümkün olmadığı görüşüne katılmayan bir çok bilim insanı, insan yaÅŸamının bir üst sınırı olmadığını, insanların ölüm tarihini belirleyen fizyolojik etmenlerin olmadığını; büyümeyi, metabolizmayı ve üremeyi düzenleyen genlerden farklı olarak, yaÅŸama son noktayı koyan genlerin bulunmadığını düşünüyor.YaÅŸam hızı teorisiDoÄŸa, yaÅŸlanmanın önceden tayin edilmiÅŸ bir süreci izlemediÄŸi, oldukça esnek bir yapı sergilediÄŸi yolunda somut kanıtlar içerir. Bu kanıtlar özellikle türlerin karşılaÅŸtırılması sonucu elde edilir. Bir meyve sineÄŸi üç hafta, fare üç yıl, diken kozalaklı çam 4.000 yıl yaÅŸar. Ve bu türlerin hepsinde benzer bir hücresel süreç egemendir.‘‘YaÅŸam süreleri türden türe niçin bu kadar fark ediyor?'' Çok sayıda görüşten biri, 100 yıl önce öne sürülen yaÅŸam hızı ile ilgili olan teori. Buna gore, hayvanın metabolizma hızı, ömrünü de belirliyor. Dolayısıyla kaplumbaÄŸalar gibi soÄŸuk kanlı hayvanlar tavÅŸanlar gibi sıcak kanlı hayvanlardan daha uzun yaÅŸar. Ayrıca vücut boyutları da yaÅŸam süresinde belirleyici. Büyük hayvanların metabolizmaları daha yavaÅŸ olduÄŸu için küçük hayvanlardan daha uzun ömürlüdürler.YaÅŸam hızı kuramı, bazı çok basit gibi görünen çıkarımlara zemin hazırlıyor. Sözgelimi bu kuramdan yola çıkarak memeli türlerinin hepsinin yaÅŸamları süresince aynı sayıda kalp atışına sahip oldukları öne sürülür. Bu görüşü destekleyen bazı kanıtlar da yok deÄŸil. Ancak yaÅŸam hızı kuramının bazı organizmalarda geçerli deÄŸil. Sözgelimi kuÅŸların metabolizmaları aynı boydaki memelilerden iki misli hızlı olmasına karşın, daha uzun yaÅŸarlar. PapaÄŸanlar fillerden daha uzun ömürlü. Bir tür Kuzey Amerikan yarasası, farenin yarı boyutlarında olmasına karşın, vahÅŸi doÄŸada 30 yıl yaÅŸar. Oysa kedi büyüklüğündeki opossum (Kuzey Amerika'ya mahsus memeli bir hayvan) iki yıl yaÅŸar. Bir diÄŸer istisna da insandır. Ä°nsanlar boyutları ve metabolik hızlarına göre yaÅŸamaları gerekenden 4 misli uzun yaÅŸar.Ãœreme ve yaÅŸam süresi1950'li yıllarda, Nobel ödüllü Ä°ngiliz bilimci Peter Medawar, ölüm ve hastalıkların doÄŸal seleksiyon tarafından önlendiÄŸini ve geciktirildiÄŸini ileri sürüyordu. Bu görüşe göre bütün canlılar üremeyi baÅŸarıncaya kadar hayatta kalmalıdır. DoÄŸal seleksiyon, organizmanın üreme çağına ulaÅŸmasını saÄŸlayan tüm özellikleri destekler ve korumaya alır. Bu özellikler: DNA onarımını saÄŸlayan mekanizma, saÄŸlam bir bağışıklık sistemi, iyi bir görüş, kuvvetli kemikler ve hızlı düşünme gibi niteliklerdir. Bu kuramın olumsuz yönü, organizmanın üreme iÅŸlevini bitirdikten sonra yaÅŸamasına gerek kalmamasıdır. Ä°nsanlarda kanser, kalp hastalıkları, inme, arterit, katarakt, Alzheimer hastalığı ve yaÅŸlılıkta görülen diÄŸer hastalıkların engellenmesi konusunda, herhangi bir evrimsel fayda yok, çünkü bu hastalıklar genellikle organizma üreme görevini baÅŸarıyla tamamladıktan sonra ortaya çıkar.Bilimsel araÅŸtırmalar yaÅŸam süresi ve üreme arasında, memeli ve kuÅŸ cinsinde, çok yakın bir iliÅŸki olduÄŸunu gösteriyor. Genel olarak organizma cinsel olgunluÄŸa ne kadar erken eriÅŸirse o kadar çabuk ölür. Dış etmenler ve yaÅŸam süresiKazalar, hava koÅŸulları, yiyecek kıtlığı gibi tehlikelerle dolu bir ortamda yaÅŸayan organizmalar, güvenli ortamlarda yaÅŸayan organizmalara göre daha çabuk geliÅŸip, çok sayıda doÄŸum yapıp, genç yaÅŸta ölüyor. Fareler bir baykuÅŸa yem olmadan bir iki ay yaÅŸadılarsa kendilerini ÅŸanslı sayabilir. KuÅŸlar ve kanatlı memeliler uçabildikleri için tehlikelerden kaçabilir.Ä°nsanlar, ÅŸempanzelerle yüzde 99 oranında aynı genetik yapıya sahip olmakla birlikte iki misli uzun yaÅŸar. Burada anahtar kavram insanların sosyal sistemleridir. Ä°nsanlar çevrelerini bir ölçüye kadar kontrol altına alabilir. Uygarlığın hedeflerinden biri de yaÅŸamı daha güvenli bir hale getirmek olduÄŸuna göre, uzun yaÅŸam trendi bu ÅŸekilde devam edecek. Zaman içinde uzun yaÅŸam insan DNA'sına kazınacak. Sonuçta kültür biyolojik kaderi belirleyecek.Bundan sonraki 20 ile 30 kuÅŸak sonra evrim insanın yaÅŸlanma sürecini ortalama yüzde 25 oranında yavaÅŸlatacak. Bu hedefi saÄŸlayacak tek etmen evrim deÄŸil, tıp bilimi de yaÅŸlanmayı yavaÅŸlatacak. Kalıtsal faktörlerin gücüBoston Ãœniversitesi'nden geriatri uzmanı Tom Perls, yaÅŸlanma konusundaki araÅŸtırmalarını 100 yaşının üzerindeki nüfus üzerinde gerçekleÅŸtirdi. DÄ°SCOVER’dan (11/03)özetlediÄŸimiz bu yazıda,elde ettiÄŸi bilgileri Perls şöyle özetliyor:‘Bazı yaÅŸlılar saÄŸlıklı yaÅŸamın tam karşıtı bir yaÅŸam tarzı sürdürmelerine karşın 100 yaşına eriÅŸme ÅŸansını yakalıyor. Öncelikle genetik yapıları bütün bu olumsuzluklarla baÅŸedebilecek kadar güçlü. Bu noktada üzerinde durmamız gereken, genetik yapılarının bunu nasıl baÅŸardığını araÅŸtırmak. Ayrıca uzun yaÅŸamda ÅŸansın da çok önemli bir rol oynadığını kabul etmek gerekiyor. Uzun yaÅŸam, çok sayıda kaza ve felaket riski anlamına da gelir. Dolayısıyla uzun yaÅŸam yalnızca genetik yapı ve saÄŸlıklı bir çevreye deÄŸil ÅŸansa da baÄŸlıdır. Kaldı ki 100 yaşına gelen birinin hayatında ÅŸansın çok büyük bir yeri olduÄŸunu kabul etmek gerekiyor’.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!