Ä°nsan masumiyetini kaybetti

Güncelleme Tarihi:

Ä°nsan masumiyetini kaybetti
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 14, 2010 09:40

Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen ve 14 yıldır kültür, sanat, edebiyat, bilim gibi her yıl farklı alanlarda, alanının en saygın tanınmış kişilerine verilen Aydın Doğan Ödülü'nün sahibi bu yıl Nuri Bilge Ceylan oldu.

ÖDÃœL TÖRENÄ°NDEN GÖRÃœNTÃœLER - WEB TV Â

NURİ BİLGE CEYLAN ÖDÜLÜNÜ ALIRKEN - FOTO GALERİ

Aydın Doğan Ödülü'nün bu yılki sahibi, Türk Sinemasının yakın zamandaki büyük atılımının önde gelen isimlerinden biri olması, sinemamızın son yıllardaki kimlik arayışının tüm dünyanın dikkatini çeken çarpıcı örneklerini vermesi, aldığı ödüller ve kazandığı başarıyla genç kuşaklara örnek teşkil etmesi dolayısıyla yönetmen Nuri Bilge Ceylan oldu. Her yıl sanatın ve bilimin farklı alanındaki öncü bir isme verilen "2010 Aydın Doğan Ödülü" düzenlenen tören ile yönetmen Nuri Bilge Ceylan'a verildi.

Harbiye'deki Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen törende yönetmen Nuri Bilge Ceylan ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Aydın Doğan Vakfı Başkan Vekili Sema Doğan'ın elinden aldı.

Törene, Bakan Günay'ın yanı sıra Ä°stanbul Valisi Muammer Güler ile eÅŸi Neval Güler, DoÄŸan Yayın Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Arzuhan DoÄŸan YalçındaÄŸ, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Vuslat DoÄŸan Sabancı, Aydın DoÄŸan Vakfı üyeleri ile Gazeteci-Yazar Altan Öymen, Tarık Akan, EÅŸref Kolçak, Ä°zzet Günay'ın da aralarında bulunduÄŸu sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Bu yılki ödülü veren seçici kurul DoÄŸan Hızlan baÅŸkanlığında, Tarık Akan, Mithat Alam, Tevfik BaÅŸer, Atilla Dorsay, Prof. Dr. OÄŸuz Onaran, Murat Özer, Prof. Dr. Sami ÅžekeroÄŸlu ve Azize Tan'dan oluÅŸtu.  Â

ULUSLARARASI BAÅžARILAR ELDE ETMEYE BAÅžLADIK

Aydın Doğan Vakfı'nın geleneğe dönüştürdüğü ve ülkenin bilim, kültür ve sanat dünyasına hizmet etmiş olanlara verilen ödülün Türkiye adına büyük bir zenginlik ve kazanım olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Bu yıl sinemanın seçilmiş olması özel bir değer taşıyor. Uluslararası başarılar elde etmeye başladık. Son yıllarda Türk sineması önemli gelişmeler sağlıyor. Bizde elimizden geldiği kadar onlara destek olmaya çalışıyoruz. Sevgili Nuri Bilge Ceylan'ı kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum" dedi. Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes Film Festivali'nde söylediği "Bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum" sözlerini unutmadıklarını belirten İstanbul Valisi Muammer Güler'de, başarılarından dolayı Ceylan'ı kutladı.

SİNEMAMIZIN DA DÜNYA ÇAPINDA TANINMASINA YOL AÇTI

Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı ise yaptığı konuşmada Aydın Doğan Vakfı olarak bu ödülü vermede amaçlarının Cumhuriyet Türkiye'sini uluslararası standartlarda saygınlığa taşıyan özel kişileri mesleklerine başladıkları günden bugüne kadar gösterdikleri başarılar doğrultusunda ödüllendirmek ve başarılarının önemini vurgulamak olduğunu belirtti. Fetvacı, "Ödül seçici kurulu tarafından bu yılın Aydın Doğan Ödülü'ne değer bulunan Sayın Nuri Bilge Ceylan da yaptığı filmler, katıldığı festivaller, aldığı ödüllerle bu yönetmenlerin en başlarında geliyor. Beyazperdeye aktardığı hayatlarla ufkumuzu zenginleştirdi, sinemamızın da dünya çapında tanınmasına yol açtı. Sayın Nuri Bilge Ceylan'ı vakfımız adına kutluyorum." dedi.

Nuri Bilge Ceylan'ın hayat ve sinema hikayesinin yer aldığı kısa belgesel gösteriminin ardından Ceylan'a ödülünü, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay verdi. Aydın Doğan Vakfı Başkan Vekili Sema Doğan ise Ceylan'a 50 bin liralık çeki sundu.

SİNEMA ESKİ BÜYÜSÜNÜ KAYBETTİ

Sinemaya çok mütevazi şeylerle başladığını anlatan Nuri Bilge Ceylan yaptığı ilk filmlerin filme benzediğinden bile emin olmadığını belirtti. Başkaları için önemli olmadığını hissettiği ama kendisine dokunaklı gelen hayatın belli bir boyutunu anlatmaya çalıştığını belirten Ceylan "Film yapmak çok tuaf bir süreç. Bitmeden tam olarak göremiyorsunuz. Uzun süren montajlar sonrası filme karşı körleşiyorsunuz. Bir yere seçilince hep şaşırmışımdır" dedi. Sinemanın eski büyüsünü kaybettiğini ifade eden Ceylan, "Lumiere'nin trenin gara giriş sahnesinin insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi şimdi istediğiniz kadar 3 boyutlu film yapın yaratamazsınız. Bu kaçınılmaz bir süreç" diye konuştu. Türk sinemasında büyük bir canlanma olduğunu belirten Ceylan, bu ödülü genel canlanmaya verilmiş bir ödül olarak kabul ettiğini söyledi.

NURÄ° BÄ°LGE CEYLAN HAKKINDA...

Nuri Bilge Ceylan, 1993 yılı sonlarında, bir kısmı Rusya'dan valizinde getirdiği, bir kısmı TRT'nin verdiği son kullanma tarihi çoktan geçmiş filmlerle kısa filmi 'Koza'yı çekmeye başlar. Film 1995 Mayıs'ında Cannes'da gösterilir ve Cannes Film Festivali'nde yarışmalı bölüme seçilen ilk Türk kısa filmi olur.

Ardından 'Koza'nın devamı sayılabilecek ve bazılarınca "taşra üçlemesiö diye nitelendirilen üç uzum metrajlı film gelir: 'Kasaba' (1997), 'Mayıs Sıkıntısı' (1999), 'Uzak' (2002). Bu filmlerde yakın arkadaşlarını, akrabalarını ve ailesini oyuncu olarak kullanır ve hemen her işi kendisi üstlenir. Görüntü yönetimi, ses tasarımı, yapımcılık, kurgu, senaryo ve yönetmenlik.

Üçlemenin son filmi 'Uzak', 2003 Cannes Film Festivali'nde Büyük Jüri Ödülü'nü alır ve bir anda Nuri Bilge Ceylan'ı uluslar arası alanda tanınan bir isim haline getirir. Cannes sonrasında yolculuğuna devam eden 'Uzak', 23'ü uluslararası olmak üzere toplam 47 ödül alarak Türk sinemasının en fazla ödül kazanan filmi olur.

Ardından, bu kez yine 2006 Cannes Film Festivali'nde FIPRESCI Ödülü'nü alacağı 'İklimler' filmi gelir. Filmde eşi Ebru Ceylan ile birlikte başrolü paylaşır.

2008 tarihli filmi 'Üç Maymun' ile 61. Cannes Film Festival'inde yarışır ve En İyi Yönetmen Ödülü'ne değer bulunur. 'Üç Maymun' daha sonra Oscar yarışında da ilk dokuza kalmayı başaran ilk Türk filmi olur.

Nuri Bilge Ceylan 2009 yılında tekrar Cannes'a geri döner. Ancak bu kez ana yarışmada jüri üyesidir.

2003 yılı sonlarında 'İklimler' filminin mekân aramaları sırasında, askerlik yıllarından beri el sürmediği fotoğraf sanatına geri döner. Sinemanın yanı sıra onu da yürütmeye başlar.

2009 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne değer bulunur.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!