İnsan kaynaklarında verimli çalışma yöntemleri

Güncelleme Tarihi:

İnsan kaynaklarında verimli çalışma yöntemleri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2002 11:07

2000’li yıllar iş yapma şekillerimizi tekrar sorguladığımız yıllar olmaktalar. Ne yaptığımızı, nasıl yaptığımız belirliyor ve olumlu ya da olumsuz olarak etkiliyor. Çalışma hayatında karşılaşılan sorunlar çoğunlukla birbirine benzer özellikler gösteriyor. Bir cebimize iş proseslerini, diğerine de insan unsurunu yerleştirip içimiz rahat dolaşmamız pek de mümkün görünmüyor.

Uzun vadede varlığını sürdürecek bir yapı kurmak, sistemin işleyişi sırasında farklı görüşler arasında eşgüdüm ve koordinasyon sağlamak oldukça önem ifade ediyor. Kurumlarda herkes çok yoğun ve çok fazla çalıştığından söz ederken, yoğun ve çok çalışmanın tekrar tanımlanması gerektiği görüşünü sorgulamak gerekiyor. Acaba, yeni iş yapma şekilleri hangi detay düzleminde çalışmamızı öngörüyor? Detayların içine dalmak, bütünü ve mevcut düzenin işleme şeklini kavrayışımızı ne ölçüde etkiliyor? Kendimize aşağıdaki soruları tekrar tekrar sormakta fayda var:
  • Benim yaptığım iş, bütünün ne kadarını oluşturuyor ve hangi aşamasında yer alıyor? Hangi aşamada katkıda bulunuyorum? Yaptığım katkıyı ölçebiliyor muyum?
  • Sorumlu olduğum iş, genel işleyiş içinde fark yaratıyor mu? Ne tür bir farklılık sunabiliyorum?
  • Hangi detaylardan sorumluyum ve bu detayları sadeleştirmem ve daha yalın hale getirmem mümkün mü? Ya da yaptığım işin hangi detayları ile daha fazla ilgilenmem gerekiyor?
  • Yaptığım işin prosesleri tanımlı mı ya da tanımlı değilse ben bunun ne kadarını, nasıl tanımlayabilirim?
  • Yaptığım işin çıktısını, sonuçlarını ve etkilerini ölçebilir miyim?
  • Karşılaştığım sorunları hızlı ve doğru çözme konusunda hangi mekanizmaları kullanmalıyım ve danışabileceğim kişilerkimlerdir?
Haberin Devamı

Bu soruların yanıtlarını aramaya başladığımızda bir kısmımız belki de çok tatmin edici sonuçlarla karşılaşmayacak. Hatta “değer katma”konusunda yetersiz olduğumuzu düşüneceğiz. Yeni yüzyılda yeni iş eğilimleri verimlilik kavramını ciddi olarak etkiliyor. Artık kendimize, doğru işleri, doğru şekillerde yapıp yapmadığımızı sorma zamanı geldi. Üstelik bu soruların kendimiz için çok da öğretici olabileceğini görme şansına sahibiz. Yaptığımız yanlışlıkları düzeltmek ve eksiklikleri gidermek çabası bizi daha fazla geliştirecek.

Etkin ilişki modelleri kurmak,kişisel gelişim ve iyileştirme alanlarını belirlemek ve eylem planlarını yapmak, esneklik, hız,yaratıcı problem çözme, bilgi yönetimi, ekip çalışması ve vizyoner liderlik gibi kavramları artık kendi iş yapma tarzımız kapsamında da düşünmemiz gerekiyor.

Haberin Devamı

Etkin ilişki modelleri

İş hayatı içinde gerek iç, gerekse dış iletişimde en çok birlikte çalıştığımız kişiler ve birlikte iş yapma potansiyeli olan kişilerle kuracağımız sağlıklı iletişim bizim verimliliğimize katkıda bulunacaktır. Önemli olan,

a) İlişki ağımız içinde yer alacak kişileri doğru belirlemek

b)     Bireylerin algılama şekillerini keşfetmek ve kişiye özgün bir davranış üretmek

c)     İletişim ipuçlarını yakalamak, nabız yoklamak ve değerlendirmek

d)     Açık, net, amaca uygun ve geribildirim konusunda anlaşılır olmaktır.

Kişisel gelişim

Bu yüzyıl, kendi güçlü yönlerimizi keşfetme yolculuğuna çıktığımız ve gelişmesi gereken yönlerimizi saptayıp harekete daha fazla geçmek zorunda olduğumuz bir yüzyıl olacak. Tabii bunun sonucunda önemli olanın, eksiklikleri olgunlukla kabul etmek ve güçlü yönlerimizi gereğinden çok fazla gündeme getirmemek olmalı düşüncesindeyim. Hata yapmanın olası olduğunu ve hatalardan ders almak, sürekli öğrenmek gerekliliğini unutmamak gerekiyor.

Esneklik ve hız

İstihdam konusunda esneklik, uluslararası platformlardabugünlerin en fazla konuşulan konularından birisi durumunda. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri iş piyasalarında esneklik konusunu güncel olarak tartışıyor ve hukuki düzenlemeler yapmaya çalışıyorlar. Esneklik, iş piyasaları açısından baktığımız zaman mekansal olarak ve çalışma şekilleri açısından farklı uygulamalarıberaberinde getiriyor. İş yapmatarzımızın esnek olması aslında yeni, belirsiz ve karmaşık durumlara adapte olabilmeyi ve daha etkin ve etkili çalışma şekillerini kurgulamamızı sağlıyor. Yüzyılın hızlı rekabet koşulları da bu konuya hassaslık kazandırıyor.

Haberin Devamı

Yaratıcı problem çözme

Günlük iş hayatımızda basit problemler zaman zaman çözümsüzlük tuzağına düşüyor. Çoğu kez çözümsüzlüğün sebebi, işin getirdiği yükten kaçınmak oluyor. Biraz daha sorumluluk üstlenerek, çözümü bulmak mümkün iken, gözardı etmek ya da sorumluluğu başkasına yüklemek daha kolay bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Yaratıcı olmak çok karmaşık bir süreç değil aslında. Ufak rötuşlerle yaratıcılığı yakalayabilmek ve konulara yeni içerikler ve bakış açıları kazandırmak mümkün.

Bilgi yönetimi

Veri, enformasyon ve bilgi kavramlarının ayrı ayrı irdelendiği yüzyılımızda, gerçek bilginin arayışı yine iş yapma tarzımızı yakından ilgilendiriyor. Bilgiye ulaşmak teknolojinin yardımıyla çok kolay ama ulaştığımız bilgiyi hızlı bir şekilde yorumlayıp işte değer katan bir şekle dönüştürmek için gerçekten karmaşık düzlemlerde düşünebilmek veyukarıda anlattığımız kavramlara hakim olabilmek gerekiyor.

Haberin Devamı

Ekiple çalışmak ve vizyoner liderlik

Ekip çalışması bu yüzyılın en önemli çalışma şekillerinden biri olmakla birlikte kimi zaman verimliliği etkileyen bir yapıyı da beraberinde getirebiliyor. Farklı kimlik, yetişme tarzıve kültürlerle birlikte çalışmak, değişik iş yapma şekillerine uyum sağlamak ve daha önemlisi farklı algılama biçimleri arasındaki eşgüdümü sağlayabilmek bir süre verim kaybına sebep olabilir.Yeni anlayış, öncelikle bireysel liderlik anlayışının oluşmasını gerektiriyor. Kendimizi ve kaynaklarımızı yönetmeyi öğrenmek bize daha sonra farklı düzeylerde yönetim yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olacaktır.

Liderlikte vizyon sahibi olabilmek kadar, oluşturulan vizyonu paylaşmak, iletmek ve benimsetmek de aynı ölçüde önem taşıyor. Lider farklılıkları eşgüdümleyen bir role sahip olmak zorunda. Birimlerin, işlerin ve insanların koordinasyonu, liderin öncülüğünde sağlanıyor.

Haberin Devamı

Bütün bu kavramların ışığında, işlerin verimli yürümesi, doğru hedeflerin saptanması, performans değerlendirme sistemlerinin kurulması, iyi tanımlanmış süreçler, müşteri odaklılık bilincinin yerleştirilmesi ve geribilgilendirme mekanizmalarının kurulmasına bağlıdır. Sanıyorum hepimiz, değerli birer “insan kaynağı “olma bilinciyle kendi zamanımızı ve enerjimizi etkin ve etkili kanallara yönlendirmeyi, verimsiz çalışarak kendi kaynağımızı tüketmeye tercih ederiz. Katma değer sağladıkça kendi varoluş amacımızı da net olarak anlayacak, kendimizle ve işimizle daha çok barışık olacağız.

Gamze Haklı

Peryön Üyesi

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!