Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2003 00:00
Geçen hafta Marmaris'ten kalkıp Rodos açıklarında batan teknede çoğunluğu Afgan ve İranlı 52 kişinin boğulması kanlı kaçak göçmen trafiğini ve bu işten para kazanan simsarları bir kez daha gündeme getirdi.Türkiye'de kaçak göçmen trafiği 24 yıl önce İran'da Şah Pehlevi yönetiminin devrilmesinden sonra başlamıştı. Ülkesinden kaçıp Türkiye üstünden Avrupa'ya geçmeye çalışan İranlılara yardım edenler zamanla kaçak göçmen simsarlarına, faaliyet alanları da 100 milyon dolarlık sektöre dönüştü. Akdeniz'de yüzlerce kaçak göçmenle karaya oturan ya da batan her gemi, İngiltere sınırında 53 kaçağın kasasında havasızlıktan boğulması gibi her skandal Türkiye'yi uluslararası platformlarda köşeye sıkıştırmaya başladı.
Koç Ãœniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü'nden Doç. Dr. Ahmet İçduygu kaçak göçmen trafiÄŸini tüm boyutlarıyla inceledi; simsarlar, aracıları ve göçmenlerle görüştü. Önümüzdeki günlerde yayımlanacak ‘‘Asya-Afrika-Avrupa Üçgeninde Türkiye'de Kaçak Göçü’’ baÅŸlıklı kitabından da yararlanarak insan kaçakçılığının nasıl yapıldığını, maliyetini, kullanılan yöntemleri araÅŸtırdık.‘‘Kaçakçılık hayatın bir parçasıdır, sizin gördüğünüz gibi öyle kötü bir anlamı da yoktur. Ha doktor, mühendis olmuÅŸsun ha kaçakçı, fark etmez. Yıllar önce Ä°ran'dan ÅŸeker getirilir, hayvan götürülürdü. Tütün kaçakçılığı, sırt hamalları Ahmet Arif'in ÅŸiirine bile konu olmuÅŸtu. Bilirsiniz, 33 KurÅŸun. Bin yıllık Ä°pek yolunda hangi mal isteniyorsa kaçakçı onu taşır.’’Bu sözler 37 yaşındaki Vanlı bir kaçakçıya ait. Türkiye'de insan kaçakçılığına karışanların büyük çoÄŸunluÄŸu tıpkı onun gibi düşünüyor. Onlara göre yaptıkları kötü bir iÅŸ deÄŸil, sadece insani bir yardım. Ãœcret mukabili olsa da! Ä°nsan kaçırmanın ücreti bin ile 3 bin dolar arasında deÄŸiÅŸiyor. Mesela Afganistan'dan kaçmak isteyen birinin yanında o kadar para olmayabiliyor, ama varmak istediÄŸi yerde herhangi bir akrabası varsa onun bu parayı ödeyeceÄŸine dair garanti veriyor. Paranın ödenmemesi halinde kaçakçının yapacağı bir ÅŸey yok. O kadar riski sevabına alıyorlar! Ä°nsan ticaretinin bel kemiÄŸini karşılıklı güven oluÅŸturuyor. Kaçakçı kaçana, kaçan da kaçakçıya güvenmek zorunda. BaÅŸka hiçbir yolu yok. Kaçakçı son Rodos olayında kaptan Mesut Gerdan'ın yaptığı gibi, yüzüstü bırakıp gidebildiÄŸi gibi, ‘‘emanetlerini’’ ne pahasına olursa olsun yerine teslim de edebiliyor. Ä°FTAR SAATÄ°NÄ° KOLLUYORLARTürkiye'de aktif olarak insan kaçakçılığıyla uÄŸraÅŸanların sayısı yaklaşık 10 bin. Özellikle ramazan ayında ve iftar saatlerinde tüm sınırdan kaçak geçiÅŸlerde büyük bir artış oluyor. Sınırı kışın geçmek yakalanma riskini azaltıyor ama hava ÅŸartlarına yenik düşen yolcuların sayısı hiç de az deÄŸil. Van'da geçtiÄŸimiz yıl karlar eridikten sonra, 19 kaçağın cesedi ortaya çıkmıştı. Türkiye'de son 5 yıl içinde sınırı geçmek isterken mayına basıp ölen, soÄŸuktan donan ve alabora olan teknelerle hayatını kaybedenlerin sayısı binin üzerinde.Yasadışı göç ve insan kaçakçılığı ile ilgili araÅŸtırmalarında hem kaçakçı, hem de kaçaklarla karşılıklı görüşmeler yapan Doç. Dr. Ahmet İçduygu bu iÅŸin aslında nasıl iÅŸlediÄŸini şöyle anlatıyor: ‘‘Mesela Eminönü'ne kadar getirmeyi baÅŸardığınız bir grup kaçak var. Eminönü'nde bu kaçakları Yunanistan'a götürmeye niyetlendiÄŸinizi 5-6 kiÅŸiye anlatsanız ve durup bekleseniz, kısa bir süre sonra, 'elinde kaçaklar varmış, yardım edelim' diyen birileri sizi mutlaka bulur. CEP TELEFONSUZ OLMAZBu iÅŸin en vazgeçilmez unsuru cep telefonudur. DaÄŸdaki çobanın bile iki sim kartı vardır. Birbirlerinin telefonunu bilirler. Bazen kaçaklar, bu iÅŸte ne kadar çok para olduÄŸunu görünce kaçmaktan vazgeçip, sistemi biraz öğrendikten sonra kendileri kaçakçı oluyor. Son olayda yakalananlardan birinin Afganlı, birinin Ä°ranlı olması da bunu gösteriyor. Türkiye'den her yıl ortalama 100 bin kiÅŸi kaçak olarak sınırı geçiyor. Bunun minumum bedeli bin dolar. Yani bir yılda sadece bu iÅŸ için piyasada dolaÅŸan para 100 milyon dolar.’’Doç. Dr. Ahmet İçduygu'nun insan kaçakçılarıyla yaptığı ve yakında yayınlanacak olan kitabında yer alan görüşmelerden bazılarıVanlı, erkek, Kürt, 50 yaşındaSabah kalktığında kapında ‘‘Beni geçir’’ diye bekleÅŸen insanlar olur. Sınırdan geçirdiÄŸim bir kiÅŸi de olur, 30 kiÅŸi de. Van'a kadar kiÅŸi başı 100 dolar alırım. Ä°ran'daki simsar, ÅŸu gün su saatte 259 numaralı sınır taşında ol der, giderim. Sınırdan alırım Van'a kadar götürürüm, oradan sonrasına karışmam.Siirtli, Kürt, 35 yaşındaÄ°ran ya da Van'dan arandığımda ben de büyük kaçakçıyı; gemiyi, uçağı ayarlayan kiÅŸiyi arar kaç yolcum olduÄŸunu, kiÅŸi başına kaç dolar alacağımı söylerim. Kaçakları Ä°stanbul'da teslim alırım. Van'dan Ä°stanbul'a nasıl geleceklerine karışmam. Onları buraya kadar pazarlık yaptığım kaçakçı getirir, bir yere bırakır. Adamlarım onları alıp bildiÄŸim, tanıdığım otellere ya da önceden ayarladığım evlere yerleÅŸtirir. Orada beklemelerini, bir yere ayrılmamalarını söyler. Her an hareket edilebilir çünkü. Iraklı Türkmen, 40 yaşında16 yıl önce Saddam'ın ordusunda görevliydim. Sınırı gizlice geçtim, beni sınırdışı ettiler. Ama ertesi gün gene geldim. Alman BaÅŸkonsolosluÄŸu’ndaki mühürler çalınmış önüne gelene vize mührü basılıyordu, parasıyla tabii. Beni havaalanında durdurdular, polise ‘‘Hadi götürün iki gün sonra bırakacaksınız ben gene gideceÄŸim. Hem ben Türkiye'ye giriÅŸ yapmıyorum ki, gidiyorum. Türkiye'ye iki kez izinsiz, gizlice girerken deÄŸil çıkarken yakalıyorsunuz. Senin gireni durdurup çıkanı görmezden gelmen gerekir’ dedim. ‘DoÄŸru söylüyorsun’ dediler ama hálá aynı ÅŸeyi yapıyorlar.Â
button