Güncelleme Tarihi:
İnsanlar birbirlerinin düşüncelerini okuyabilir mi?.. Bir başka deyişle birbirlerine beyinleri aracılğıyla e-mail atabilirler mi?.. Bilim adamları, şimdi bu konuyu araştırıyor. Bazı bilim adamlarına göre gelecekte bu mümkün olabilir. İtalyan sinirbilimcilerinden oluşan bir ekip, bu doğrultuda çok önemli bir adım attı. İtalyan bilim adamları, başkalarının aklından geçenleri bilebilen bir nöron türü keşfettiklerini açıkladılar.
Parma Üniversitesi'nden Vittorio Gallase, Giacomo Rizzolatti ve meslektaşları, düşünceleri okuma bağlamında yürüttükleri çalışmalarda yepyeni bir nöron sınıfı tespit ettiler. Bu nöronların harekete geçmesi için kişinin spesifik bir işi gerçekleştirmesi gerekiyor. Nöronlar, başka bir yönleri ile daha ilgi çekiyor. Nöronlar, kişi bir başkası da aynı işi yaptığında faaliyete geçiyor. Bilim adamları, bu son özelliklerinden dolayı yeni keşfedilen nöronlara ‘‘ayna nöronlar’’ adını verdi. Çünkü ayna nöronlar, diğer insanların davranışlarını olduğu gibi yansıtıyor veya tekrar edebiliyor.
NEREDEN BİLİYORLAR
İnsanların karşılarındakinin ne düşündüğünü nereden bildikleri, karşısındaki kişinin aklından geçenleri nasıl okudukları konusunda bir yazı, Cumhuriyet Gazetesi'nin dünkü Bilim Teknik ekinde yayınlandı.
Çocuk, annesi eline bir oyuncak alıp yanına oturunca annesinin onunla oynayacağını bildiği için gülümsüyor. Erkek, şiddetli bir tartışmadan sonra karısının otomobil anahtarlarını alıp çıktığını görünce eşinin kendisini terk ettiğini anlıyor ve irkiliyor. Hastabakıcı, serum takmak için yaşlı hastasının damarını ararken rahat değil. Çünkü iğnenin hastasının canını acıttığını biliyor... Daha pek çok örnek gösterilebilir. Bütün bu insanlar karşılarındakinin ne düşündüğünü nereden biliyorlar? Onların duygu ve düşüncelerini nasıl okuyorlar? Çocuk niçin annesinin evi terk edeceğini, erkek ise karısının onunla oyun oynayacağını düşünmez?.. DNA'ların biyolojinin yapı taşlarını oluşturması gibi, beyin hücrelerinde bulunan ve nöron denilen ‘‘ayna’’ hücreler de psikolojinin yapı taşlarını oluşturuyor. Bugün pek çok sinirbilimci, aralarında insanların da olduğu gelişmiş primatlarda bu nöronların başkalarının niyetlerini anlama konusunda çok belirleyici bir rol oynadığını düşünüyor. Vittorio Gallese, ‘‘Ayna nöronlar toplumsal yeteneklerimizi açıklayan mozayiğin çok önemli bir parçası olabilir’’ diyor. California Üniversitesi'nden Vilayanur Ramachandran, işi daha da ileri götürerek, ayna nöronların insanın evrimine de ışık tuttuğuna inanıyor. Dil ve kültür konusu başta olmak üzere insan olmanın temelinde bu nöronların yattığını ileri sürüyor.
AKIL OKUMA TEORİSİ
İnsan beyni, tam boyutlarına 150 bin yıl önce erişmekle birlikte, alet kullanma, sanat ve matematik gibi konularda becerilerini 40 bin yıl önce elde etti. Ramachandran'a göre, bunların ortaya çıkmasındaki en büyük etmen, ayna sistemleri. Bu sistemler her şeyi açıklamakta yetersiz kalmakla birlikte, açıklamakta zorlandığımız pek çok konunun temelini oluşturuyor. 1998 yılında Gallese, Arizona'da ‘‘Bilinç Bilimi’’ adlı bir konferans verdi. Arizona Üniversitesi'nden felsefeci Alvin Goldman, bu konuşmayı ilgiyle izledi ve Gallese ile akıldan geçenleri okuyan hücreler konusunda bilgi alışverişinde bulundu.