Güncelleme Tarihi:
Gizem Gümüşkaya Beşiktaş Anadolu Lisesi’nden mezun olduğu yıl girdiği üniversite sınavında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi’ni kazandı. Üniversite bitirdi ve 2015 yılında ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) mimarlık yüksek lisansı için burs kazandı. Yüksek lisansı sırasında sentetik biyoloji alanına da ilgi duyduğunu fark edince çift dal olarak devam etti. Sonra da doktorasını tamamladı. Gizem, MIT’deki laboratuvarında mimarlık ve biyoloji bilgilerini birleştirip insan DNA’sından canlı robotlar yaptı. Gizem’in “Anthrobot” adını verdiği bilimsel çalışmasını anlattığı makale, tarafsız uluslararası anonim bilim heyeti tarafından onaylanıp, yeni buluşların duyurulduğu otorite kurumlardan olan Advanced Science adlı bilim dergisinde geçtiğimiz hafta yayımlandı. Patent başvurusu da kabul edilen Gizem, başarıya giden yol hikayesi ve tıp alanında geleceğe yönelik çalışmalarını Hürriyet’e şöyle anlattı: “Tasarım alanından geldiğim için sentetik biyoloji alanında yeni dokular, daha önce var olmayan yeni strüktürler üretmek istedim.
YAPMAK 8 YILIMI ALDI
Hücrelerin morfogenetik koduyla oynayıp, kendi kendini inşa eden mimariler üretme fikrini hayata geçirmek 8 yılımı aldı. “Anthrobot”lar, dünyanın ilk kendi kendini tek bir insan hücresinden inşa edebilen sentetik robot özelliğini taşıyor. Bu profilde robotlar hiç yapılmadı. 2 yıl kadar yoğun bir deney sürecinden sonra nasıl insan hücrelerinden, embriyoları kullanmadan, kendi kendini inşa eden sentetik mimariler üretilebilineceğini buldum ve icadımın patent başvurusunu yaptık. Bu yepyeni bir mimari ama DNA’sı yüzde yüz insan DNA’sı. Farklı cinsiyet ve farklı yaştan 25 hastadan DNA aldık. Her hastanın hücresinden üretilebiliyor. Yani herkesin şifası kendinde. “Anthrobot”lar, tamamen kendi DNA’mızdan üretiliyor. Yararı, doku reddi olmayacak. Sentetik mimari olmasının faydası, ileride farklı hastalıklar için farklı şekillerde programlanabilecek.”
Gizem’in gelecekteki hedeflerinden biri ise profesör olup Türkiye’deki mimarlık fakültelerinde ‘Sentetik Biyoloji’ kürsüleri ve biyolojik çalışmalar yapılabilecek biyotasarım laboratuvarlarının kurulmasını sağlamak.
SİNİR DOKUSUNU ONARIYOR
- Gizem Gümüşkaya, ilk yoğunlaştıkları uygulamanın zedelenmiş sinir dokuları olduğunu belirterek şunları söyledi: “Yaptığımız deneylerde, zedelenmiş bir sinir dokusunun, bu robotlar tarafından 3 gün içesinde onarılabileceğini kanıtladık. Bir sonraki aşama olarak daha kompleks sinir dokusu hastalıkları modellerine geçeceğiz. İleride bu robotları tedavi amaçlı kullanmak için laboratuvar ortamındaki bu testler, bir sonraki adım olacak.”