İnönü'ye çağrı; Lütfen acele edin

KENDİSİNİ eski bir CHP'li olarak tanıtan ismi saklı bir okurumuz, Erdal İnönü'ye sesleniyor:‘‘Halk can çekişiyor. Dünyada ve Türkiye'de bu kadar vahim olaylar yaşanıyor. Hálá neyi bekliyorsunuz parti kurmak için?.. Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni kurduğu AK Parti'ye rağmen seçmenin % 40'ı kararsız. Bu insanlara yol gösterilmesi lazım. Sizden bir şeyler bekliyoruz.Kuracağınız partinin programının, tüzüğünün hálá hazır olmadığını söylüyorsunuz. Bu kadar aydır bu çalışmalar bitmedi mi?Evet, çağdaş, kendi içinde bütünleştirici, ufuk gösterici, tutarlı, demokratik, üretken, ve halkın sorunlarını duyacak bir yapıya Türkiye'nin acilen ihtiyacı var.Bu yeni oluşumun görevi olmalı. Hem de hiç beklemeden...Türkiye sonu karanlık bir badireye sürükleniyor.Bizler umut ve güven istiyoruz. Lütfen acele edin Sayın İnönü... Armut piş, ağzıma düş anlayışından vazgeçin.Türkiye'nin size ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız daha ne bekliyorsunuz.Kendinize güvenin.’’Mesajı aktarıyoruz.İzmirlioğlu'ndan Okuyan'a tepkiDPT Müsteşarı Akın İzmirlioğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'la ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı.Okuyan, SSK'daki yolsuzlukları ve kuyrukları ortadan kaldırmak için milyar dolarlık 'akıllı kart' projesini gündeme getiriyor; sık sık medyaya çıkıyor. ‘‘DPT beni engelliyor’’ diyor. Ancak bizim de aktardığınız gibi DPT, projeyi yanlış ve inanılmaz pahalı buluyor. DPT Müsteşarı İzmirlioğlu'nun dün Milliyet'te Harun Gürek'in yazdığı haberde yer alan sözleri Okuyan'ın inatla sürdürdüğü amacının ne olduğunu göstermiyor mu?‘‘Sayın Bakan bize baskı yapmaya çalışıyor. Beyanları gerçek dışı. Sayın Bakan'a yakışmıyor. Yeni bir merkezi bilgi işlem sistemi kurulmadan, 'akıllı kart' hiçbir işe yaramaz. Bu banka kurmadan, gerekli yerlere bankamatik koymadan banka kartı dağıtmaya benziyor.’’Ağır bir itham değil mi?Bakan Okuyan, kendisi hakkında yazdığımız yazıların araştırılması için Başbakanlık Teftiş Kurulu'na göndermiş. Nedense bize ise bir açıklama yapmıyor.Okuyan bürokratlarına talimat vererek istediğini yaptırır; ihale verdirir. Sonra bir şey olursa onları ortada bırakır. Bunun örnekleri o kadar çoktur ki... Aynı kedisinin yavrusunu yediği gibi...Ankara SSK'dan dün bir bürokrat aradı, ‘‘Sizi telefon kulübesinden arıyorum’’ dedikten sonra şu iddiada bulundu:‘‘Sayın Okuyan'ın, bakanlıktaki bazı bürokratlara gözdağı vermek için telefonları dinlettiğini, elden ele dolaşan bazı gizli konuşma metinlerinden anlıyoruz. Acaba bu uygulama savcılık izni ile mi yapılıyor? Bakan Bey neden bu kadar tedirginlik duyuyor, biz bürokratlar iş yapabilir miyiz?’’Abdi Ağa soruyorADANA'dan Abdi Ağa yazıyor:‘‘Amerika'dan dönen Adana Belediye Meclis üyelerinin sessizliğe büründüklerini görüyoruz. Yoksa bu gezi nedeniyle utanmaya mı başladılar. Ama Amerika'daki kazanımlarını bizlerle paylaşmalarını istiyoruz. Kendilerini bu amaçla Amerika'ya yollayan Belediye Başkanımız Aytaç Durak, sayın meclis üyelerinden birer 'görgü ve bilgi raporu' istemelidir. Ve bunları da halka açık bir toplantıda bizlere açıklamalıdırlar. Üye oldukları partilerin il başkanları da, bu raporların bir suretini Genel Merkezlerine göndermelidir. Harcadıkları bizim paramız olduğuna göre bunları istemek hakkımızdır.’’Küba Elçisi'nin cazibeli çağrısıKUBA Büyükelçisi Lamazares, İSTMAR Turizm Acentesi'nin organizasyonuyla 'Küba'daki iş ve istihdam olanaklarını tanıtmak amacıyla Havana'da bir sempozyum düzenlendiğini' bildiren bir yazıyı Oda'lara göndermiş; ‘‘Küba'nın, Türk yatırımcılara büyük imkanlar ve fırsatlar sunan bir ülke’’ olduğunu bildirmiş. Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Genel Sekreteri Mesut Ölçal da, kendilerine gelen bu yazıyı bir basın duyurusu ile kamuoyuna bildirmiş. Ölçal, dünkü ‘‘Har vurup harman savuruyoruz’’ yazımız üzerine bu bilgileri verdikten sonra ‘‘GTO, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu ortamın bilincinde hareket etmekte olup, herkesin eleştirdiği bir konuda böyle bir çalışma yapması da düşünülemez. GTİ olarak ülkenin parasına sahip çıkma mücadelesi verirken, ülke parasının çarçur edilmemesi konusunda her zaman hassasiyet göstermiştir’’ dedi.Görüyorsunuz; adamların büyükelçileri nasıl çalışıyor. Yoksullaşan bir ülkeden bile post çıkartmak istiyor. İşadamlarımız elbette gezip görecekler, öğrenecekler. Ama önce kendi ülkelerinin iş ve istihdam imkánlarını düşünmeleri gerekmiyor mu?Eryaman'ın yaman konutlarıTOPLU Konut Eryaman 5. Etap mağdurları’’ imzasıyla gönderilen faks metninde, ‘‘Durumumuzu nereden nasıl anlatmaya başlasak’’ denilerek bu tepki gösteriliyor:‘‘Kura sonucu konut sahibi olmaktan sevinç duyduk. Ancak bugün 3500 konut sahibi olarak mağduruz. Neden mi? Tabii ki astronomik rakamlara ulaşan geri ödemeler yüzünden... Evler yaklaşık bir yıl geç teslim edildi, teslimden itibaren kalan borcumuzun üzerine 1-2.5 milyar gibi rakamlarla şerefiyeler eklendi. Ayrıca bir maliyet artışı çıkardılar ki sormayın. 4-7 milyar gibi rakamlar... Bu artışlar sonucu bizlerin bir aylık maaşı bu evlerin aylık geri ödemelerinintaksitlerini ödeyemez hale geldi. TOKİ'nin oluşturmuş olduğu 5. Etap yönetimi aylık apartman aidatlarını da 80-130 milyon olarak tespit etti. Bunu da, taksitlerin üzerine eklerseniz 350-400 milyonu nasıl ödeyeceğiz? Bu konutlar dar gelirli memur vs. gibi kesimlerin ev sahibi olmasını sağlamak üzere oluşturulmadı mı? Biz böyle bir yüke gireceğimizi bilseydik konut sahibi olmayı düşünmezdik. Lütfen sesimizi duyun.’’Maganda mıyım?SAYIN trafik polisi yetkililerine... Kumburgaz'da emniyet şeridini ihlal eden 34 U 193 plakalı beyaz Şahin'i cep telefonum ile 154'e bildiren, daha sonra şikayetimi yinelemek için görüp ışıklardaki 34 A 6028 plakalı Silivri Bölge Trafiğine bağlı ekibin yanında duran sonra da 'Ne duruyorsun, trafiği ihlal ettin' diyerek bana 13.200 TL ceza kesen memura soruyorum? Trafik magandalarını yakalamak vatandaşın işi midir? Değilse siz de niye orada duruyorsunuz? Bu hareketten çok yaralandım. Sizler sakın benim gibi işgüzarlık etmeyin. Trafik polisinin işine karışmayın, yoksa en ağır şekilde cezalandırılırsınız. Ben cezamı buldum, darısı diğer masum vatandaşların başına. Ahmet S.AYDEMİR-İSTANBULSelimpaşa yasaları savunacakHİÇ kimse kendisini hukukun üstünde göremez, yargı kurallarını yok sayıp, kamunun malını gasp edemez. Şayet birileri arkasına eski Cumhurbaşkanı'nı alıp da zenginliğine güvenerek hukuku kendi dar dünya görüşüne sığdırmaya kalkarsa, birgün kafasını en sert hukuk duvarına çarpar.Bir beldenin tüzel kişiliğine ait denize sıfır 136 dönümlük köy merası, eski Belediye Başkanı'nın oldu bitti kararıyla 'bağışlanabilir' mi? Eğer bu hukuksuz tahsis işlemi, ünlü hayırsever Kadir Has'ın üniversite vakfına yapılırsa biraz düşünmek gerekmiyor mu?Türkiye'de her parası olan ‘‘ABD'de de iki kule yıktılar. O kuleyi yıkmakla bu üniversiteyi yıkmak birbirine eşittir. İkisinde de suç aynıdır’’ diye konuşamaz. Hele eski Cumhurbaşkanı Sayın Demirel, ‘‘Bu binayı -Selimpaşa kampüsünü- yıkmaya cesaret edemez’’ diyerek kanunsuzluğa teşvik edemez. Biz Selimpaşalılar, hukuk tanımazlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.(Selimpaşa Belediye Başkanı Eşref Balaban bakalım ne diyecek?)Ömer Faruk AKINCI Sendikacı-İSTANBULGÜNÜN SÖZÜ‘‘Kayıtdışı ekonomi ile mücadele, şu sıralarda gündemde olan terörle mücadele kadar önemlidir.’’(İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan)