Güncelleme Tarihi:
Akit TV’de yayınlanan “Gün Başlıyor” programının sunucusu, İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü hakkında “Bak bu Venizelos, tanıştırayım, denize döktüğünüz. Yanındaki de sizin lideriniz, bak burada sırıtıyor. İnönü bak, görüyor musunuz? Bak tipe bak, yanındaki de karısı. Siz ancak karılarınızı kollarına verirsiniz” ifadesini kullanmıştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok’un şikâyeti üzerine, program RTÜK’ün toplantısında gündeme geldi. RTÜK uzmanları tarafından hazırlanan raporda ise “ihlal olmadığı” belirtilerek, ailenin cevap ve düzeltme hakkını kullanması istendi. Bazı RTÜK üyeleri bu sözlerin hakaret içermediğini savununca, muhalif üyeler toplantıyı terk etti. Programla ilgili hazırlanan uzman raporunda, sözlerin ‘ifade özgürlüğü'ne girdiği ve hakaret olmadığı savunuldu. 1973 yılında yaşamını yitiren İsmet İnönü ile 1992 yılında yaşamını yitiren Mevhibe İnönü'nün yargı, cevap ve düzeltme haklarının bulunduğu kaydedildi.
Sunucunun argo içeren sözleriyle ilgili AK Parti kontenjanından seçilen üyeler, yaptırıma gerek olmadığını belirtti. Toplantıya 3 üye katılmadı. Yaptırım kararı alınabilmesi için en az 5 üyenin oyu gerekiyordu. Ancak yapılan oylamada, AK Parti kontenjanından seçilen 3 üye ‘yaptırım uygulanmasın' diğer 4 üye ise ‘yaptırım uygulansın' oyu verince, karar alınamadı. Karar bir sonraki toplantıya kaldı.
YAZILI AÇIKLAMAYLA TEPKİ GÖSTERDİ
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü için bir televizyon programında söylenen sözlere yönelik alınan karara tepki göstererek yazılı bir açıklama yaptı. Hayri İnönü'nün açıklaması şöyle: "Büyükbabam İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü 'ye, bir televizyon programında yapılan hakaretler konusunda alınan insafsız karara yanıtımdır. Kararın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gibi çok önemli bir günde kamuoyuna yansıması ve Kurtuluş Savaşı’nın en önemli kahramanlarından birinin polemik konusu yapılmaya çalışması nedeniyle, açıklamamı bayramın kutlanmasından sonraya bıraktım.
Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve silah arkadaşlarının, canıyla ve kanıyla kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin hem makamlarında oturacaksınız, hem her türlü nimetinden faydalanacaksınız, hem de her fırsatta Cumhuriyet’in kurucularına hakaret edeceksiniz. Bu vefasızlıktır, saygısızlıktır, en çok da ikiyüzlülüktür!
Bahsi geçen televizyon kanalında İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü hakkında yapılan hakareti, fikir özgürlüğü sayanlar, İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü’nün yargı, cevap ve düzeltme haklarının bulunduğunu ifade etmişlerdir. Hayatta olmayan kişilerin bu imkanlara sahip olmadığı herkesin malumudur. Ayrıca göğsünde İstiklal Madalyası taşıyanların, cehalet madalyası taşıyanlara cevap verme ihtiyacı yoktur.
Bugün o hakaretleri yapma cibilliyetindekilere verilen en güzel cevap; teba olmadan özgürce yaşayabilmeleri, esaret altındayken yapamayacakları ibadetlerini özgürce yapabilmeleri, her şeyden önce bir vatana sahip olmalarıdır.
İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü’ye yapılan hakaretler, İnönü ailesi olarak sadece bizim değil, devletin kurumlarının da meselesidir.
Bahsi geçen fotoğraftaki kişilerin hangi şartlarda bir araya geldiğini, Balkan Paktı’na zemin hazırlayan 1930 Dostluk, Tarafsızlık ve Uzlaştırma Anlaşması’ndan haberleri olmayanları ve fotoğrafın diğer detaylarını, torun Hayri İnönü olarak ben değil, elini vicdanına koyan tarihçiler anlatmalıdır. Anlatmalıdır ki tarihine dil uzatan cahiller, böylece tarihini de öğrenmiş olsunlar.
Daha düne kadar kanlı bıçaklı olup, bugün ülke menfaati gereği yan yana duranlar alkışlanıyor. Oysa benzer durum, 90 yıl önce bir devlet ziyaretinde söz konusu olduğunda yeriliyor. Bu hezeyan ve kötü niyetten başka bir şey değildir.
Tarih, dilinden ve zihninden zehir akan hadsizleri değil, herkese eşit haklar verilmesini sağlayan Türkiye’nin açık ve ileri görüşlü kurucularını yazmaya devam edecektir."