Güncelleme Tarihi:
GAZETECİ-yazar Uğur Mumcu suikastının faillerini yakalamak amacıyla başlatılan, daha sonra ortaya çıkan bağlantılar üzerine Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi gibi 22 karanlık cinayeti kapsayan ‘Umut Operasyonu’na ilişkin davada 15'i tutuklu, 17 sanığın yargılanmasına dün başlandı. Polis ve savcılıktaki ifadesinde ‘‘Cinayetleri ben işledim, her şeyi ben yaptım’’ diyen davanın kilit isimleri Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel ‘‘Sekiz gün ağır işkencelere maruz kaldık, psikolojimiz bozuldu, iddianame elimize geç geldi. Savunma hazırlayamadık’’ gerekçelerini öne sürdüler ve suçlamaları kabul etmediler. Ankara 2 No'lu DGM'de görülen duruşmayı, Yenimahalle Belediye Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, bazı CHP yöneticileri ile bazı sanık yakınları ve çok sayıda basın mensubu da izledi.
İDAMLARI İSTENİYOR
İddianamede sanıklar Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Hakkı Selçuk Şanlı, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin'in ‘Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak’ suçundan, idam cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. Sanıklar Mehmet Ali Tekin ve Talip Özçelik hakkında ‘Silahlı çete kurmak’ suçundan 22 yıl 6 aydan az olmamak üzere ağır hapis cezaları istenen iddianamede, sanıklar Mehmet Kasap, Mehmet Gürova, Adil Aydın ve Murat Nazlı hakkında ise ‘Yasadışı örgüt üyesi’ olmak suçunan 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Arif Tarı ve Musa Koca'nın da, ‘Yasadışı örgüte yardım ve yataklık’ suçundan 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapisle cezalandırılması isteniyor.
KİMSE DAYANAMAZ
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde de sanıklardan Adil Aydın, Murat Nazlı, Mehmet Kasap, Mehmet Gürova, Musa Koca ve Hasan Kılıç ifade verdiler. Sanıklar suçlamaları reddederken, emniyette alınan ifadelerinin işkence altında gerçekleştiğini öne sürdüler. Sanıklardan Hasan Kılıç, İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra Ankara'ya getirildiğini ve sistematik bir işkence gördüğünü ileri sürerek şunları söyledi: ‘‘İnsanların Ankara Emniyeti'ndeki işkencelere tahammül edebileceğini tahmin edemiyorum. Elektrik verme, filistin askısı, ailemi kullanarak tehdit, şahsiyetimle oynayan işkecelere mağruz kaldım. Ben, avukatlık yaptığım zamanlar bunları duyardım. Şimdi, kendim yaşadım.’’