İngiltere'de uçuş yasağına tepkiler dinmiyor

DAILY TELEGRAPH: İngiltere’de uçuş yasağı kaldırıldı ama tepkiler dinmiyor
İngiltere ekonomisine 1.6 milyon sterline mal olan, 500 bin yolcunun havaalanlarında mahsur bırakan ve ülkede eğitimi aksatan uçuş yasağı altı günün ardından dün gece saat 10 itibariyle tamamen kaldırıldı.

Karar Bakanlar Kurulu’na Avrupa’nın hava sahasının büyük bir kısmı açıkken İngiltere’nin uçuşlarını neden iptal ettiğiyle ilgili açıklama yapması yönündeki baskıların ardından geldi. Sivil Havacılık Dairesi’yle bir görüşme yapan Ulaştırma Bakanı Lord Adonis ve havayolu şirketleri, hava sahasının büyük bir kısmını ve tüm havaalanlarını açma kararı aldı.

Öte yandan British Airways’in CEO’su Willie Walsh, havayolu sektörünün normale dönebilmesi için “haftalar” geçmesi gerektiğini söyledi. Walsh, “İngiltere’nin hava sahasının tamamını kapsayacak bir yasağın gerekli olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Karardan memnun olduğunu söyleyen Walsh, “Geriye dönüp durumu nasıl daha iyi idare edebileceğimize karar vermek için önümüzde bolca zaman var. Bundan bir ders alabileceğimize inanıyorum” dedi.

YNET NEWS: Felaket günü protestosuna Türk bayrakları damga vurdu
İsrailler dün ülkelerinin bağımsızlığının 62’nci yıldönümünü kutlarken, Filistinliler “nakba” yani felaket dedikleri bu günü protesto etmek için bir araya geldi. Protestocuların ellerindeki Filistin bayraklarının yanı sıra Türk bayrakları dikkat çekti.

Aralarında gençlerin ve çocukların olduğu yüzlerce insan Miska köyü yıkıntıları üzerinde yürüyüş yaptı. Yerinden Edilenler Konseyi Başkanı Avukat Wakim Wakim, “Nakba’yı reddetmek Holokost’u reddetmekle eş değerdir” dedi.

Nakba günü İsrailli Araplar için ülkenin genelindeki 531 köydeki evlerinden atılmalarını temsil ediyor. Şu an İsrail’de 300 bin, dünyanın diğer yerlerinde ise 4 milyon Filistinli yerinden edilmiş insan yaşıyor. Her yıl protestolar için bu 531 köyden biri seçiliyor. Bu Filistinlilerin topraklarına geri dönüş hakkı bugün İsrail-Filistin barış müzakerelerinin önünü tıkayan en önemli maddelerden biri.

DAILY MAIL: Miliband’den havaalanı çilesi gafı: Büyük İngiliz ruhuna güvenin
Yanardağ krizi dolayısıyla havaalanlarında mahsur kalan aileler bakanlar tarafından kaderlerine terk edilerek aç gözlü hava yolu şirketlerinin, otellerin ve bankaların insafına bırakıldı.

Dün gece uçuş yasağının kaldırılmasına ve havaalanlarının açılmasına karşılık 120 bin İngiliz’in evlerine ne zaman döneceği henüz belli değil. Maddi sıkıntılar ve bilgi yoksunluğuyla baş etmek zorunda kalan İngilizlere, Dışişleri Bakanı David Miliband, “havayollarını masrafları karşılamaya zorlayıp zorlamamanın kendi sorumluluklarında olduğunu” söyledi. Şirketlerden sorumluluklarını yerine getirmelerini talep etmek yerine, Miliband yolcuların “büyük İngiliz ruhuna” güvenmelerini istedi.

Miliband’in bu yorumları dün gece “liderlerin” krizi sonlandırmasını talep eden Muhafazakarlar arasında büyük öfkeye neden oldu.

BBC: Bir zamanlar diktatördü, bugün tutuklu
Arjantin’in son askeri diktatörü General Reynaldo Bignone, neredeyse 30 yıl önce yaşanan insan hakları ihlallerinden ötürü 25 yıl hapse mahkum edildi. 82 yaşındaki Bignone’nin 1978-1979 yılları arasında ülkenin en büyük ikinci işkence merkezinin komutasındaki en yetkili ikinci isim olduğu ve yüzlerce insan hakkında kaçırılıp işkence edilmesi emri verdiği biliniyor.

Ayrıca 1982-83 döneminde de ülkenin de fakto başkanlığını yürüten Bignone, 56 cinayet, işkence ve kaçırma davasından suçlu bulundu. Bignone bu suçları devlet başkanı olmadan önce Campo de Mayo askeri üssünün komutanıyken işlemişti. Buenos Aires yakınlarındaki Campo de Mayo, ülkenin 1983’te sona eren yedi yıllık “Kirli Savaş”ındaki en büyük merkezdi.

İnsan hakları izleme örgütleri bu dönemde 30 bin kişinin öldüğünü ya da “kaybolduğunu” bildiriyor. Bignone ülkenin yasalarında dönemin liderlerini koruyan bir madde yüzünden bugüne kadar yargılanamamıştı ancak Yüksek Mahkeme 2005 yılında bu yasayı iptal etti. Davada ayrıca altı subaya daha hapis cezası verildi.

CNN: Irak’ta Sünni liderin ailesi öldürüldü
Polis yetkililerinden Salı günü yapılan açıklamada bir grup silahlı kişinin Bağdat’ın kuzeyindeki eve baskın düzenlediği ve Uyanış Konseyi liderinin eşini, 22 yaşındaki kızını ve üç oğlunu öldürerek kafalarını kestiği ifade edildi. Liderin saldırı sırasında evde olmadığı bildirildi.

Bu saldırı Irak’ın Evlatları olarak da bilinen Uyanış Konseyi üyelerine ve ailelerine yapılan bir dizi saldırının sonuncusu oldu.

Konsey, Sünni nüfusun yoğunlukta olduğu ve isyancıların kalesi olarak görülen Arab Cabur köyünde şiddetin önlenmesi ve güvenliğin sağlanması için çalışmalar yapıyor.

Daha önce 2 Nisan’da da Konsey üyelerine benzer bir saldırı düzenlenmiş yetkililer sorumlunun, Pazartesi günü iki önemli liderinin öldürüldüğü duyurulan el Kaide olduğunu açıklamıştı.

HAARETZ: Esad’dan Mısır’a sürpriz ziyaret
Birçok Arap yayın organı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın dün gece Mısır’a sürpriz bir ziyaret yaptığını duyurdu. Esad’ın dört yıllık devlet başkanlığı sırasında ilk kez bu ülkeye gittiğine dikkat çeken gazeteler ziyaretin konusunun muhtemel bir İsrail-Suriye Savaşı olduğuna dikkat çekti.

Suriyeli bir yorumcu Esad’ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda Hizbullah’a Sucd füzesi sevkıyatı yapıldığı yönündeki iddiaları reddettiğini hatırlatarak, Devlet Başkanı’nın bu bilginin doğru olmadığını şahsen de ifade etmek istediğini söyledi.
 
Esad ve Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arasında yapılacak görüşmelerde ayrıca El Fetih ile Hamas arasındaki uzlaşma görüşmelerinin de tartışılacağı ifade edildi.

Esad’ın Mısır ziyareti Suriye liderinin Hizbullah’ı desteklemeyen “yarım adam” olarak nitelendirdiği 2006 tarihli İkinci Lübnan Savaşı’ndan bu yana bir ilk olacak.

THE TIMES: Bond’a düşmanları değil maliyeciler engel oldu
James Bond’u ekranlarda pahalı arabalar, son moda takım elbiseler ve şık kadınlarla görmeye alışkın olan seyirciler İngiliz ajanın hiçbir zaman para hesabı yapmadığını bilir. Ancak 50 yılın sonunda Bond da borç batağına düştü.

Bond filmlerinin yapımcı şirketi EON Productions, serinin 23’üncü filminin dağıtımcı Metro-Goldwyn-Mayer’in (MGM) mali sıkıntılarından dolayı askıya alındığını duyurdu. Eğer bu erteleme süreci uzarsa son Bond Daniel Craig ve filmin Oscarlı yönetmeni Sam Mendes’in kariyerleri tehlikeye girebilir.

Kasım ayından beri satışta olan MGM’in 3.7 milyar dolar borcu var. EON Productions’dan yapılan açıklamada sabırların tükendiği ve “MGM’in geleceğiyle ilgili süre gelen bilinmezlik dolayısıyla Bond 23’ün belirsiz bir zamana kadar askıya alındığı” ifade edildi.

BLOOMBERG: Goldman: SEC davası tek bir çalışana bağlı
Goldman Sachs Group Inc., ABD’de şirket hakkında açılan yolsuzluk davasının bu hafta ücretli izne ayrılan bir çalışana bağlı olduğunu söyledi. Şirketin Londra’daki merkezinden yapılan açıklamada  Goldman Sachs’ın  yatırımcıları yanlış yönlendirmekle suçlanan 31 yaşındaki yönetici direktörü Fabrice Tourre’un Finansal Hizmetler Dairesi’ndeki kaydının da silineceği ifade edildi.

Goldman Sachs avukatlarından Greg Palm da, Tourre’un adını vermeden, “Onun hatırladıklarıyla diğerlerinin hatırladıkları arasında bir çatışma yaşanacak. Eğer buradan birinin başkalarını yanıltmak için bir şeyler yaptığı sonucuna varırsak bu durumu hoş göremeyiz ve ilk cezalandıran biz oluruz” dedi.

Hukukçular Goldman’ın olayı tek bir çalışana bağlayarak kendisini meseleden uzaklaştırmaya çalışmasının şirket hakkındaki olumsuz haberleri azaltarak anlaşmayı kolaylaştıracağına inanıyor. Ancak Tulane Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Onnig Dombalagian, bu hareketin Tourre’un kendisinden yukarıdaki çalışanların adını verebileceği ihtimalinden de kaynaklanıyor olabileceğini söyledi.