Güncelleme Tarihi:
İngiltere’de 1999 yılında kaybolan 15 yaşındaki Tülay Gören’in töre cinayetine kurban gittiği ortaya çıktı. Londra’da yaşanan olayda baba ve iki amcanın ailenin kabul etmediği bir erkekle aşk yaşayan ve evden kaçan genç kızı öldürüp evin bahçesine gömdüklerini, vicdanı rahat etmeyen anne 10 yıl sonra mahkemede itiraf etti
İngiltere’nin başkenti Londra’da bir Türk kızının sır gibi ortadan kayboluş öyküsü 10 yıl sonra ortaya çıktı. 1990’lı yılların başında Türkiye’den İngiltere’ye siyasi mülteci olarak sığınan Kürt asıllı Alevi ailesinin erkek fertlerinin ailenin onay vermediği bir ilişki yaşayan 15 yaşındaki Tülay Gören’i nasıl katlettikleri dün mahkemede genç kızın annesi tarafından dehşet içinde anlatıldı. Anne Hanım’ın ifadesine göre töre cinayetine kadar giden olaylar dizisi kendisinin Londra’daki bir tekstil atölyesinde çalışmaya başlamasıyla tetiklendi. Kızı Tülay’ı işi öğrenmesi için sık sık işyerine getiren Hanım Gören bunun kızının hayatına mal olacak bir aşkın başlangıcına sebep olacağını bilmiyordu. Tülay, ustabaşı Halin Ünal ile burada tanıştı. Halil Ünal da onun gibi Kürt’tü.
Beşik kertmesi vardı
15 yaşındaki Tülay’ın yaşının iki katı olan Halil’in ailesi Gören ailesinin köylerine 100 km uzakta başka bir Sünni köyden geliyordu. İlişkileri giderek ilerledi ve sonunda Halil, anne Hanım’a giderek, Tülay ile evlenmek istediğini söyledi. Ancak Hanım, Tülay’ın İsviçre’ye göç eden halasının oğlu ile evlenmek üzere beşik kertmesi olduğunu ailenin buna izin vermeyeceğini aktardı. Buna rağmen Tülay ile Halil, sık sık buluşmaya devam etti. 1998’de Tülay, Halil ile evlenmek için evden kaçtı. Ancak bulunup getirildi. Baba, bakirelik testi yaptırmak istedi. Kızının “ailenin namusuna leke sürüp sürmediğini öğrenmek” istiyordu. Tülay testi yaptırmamak için bir kez daha sık sık babasından dayak yediği evden kaçtı ve Halil’in evine yerleşti. Halil bir kez daha aileden evlenmek için izin istedi. Tülay’ın annesi sonunda ikna oldu ve 5 bin sterlin başlık parası karşılığında evliliğe onay vereceklerini bildirdi. Para hemen ödendi. Halil ile Tülay da hemen evlenmek için İngiliz makamlarına başvurduklarında, “16 yaşından önce evlendiremeyiz, Tülay 16’sına girince yeniden gelin” cevabını alarak yıkıldılar.
Baba kumarbaz ve alkolik
Bu arada dil bilmediği için işsiz olan ve aynı zamanda alkol ve kumar problemi bulunan baba Mehmet Gören, parayı kumarda kaybedince deliye döndü. Baba, evi basarak kızını kaçırmaya karar verdi. Eve geldiğinde Tülay hemen Halil’i arayarak, “Beni eve götürmeye çalışıyorlar hemen gel beni kurtar” dedi. Sonunda bir süreliğine ailesinin yanında kalmasına razı oldu. Fakat baba Gören, akşam “Kızımı sana vermeye hiç niyetim” yok diyerek telefonu Halil’in yüzüne kapattı. O gece aile meclisi 15 üyeyle toplandı ve Tülay’ın ölüm fermanı imzalandı. Baba ve iki amca Ali ve Cuma’nın Tülay’ı öldürmesine karar verildi. Vakit kaybedilmedi. Ertesi gün Tülay’ın 5 yaşındaki kardeşine, “Ablanı son kez öpüp veda et” dendi. Anne de evin dışına yollandı. Amcalarla baba mutfaktan aldıkları iki bıçakla Tülay’ı öldürdü ve evin bahçesine gömdü. Direnen kız, babasının ve amcalarının ellerinde sıyrıklar oluşmasına sebep olmuştu. Anne Hanım, eve döndüğünde ona Tülay’ın evden kaçtığını söyleseler de sıyrıkları gören kadın durumdan şüphelendi. Ancak düne kadar tam 10 yıl boyunca kendisinin de öldürüleceğinden endişe ederek susmayı tercih etti. Fakat vicdanı rahat etmedi. Sonunda mahkemede kızının babası ve amcaları tarafından öldürüldüğünü, cesedinin de 1 hafta sonra evin bahçesinden başka bir yere taşındığını bildiğini anlattı. İngiliz gazeteleri dünkü sayılarında bu dehşet verici cinayete çok geniş yer ayırdı.
Aile arama çalışmalarına bile katılmıştı
1999’da Tülay ortadan kaybolunca, baba Mehmet Gören, polise kızının sevgilisi ile kaçtığını söylemişti. Bunun üzerine, arama çalışmalarına katılmış hatta kızının nereye gidebileceğini bile söylemişti. Ancak her şey, geçen hafta anne Hanım’ın vicdanına yenilip polise ifade vermesiyle ortaya çıktı. Hanım, kocası Mehmet ile kardeşleri Ali ve Cuma’nın kızı öldürüp, evlerinin bahçesine gömdüklerini, bir hafta sonra da cesedi çıkarıp başka yere naklettiklerini söyledi. Acılı anne, buna kanıt olarak da evdeki kesici aletlerin birden yok olduğunu ve bahçede birden bire ortaya çıkan çukur ve toprağı gösterdi. Ali, Mehmet ve Cuma kardeşler ise her şeyi reddediyor.