Güncelleme Tarihi:
Ankara’nın üyelik müzakereleri neredeyse donma noktasına geldi. Ancak müzakerelerden sonuç çıksa bile Fransa ve Avusturya’da yapılması beklenen referandumlarla Türkiye’nin üyeliği daha da ertelenecek gibi görünüyor.
Öte yandan, geleneksel olarak Türkiye’nin en güçlü destekçilerinden biri olan İngiltere, üye ülkelerden göç ve güvenlik konularında önlemler almasını istiyor. İngiltere’nin bu talebi, göç konusu hakkında endişelerin Avrupa’daki serbest sınır geçişlerini tehdit ettiği bir zamana denk geliyor.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki kara sınırı Avrupa’nın karşı karşıya olduğu yasa dışı göçmen sorununa neden olan en büyük açık kapılardan biri. İngiliz vekiller, raporda her gün Afganistan, Pakistan, Orta Asya ve Kuzey Afrika’dan gelen 350 kadar göçmenin Türkiye sınırından Yunanistan’a girdiğini belirtti.
İngiliz vekiller, AB yasasının revize edilerek birlik sağlanmasını, Türkiye’deki sınır büroları arasında daha etkin işbirliği yapılmasını ve kanunların güçlendirilmesini de talep etti.
Parlamentoya sundukları raporda, İngiliz vekiller “Türkiye’nin yasa dışı örgütler tarafından göçmenlerin Avrupa’ya sokulduğu ‘ana bağlantı noktası’ olduğunu” ifade etti.
Raporda, AB’nin yasa organı Europol’ün, “uyuşturucu kaçakçılığından sentetik ilaçlara, silah ticaretine ve kara para aklamaya kadar Türkiye’deki suç örgütlerinin parmağı bulunduğu” yönündeki açıklamasının da altı çizildi.
Brüksel merkezli Açık Toplum Enstitüsü Direktörü Heather Grabbe, raporun sunulduğu zamana dikkat çekti.
Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin durduğunu ve ilerleyen dönemde neler yaşanacağını kestirmenin mümkün olmadığını hatırlatan Grabbe, “Üyelik için gereken parametreler bilinmiyor. Türkiye’nin ekonomisinin nasıl olacağını veya AB’nin göçmen politikalarının ne şekil alacağını bilmeden bir yargıda bulunmak zor” ifadesini kullandı.