Güncelleme Tarihi:
Thomas Vaughan 1700’lerde İzmir’de yaşayan İngiliz bir tüccardı. İngilizlerin ‘Levant Company’ denilen meşhur uluslararası şirketiyle çalışıyor ve İzmir ile civarından topladığı tarım ürünlerini İngiliz şirketine aktarıyordu. Bir dönem dilbilimi konularına ilgili olduğu anlaşılan Vaughan, Osmanlı ile iş yapan diğer İngiliz tüccarlara faydası olsun diye Türkçe/İngilizce bir gramer kitabı hazırlamaya karar verdi. 1709 yılında hazırladığı “Grammar of The Turkish Language” adlı kitabını Londra’da bastırdı. Vaughan önsözde kitabı İngiliz tüccarların Türkçeyi öğrenirken faydalanması için hazırladığını ve ‘George’ adlı çok sevdiği yeğenine ithaf ettiğini belirtiyordu. Kitapta Türkçe diyaloglar, atasözleri, gündelik hayattaki kelimeler ve masallar da bulunuyordu.
‘ÇORABLARUM NEREDUR?’
Yeni baskıları da olan kitabın orijinal ilk baskılarından bir nüshası ABD’nin dünyaca ünlü Princeton Üniversitesi’nin kütüphanesinde. Uzmanlara göre Vaughan’ın grameri, İngilizce yazılmış ilk Türkçe Gramer ve Latin Alfabesi’yle yazılmasından dolayı çok değerli... Kitabın sayfalarından bölümler sosyal medyada yayılınca kitap yeniden gündem oldu. Çünkü hem o devrin Türkçesi hem de Karadeniz şivesini andıran diyaloglar dikkat çekici. Kitapta yer verilen diyaloglardaki ifadelerden bazıları şöyle:
* Bre oğul sabah yakın mi? (Hey boy, is it night day?)
* Var imdi bana su getur, ellerimi ve yüzümü yuyayum. (Go then, bring me water to wash my hands and face)
* Silegec kandedur? Bre murdar ne ile silineyim? (Where’s the towel? Out you Sloven, what shall I wipe with?)
* Benim çorablarum neredur? (Where are my socks?)
* Papuçlarım silindi mi? (Have you cleaned my shoes?)
AC AYU OYNAMAZ
Kitapta yer verilen atasözlerinden bazıları ise şöyle:
* Er ölür adı kalur, at ölür meydanı kalur. (When a man dies his name remains, when a horse dies, the racing place remains)
* Ac ayu oynamaz. (A hungry bear will not play)
* El eli yur, iki el yüzi yuzü yur. (One hand washes the other and both the face)
* Eşek dağda ölür, zararı eve gelir. (The ass dies on the hill but the loss comes home)
* Dost ile yi iç, aliş viriş eyleme. (Drink with a friend but don’t deal with him)
* Viresiye şarap içen iki kere serhoş olur. (Who drinks wine free-cost, drunk twice)