Güncelleme Tarihi:
Stone yazısında, “Türkler gerçekten AB’ye girmek istiyorlarsa bizim üyeliğimizi alabilirler” yorumunu yaptı.
İngiliz yazar, Türkiye’nin AB’ye girip girmemesi ile ilgili olarak şu görüşleri aktardı:
”Eğer Avrupa, Türkiye’nin 1963’te dahil olduğundaki gibi bir oluşuma sahip olsaydı Türkiye’nin üyeliği anlaşılabilirdi. Türkiye geniş ve büyüyen bir pazar. Çoğu deneyimli genç nüfusa sahip Avrupa’daki tek ülke. Türkiye’yi Avrupa standartlarına uydurma çabaları uyumakta olan tekeli ödüllendirmek ve ülkeyi yabancı yatırıma daha çok açmak için yararlı. Ülkede refah giderek artıyor. Ancak her zamankinden daha yakın bir birliğe sahipken Türkler, Güney Kıbrıs gibi bir pürüzü beklemek zorunda oldukları söylendiği gerekçesiyle kendilerini saçma bir reddedilmeye mazur bırakıyor.”
TÜRKLERİN ASIL PROBLEMİ VİZE UYGULAMASI
Yazısında Türkiye’ye uygulanan vize rejimine de değinen Stone, özellikle profesyonel Türklerin Avrupa vizesi almak için küçük düşürüldüğünü savunarak, Türkiye’de gerçek problemin AB’nin vize uygulaması olduğuna dikkat çekti.
Stone yazısına şöyle devam etti:
“Türkler, üç günlük ziyaret vizesi için bile sanki uyuşturucu kaçakçısı gibi kocaman formları doldurmak zorundalar. ABD bir günde Türklere 10 yıllık vize veriyor. Komik bir şekilde bana ‘herkese aynı şekilde muamele yapmaları gerektiğini’ söylediler. Neden? Belki de yanıt: Eğer Türkler gerçekten AB’ye girmek istiyorlarsa bizim üyeliğimizi alabilirler.”
İNGİLTERE’DEN AYRILMA TEHDİDİ
Stone, İngiltere’nin AB üyeliği konusunda referandum yapılması gerektiğini belirttiği yazısında Avrupa’nın soru sorulmaksızın iyi şeyler de yaptığını ancak şu andaki Euro bölgesi için söz verilen merkezileştirme yönteminin İngiltere’ye uymadığını belirtti.
Stone yazısını şöyle noktaladı:
“Eğer referandumdan ‘hayır’ çıkarsa bu Avrupa için iyi olabilir. Bir anlamda, yolsuzluk, zorbalık ve yetersizlik İngiltere’nin ayrılma tehdidiyle son bulabilir.”