Güncelleme Tarihi:
1904'de Galata'da İngiliz Hapishanesi olarak yapılan, sonra da karakoldan işyerine kadar birçok kez değişen tarihi bina artık bir kafeterya: Galata Evi.
Bir zamanlar binlerce insanın fişlendiği, acı çektiği, Kuvva-i Milliye hareketine karşı casusluk faaliyetlerinin yürütüldüğü binada şimdi yemek yiyip, kahve içmek, sohbet etmek tuhaf bir duygu.
Galata Evi adlı bu yeni kafeteryanın ilk katındaki parmaklıkların arkasından sokaktan gelip geçenleri izlerken bundan 90 yıl öncesini düşünmek hayli zor: Oturduğumuz bina önce İngiliz hapishanesi sonra İngiliz karakolu, hemen karşısındaki ise İngiliz ordu karargahı, biraz ileride İngiliz Kız Lisesi... Sokakta hala yoğun bir savaş ve istila havası var sanki!
96 yıllık bu bina işgal yıllarından Osmanlı'nın yıkılışına, Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar birçok tarihi olaya tanıklık etmiş.
İşgal yıllarının karakolu
1900'lerin başında Galata'daki İngiliz elçiliğinin Tarlabaşı'na taşınmasıyla başlıyor binanın öyküsü. Boşalan arsa üzerine bugün Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Kuledibi Hastanesi) olarak bilinen British Seamen's Hospital (İngiliz Denizci Hastanesi) binasının yapılması planlanıyor. Ancak elçilik kompleksi içinde yer alması düşünülen hapishane binasının da bu arsa üzerinde bırakılmasına karar verilince, hastane inşa heyetine hapishane binasının da yapımı ihale ediliyor. Yıl 1904.
İngiliz Hapishanesi, iki katlı olarak inşa edildi ve bugün Beyoğlu Eğitim Hastanesi adı altında hizmet veren yapıyla aynı dönemde tamamlandı.
Galata Kulesi ve Yağkapanı İskelesi (Sykai Limanı) arasındaki aks üzerinde yer alan Galata Kulesi Sokak'daki İngiliz Hapishanesi bugüne kadar çok çeşitli amaçlarla kullanıldı: Önce hapishane, sonra karakol, lojman, işyeri, ev ve bugün cafe, büro, konut.
İngilizler İstanbul'u işgal ettikten sonra karakola dönüştürüldü. Terasa bir kat, zemindeki avluya bir hücre, bir tuvalet, mutfak ve çamaşırlık eklendi. Karakolun karşısındaki St. Pier Apartmanı ise ordu karargahı olarak kullanılmaya başlandı. İşgal yıllarında Galata tam bir İngiliz üssüydü. Özellikle Galata Kulesi Sokak, Kuvva-i Milleyicileri izlemeye çalışan İngiliz istihbaratının merkeziydi.
Hapishane binası Cumhuriyet'ten sonra Türkiye'de görevli İngilizler tarafından kullanıldı, 1933'de 425 İngiliz lirası karşılığı Galatalı tüccar Pierre Fournial'a satıldı.
1942'de Mersedes Ailesi binayı satın alarak birinci kata bir cumba ekledi ve üst kattaki parmaklıkları söktürerek burayı ev yaptı. 1960'da ise Ohannes Muradyan ve iki oğlu binayı alıp işyerine dönüştürdü. Muradyan 1990'da ölünce oğulları binayı 1991'de Nadire ve Mete Göktuğ'a sattı.
Hapishaneden kafeteryaya
Göktuğ çifti önce bu yaşlı binada ciddi bir restorasyona girişti. Yapılan değişikliklere rağmen yine de ilk halinin izlerini her yerde görmek mümkün. Restorasyon sırasında çıkan pres tuğlalar zaten avluda sıralanmış. Eskiden hücre olan yer şimdi kafeteryanın deposu. Mutfak ise çamaşırhanenin yerinde.
Sokakta sürekli bir hareket var. Özellikle Okçumusa İlköğretim Okulu öğrencileri Mete Göktuğ'a uğramadan geçmiyor. Uzun bir süre Galata Derneği Başkanlığı da yapan Göktuğ, çocuklara yönelik resim çalışmaları ve Galata Şenlikleri nedeniyle onların yakın dostu. Ders sonrası Galata Evi'ne kapıdan uğrayıp, ‘‘Nasılsın Mete Abi,’’ diyorlar.
Gulaş çorbası çok lezzetli
Mete Göktuğ'un mimari bürosu binanın ikinci katında balkonlu bir oda. Alt kattaki iki bölüm ise kafeterya için ayrılmış.
Yemeklerin denetimi Nadire Göktuğ'da. Çok güzel gulaş çorbası yapıyor. Hemen hemen her çeşit börek bulmak mümkün. Ayrıca Gürcü iki kadın da sipariş üzerine özel yöresel yemek ve aperatifler hazırlıyor Galata Evi için. Galata Evi sadece tarihi yapısıyla değil, mutfağıyla da ilgilenenlerin hizmetinde. (Tel: 212-245 18 61)
Kimler geldi, kimler geçti?
1904-1919 Büyük Britanya İmparatorluğu Sivil Hapishanesi
1919-1923 İngiliz Karakolu (İngiliz işgal orduları karakol binası)
1923-1927 İngiliz Mahkemesi memur binası
1927-1933 Mr. Andrews (İngiliz Yardım Komitesi Üyesi)
1933-1942 Pierre Fournial Müessesesi
1942-1960 Bayan Mersedes ve ailesinin konutu
1960-1991 Metal kalıp ustası Ohannes Muradyan (işyeri)
1991- Yüksek Mimar ve Plancı Nadire Göktuğ ile Mete Göktuğ tarafından konut, büro ve kafeterya olarak kullanılıyor.