Güncelleme Tarihi:
İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, Hindistanlı polis yetkilileri, hukukçular ve batılı istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde, üç saldırı arasında paralellikler bulunduğuna ve İranlı bir şebeke tarafından düzenlendiklerine yer verdi.
İddialara göre, beş kişilik İranlı bir ekip, Tahran'da nükleer araştırmalar yapan bir bilim insanının bombalı saldırıyla öldürülmesinden birkaç ay sonra, Nisan 2011'de, Tayland'ın başkenti Bangkok'a ve Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'ye hareket etti.
Bu kişilerin birbirleriyle bağlantılı oldukları, yerel yardımcıları ayarladıkları, para transferlerini gerçekleştirdikleri ve hedefleri hakkında istihbarat topladıkları ileri sürüldü.
SALDIRILARDAN SONRA İRAN'A DÖNDÜLER
Habere göre, Yeni Delhi'de 13 Şubat'ta meydana gelen ve İsrail askeri ataşesinin eşinin yaralandığı saldırıya katıldığı iddia edilen Huşşang Aşar İrani, olaydan hemen sonra Malezya üzerinden Dubai yoluyla Tahran'a döndü. Bu kişi Nisan 2011'de de Yeni Delhi'yi ziyaret etmiş ve 29 Ocak'ta dönmüştü. İrani'nin son ziyareti, saldırının meydana geldiği gün gerçekleşti.
Bangkok'taki saldırıdan önce de beş İranlı bu ülkeye gitti. Saldırıya katıldığı düşünülen 31 yaşındaki Leyla Rohani ikinci kez bulunduğu Tayland'da bir ev kiraladı ve saldırı zamanına kadar bu ülkede kaldı. Rohani, saldırıdan kısa bir süre sonra, önce Kuala Lumpur'a ardından da Tahran'a hareket etti.
Yetkililer her iki saldırıda kullanılan bomba düzeneklerinin benzer olduğunu belirtti.
Ayrıca Malezya polisi, saldırıların hemen ardından İran'a hareket etmek üzereyken Sedahatzade Mesud adlı 31 yaşındaki bir kişiyi yakaladı. Saldırıları yönettiği düşünülen Mesud, Malezya'da sorgulanıyor ve Tayland'a iade edilmesi bekleniyor.
HİZBULLAH DA ZANLI
Guardian'a göre, Hindistanlı yetkililer doğrudan Tahran'ı suçlamaktan kaçınıyor ancak gazeteye konuşan Batılı istihbarat yetkilileri, "Artık soru, saldırıyı düzenleyenin İran mı olduğu değil, emrin kim tarafından verildiği" diyorlar.
Öte yandan bazı istihbaratçılar, saldırıların Hizbullah'ın önemli liderlerinden İmad Mughaniye'nin öldürülmesinin dördüncü yıl dönümünde düzenlendiğini hatırlatıyor. Bu çevrelere göre, İran'ın müttefiki olan Lübnanlı örgüt, bu çapta saldırılar düzenleyebilecek kapasiteye sahip.
Tahran daha önce de benzer iddiaları yalanlamıştı. İran'a göre, saldırılar Tahran'ın nükleer programından vazgeçmesini isteyen çevrelerin ürünü. İsrail ise saldırılardan İran'ı sorumlu tutmuştu.