İneklere AB vatandaşlığı

Bahçıvan Gıda, Trakya'da sözleÅŸmeli çiftliklerle ‘AB standartlarında hayvancılık’ projesi baÅŸlattı. Pilot uygulamanın baÅŸladığı çiftliklerde inekler hijyen ortamda besleniyor, çiftleÅŸiyor, pedikür de yapılıyor. 2004'te bu çiftlikler AB sertifikası alacak. Böylece inekler AB'ye girecek.Türk hayvancılığı artık, köylünün geleneksel yöntemleriyle yoluna devam edemeyecek. Hijyen olmayan, verimsiz, saÄŸlıksız süt ve et üretimi nedeniyle ürünlerini Avrupa BirliÄŸi'ne (AB) ihraç edemeyen gıda sanayicileri yeni çözümlere yöneliyor.Trakya'da kurulu gıda fabrikalarının yeterli ve saÄŸlıklı süt bulamadığını söyleyen Bahçıvan Gıda Genel Müdürü Erdal Bahçıvan, ‘‘Belki de pazara bağımsız, sadece hammadde arzına göre sınırsız üretim yapabilme gücüne sahip tek sanayi kolu bizimki. Ancak, geleneksel süt üretimi artık ıslah edilemez bir noktaya geldi. Bu nedenle 50-300 baÅŸ hayvanlı çiftliklerin teÅŸvik edilmesi ve buralarda AB standartlarında inek besiciliÄŸi yapılması gerekiyor’’ dedi. Halen köylerdeki sütçülüğün çok küçük iÅŸletmeler ÅŸeklinde sürdüğünü ve gün geçtikçe de süt veriminin gerilediÄŸini söyleyen Bahçıvan şöyle konuÅŸtu:‘‘Biz bu nedenle sözleÅŸmeli çiftlik modeli geliÅŸtirdik. Åžu anda sözleÅŸme yaptığımız çiftlik sayısı 50'ye yaklaÅŸtı. Her birinde 30 ila 250 arası inek var. Sütün bakteri standardını korumak için bu modeli geliÅŸtiriyoruz. Ä°nekler hijyen ortamda tutuluyor, besleniyor ve hastalıkları tedavi ediliyor. Süt el deÄŸmeden sağılıyor ve doÄŸrudan soÄŸutma tankına alınıyor. Oradan da sütü biz topluyoruz. Böyle onlarca çiftliÄŸe daha ihtiyacımız var. Bazı çiftliklerimizde standartları daha yükselttik ve AB'nin istediÄŸi normları uyguluyoruz. Önümüzdeki yıl bu çiftlikleri denetlemek için AB'den heyet gelecek. AB standartlarında hayvancılık yapıldığı ve süt alındığı tespit edilirse bu çiftliklerimiz sertifika alacak. Onların sütüyle yaptığımız ürünler de AB ülkelerine ihraç edilebilecek.’’VERÄ°MSÄ°ZLÄ°K BAÅž BELASITürkiye'deki süt veriminin AB'ye göre 5 misli düşük olduÄŸunu söyleyen Erdal Bahçıvan, bunun de hem havyan ırkından hem de besiciliÄŸin ilkel ÅŸartlarda yapılmasından kaynaklandığını söyledi. Hükümetin her eve bir inek projesini de eleÅŸtiren Bahçıvan şöyle devam etti:‘‘Hükümet havyancılığı böyle bir projeyle desteklemiÅŸ olmaz, tersine kaynak ısraf etmiÅŸ olur. Bunun yerine, gıda sanayicilerinin kefaletinde, Avrupa'dan hayvan ithalatına izin verilsin ve çiftlik iÅŸletmeleri bazında destek saÄŸlansın. Böyle yapılırsa, hem besicilik iÅŸletme bazında geliÅŸir hem de gıda sanayicileri istedikleri kadar ve istedikleri standartta süt bulabilir. Åžu anda AB ülkelerine ihracat yapamıyoruz çünkü Türkiye'deki ineklerin hijyen sorunları nedeniyle süt kalitesi saÄŸlık açısından endiÅŸe verici boyutta. İç piyasada da Türk halkının saÄŸlığı açısından tehlikeli ve büyük bir sorun var.’’Perkisyon sanatçısıyım, ineÄŸe pedikür yaparımBAHÇIVAN Gıda'nın yaptığı sözleÅŸmelerle öğretim üyesi, sanatçı, iktisatçı sıfatlara sahip, çok sayıda aile bilimsel yöntemlerle hayvancılık yapmaya baÅŸladı. Mehmet ve Aysun Sökmen çifti, Çerkezköy yakınlarında yaklaşık 30 dönümlük tarlada 45 inekle süt üretiyor. Sanatçı bir ailenin gelini olan Aysun Sökmen ineklerine ‘kızım’ diye hitap ediyor ve ‘‘Benim ailem aslında tekstilci. Ä°ktisat eÄŸitimi aldım ve ihracat için yurt dışında çok bulundum. Almanya'da, Hollanda'da gördüğüm çiftlik modellerini burada nasıl hayata geçiririm diye özendim. Ailemize ait bu tarlada iÅŸe baÅŸladık ve ÅŸimdi 45 hayvanımız var. Hedefimiz süt kalitesinde AB standartlarını da aÅŸmak ve rekor kırmak. Kendimize güveniyoruz, AB sertifikasını alacağız’’ dedi. Aysun Sökmen'in eÅŸi Mehmet Sökmen de Mimar Sinan Ãœniversitesi'nde Perkisyon (vurmalı saz) sanatçısı olarak ders veriyor. Sökmen, ‘‘Ben de hayvanları çok seviyorum, pedikürlerini ben yapıyorum. Çünkü doÄŸum sonrası kilolar nedeniyle tırnakların hayvana zarar vermemesi gerekiyor’’ dedi.Yabancı çiftlik sermayesi 500 milyon dolar getirirBAHÇIVAN Gıda Genel Müdürü Erdal Bahçıvan, hayvan ithalatının serbest bırakılması halinde, Türkiye'ye; Hollanda, Danimarka, Almanya ve Fransa'dan ‘yabancı çiftlik sermayesi’ giriÅŸi yaÅŸanacağını söyledi. Bahçıvan, ‘‘AB tarım ve hayvancılık sübvansiyonlarını kesecek. Bu da hayvan sütü fiyatlarını indirecek. Bu nedenle Avrupa'daki çiftlik sayıları azalacak, birleÅŸmeler olacak. Birçok çiftçi de baÅŸka ülkelere gidip arazi kiralayarak ya da ortaklıklar kurarak çözüm arayacak’’ dedi. Bahçıvan, Türkiye'de hala yabancı sermaye denilince sadece süpermarket, banka, sanayi sermayesinin akla geldiÄŸini belirterek şöyle devam etti: ‘‘Nedense yabancı çiftlik sermayesi hiç aklımıza gelmiyor. Portekiz, ve Ä°spanya ciddi ölçüde yabancı çiftlik sermayesi çekti. Son dönemde Polonya, Ukrayna, Macaristan'da çekti. EÄŸer Türkiye olarak doÄŸru strateji izlersek, bize de gelecekler. Ä°lk etapta en az 500 milyon dolarlık giriÅŸ olabilir. Bu konudaki adımlar, AB ile aramızdaki politikayı da çok önemli ölçüde lehte etkiler. Çünkü AB'de en güçlü lobi tarım ve hayvancılık lobisidir.’’TÄ°GEM'leri Avrupalı çiftçilere açalımAVRUPA'dan hayvan ithalatının serbest bırakılmasını isteyen Erdal Bahçıvan, birkaç TÄ°GEM (Tarım Ä°ÅŸletmeleri Genel Müdürlüğü) iÅŸletmesinin de AB nezdinde görüşmelerle Avrupalı çiftçilere açılmasını önerdi. Avrupalı çiftçilerin Rusya ve Bulgaristan'da da büyük yatırımlar yapmaya baÅŸladığını belirten Erdal Bahçıvan, bu konuda çok daha iyi bir konuma ve potansiyele sahip olduÄŸunu kaydetti. Bahçıvan, hükümetin bu konudaki adımlarının ‘‘bir taÅŸla 6 kuÅŸ vurduracağını’’ ileri sürdü. Bahçıvan bu avantajları şöyle sıraladı:Yeni bir alanda yabancı sermaye giriÅŸi baÅŸlar.Tarım ve Hayvancılık konusundaki AB fonlarından yararlanırız.Türkiye'deki inek ırkı hızla geliÅŸir.Türk çiftçisine büyük bir eÄŸitim ve know how saÄŸlanır.Türk gıda sanayiin AB'ye ihracatı patlama yapar.AB tarım lobisi Türkiye lehine çalışır. Çünkü Hollanda, Danimarka, Almanya bu lobide çok güçlü. Türkiye'ye gelecek çiftlik sermayesinin ana kaynağı da bu ülkeler olacak.Â