Neşet KARADAĞ/ ADANA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2006 14:51
Adana'da, İncirlik 10’ncu Tanker Üs Komutanlığı’nda görevli bir Türk astsubay ile bir uzman çavuş hakkında, ABD hurdalığından bilgisayar ve parçalarını çaldıkları iddiasıyla 75’er yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İddiaya göre, 28 Ekim 2004’te bir kamyonetle İncirlik Üssü’nün nizamiyesinden çıkan Güvenlik Taburu Destek Kıtası’nda görevli 25 yıllık Havacı Astsubay Başçavuş 44 yaşındaki C.T. ile 10 yıllık havacı uzman çavuş 32 yaşındaki B.B.’ın bulundukları araçta, ABD hurdalığından çaldıkları ileri sürülen bilgisayar malzemeleri ele geçti.
Bulundukları birlikteki Disiplin Mahkemesi’nce ifadeleri alınan T. ve B. hakkında 6’ncı Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca soruşturma açıldı. Askeri savcılık, 6 Aralık 2005’te suça konu malzemelerin askeri malzemeler olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verip, dosyayı Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Dosyayı inceleyen Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ertepe, astsubay ve uzman çavuş hakkında ‘Hırsızlık’ suçundan dava açtı. Savcı Ertepe’nin hazırladığı iddianameye göre, B.B., son olarak 28 Ekim 2004’te bir arkadaşından temin ettiği kamyonetle üsse gelip, içeride kendisini bekleyen C.T. ile buluştu. Ardından depolanan malzemelerin zaman zaman ihaleyle satıldığı ABD hurdalığından bilgisayar kasası, monitör, klavye, güç kaynağı (UPS) ve bağlantı kablolarını araca yükleyip, ikisi birlikte çıktı. Astsubay ve uzman çavuşun 2003’teki değişik tarihler ile 28 Ekim 2004’e kadar 15 ayrı hırsızlık olayını gerçekleştirdikleri, çaldıkları 50 bilgisayar ve parçalarını dışarıda sattıkları ileri sürüldü. İddianamede ayrıca, çalıntı kullanım dışı bilgisayar ve parçalarının elde edilememesi nedeniyle değer tespitinin yapılamadığı da kaydedildi.
Savcı Ertepe, astsubay ve uzman çavuş hakkında lehlerine olan eski yasa gereği 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngören 491/4’ncü maddesince 15 ayrı hırsızlık suçundan 15’er yıldan 75’er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Önümüzdeki aylarda Adana 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanacak olan 2 sanıktan C.T., 2005’in ocak ayında emekliye ayrıldı, B.B. da Diyarbakır’daki 2’nci Hava Kuvvet Komutanlığı’na tayin edildi.
‘BEN ORTAYA ÇIKARDIM’
Emekliye ayrıldıktan sonra memleketi Niğde’nin Bor İlçesi’ne yerleşen C.T., bu olayı komplo olarak nitelendirdi. DHA muhabirinin telefonla ulaştığı T., bu olayın mahkemeye gitmesi için İncirlik Üssü’ndeki Disiplin Mahkemesi’ne konunun yargıya intikal ettirilmesi için kendisinin baskı yaptığını öne sürerek şunları söyledi: “Ben böyle bir zan altında kalmamak için bastırdım. Benim emekliye ayırılmam için böyle bir komplo hazırlandı. B.B.’ı da etkiledi, tehdit ettiler. Nihayetinde o sözleşmeli uzman çavuş, işini kaybedilir diye tehdide boyun eğdi. Onların söylediği gibi ifade verdi ve beni suçladı. B. işin bu duruma geleceğini düşünmeden, sırf işini kaybetmemek uğruna onlarla birlikte hareket etti, baskı altında ifade verdi. Aklanmak için mahkemeye gitmesini ben istedim. Madem hırsızlık vardı, olay olduğu söylenen gün neden parmak izi alınmadı. Hırsızlık yapılan yerden rapor verilmesi lazım yok. Jandarmaya veya polise bilgi verilmemiş. Belge, delil yok. Kaldı ki hurdalığın 3 yanında nöbetçi var. Sürekli 2 ABD’li, 1 Türk asker nöbet tutuyor. Yanındaki benzinlikte yine nöbetçi var. Ayrıca hurdalık 2 metrenin üzerinde dikenli tel örgüyle çevrili. Böyle bir yerden bilgisayar nasıl çıkar?
KARŞI İDDİALAR
Aslında, İncirlik, Türkiye’nin en fazla hırsızlık yapılan birliği. Malzemeler müteahhitler vasıtasıyla çıkarılıyor. Burada herkes birbirine hırsız gözüyle bakar. Herkes birbirine hırsızlık macerasını anlatır. İncirlik’teki hırsızlıklar mahkemeye verilecek olsa bir ton hırsızlık raporuyla ilgili dosyayı göndermeleri gerekirdi. Neden sadece benimki verildi. Amerikalıların tarihi eser kaçakçılığı vardı. Bu bile mahkemeye gitmedi, kapatıldı. Bu tür olaylar birlik içinde kapatılıyor.”