Oturduğum ev sobalıydı, odun alacak param yoktu. 1953'te, Boğaz'ın donduğu yıl, eldivenlerle yazdım İnce Memed'i. Para için yazmıştım bunu ve ilk neşredeceğim kitabın Orta Direk olmasını istiyordum.Yaşar Kemal'in              sadece Türk romanında değil dünya edebiyatında çığır açan İnce Memed romanının tefrikası üzerinden tam 50 yıl geçti. Kitap halinde yayınlandığında, ünlü röportajcının ilk romanının bu kadar çok satacağını, bu kadar çok beğenileceğini, bütün dünya dillerine çevrileceğini kimse hayal bile etmedi. İnce Memed'den sonra Yaşar Kemal, Türk ve dünya edebiyatının modern klasikleri arasında sayılan birçok başka kitap yazdı. İnce Memed'in yayınının 50. yılında Yaşar Kemal'le özellikle İnce Memed üzerine konuştuk. Bu konuşmada bir ilk kitabın romancının hayatıyla örtüşen öyküsünü bulacaksınız.Sayın Yaşar Kemal, İnce Memed'in yayımlanışının 50. yılı. Gösteri Dergisi özel bir sayı yaptı ve biz de özel bir dosya yapıyoruz, onun için sizinle bugün İnce Memed üzerine konuşacağız. İnce Memed hálá en fazla okunan ve satılan Türk romanı. İnce Memed hayatınızda neyi değiştirdi?-İnce Memed'i yazdığımda Cumhuriyet'te çalışıyordum ve hemen hemen hiç param yoktu, öyle ki Serencebey'de oturduğum ev sobalıydı, ama odun alamıyordum. 1953'te muazzam bir kış olmuştu, hatırlarsınız Boğaz'ı buzlar kaplamıştı, odunum olmadığı için birkaç ceketi üst üste giyip eldivenlerle yazdım İnce Memed'i. Hayat Dergisi'ne gittim, Iraz'ın öyküsünü götürdüm, okudular sonra da elli lira verdiler. Bu parayla bir aylık odun aldım. Daha sonra 11. tefrikada Kemal
Film benden İnce Memed'in film hakkını beşbin liraya satın aldı. O zaman için çok paraydı. Kurtuluş'ta kaloriferli bir apartman dairesi kiraladım. Ama Kemal Film'in senaryosu sansürden geçmedi. 1964'e kadar sansür engeli sürdü. Daha sonra 20th Century Fox istedi filmi 1964'te ve 8000 sterlin verdi, ancak gene sansüre takıldı. Filmi çekmesi için bana beş yönetmen ismi verdiler, Elia Kazan ve Akira Kurosava da bunların içindeydi. Ben Joseph Losey'i seçtim, bazı filmlerini görmüştüm çünkü. Türkiye'den hep engel çıkıyordu, Süleyman Demirel'le bile konuştular, ama çözülemedi. Daha sonra 250 bin dolara 20th Century Fox'tan Stanley Mann satın aldı İnce Memed'i. Şansımıza o da sansürden geçemedi. Daha sonra filmi Peter Ustinov aldı, ancak film Türkiye'de çekilecekti, yine sansüre takıldı. Yugoslavya'da çekme kararı aldılar, orada göçmen Türkler de vardı çünkü, her neyse Peter Ustinov, filmin yönetmeni ve oyuncusuydu. Film İngiltere'de tutmadı, ancak Amerika'da tuttu ve çok para kazandı. Türkiye'de oynarsa, filmin geliri benim hesabıma yatacaktı, ancak Bakanlar Kurulu toplandı ve filmin oynanmaması kararı alındı. Daha sonra videosu korsan gösterime girdi. Yani benim için çok önemli değişikliklere sebep oldu İnce Memed, dünyada tanındım, odun alamazken kaloriferli ev tuttum, daha ne söyleyeyim.İnce Memed tefrikası başladıktan sonra, sizi ilk kim ya da kimler aradı, yazar dostlarınızdan kimler kutladı, hatırlıyor musunuz?-Tebriğin tam tersi aleyhte yazılar çıktı. Tefrika halindeyken kitabı bitiremeyecek dedikoduları yayıldı. Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetmeni, oyun yazarı Cevat Fehmi Başkut 1954 seçimleri için beni Anadolu'ya gönderdi, Elazığ'dayken bana bir
haber ulaÅŸtı: Sait Faik çok hasta, seni görmek istiyor. Hemen yola çıktım ve bir gün sonra Ä°stanbul'a geldim. Etfal Hastanesi'nde yatıyordu, çiçek aldım, ziyaretine gittim, hemÅŸire ve doktor ‘‘Sait Faik'i seviyorsanız odasına girmeyin, iyi deÄŸil!’’ dediler. Ben de bıraktım çiçeÄŸi gidiyorum, Sait arkamdan koÅŸa koÅŸa geldi, bana söverek ‘‘Nereye gidiyorsun, ölürsek ölürüz’’ dedi. O güveniyordu bana, tefrikayı bitireceÄŸime, çok da beÄŸenmiÅŸti zaten. Elazığ'a geri döndüm, orada gördüm ki edebiyatçıların göstermediÄŸi ilgiyi okurlar gösteriyor. Çünkü altı yedi tane subay, çocuklarına Ä°nce Memed adını koymuÅŸlar. Bana söylediler, çok sevindim tabii. Ama dostlarımın yaptığı ÅŸeyler beni çok üzmüştü. Ä°nce Memed'in ilk baskısı ÇaÄŸlayan Yayınları'ndan çıktı. O yıl ÇaÄŸlayan kapandı. Daha sonra Varlık Yayınları bir roman ödülü koydu, en sevdiÄŸiniz yazar ve en sevdiÄŸiniz kitap diye. Kazananı Varlık yayınlayacaktı. Sonuçta kazanan bendim, malûm mercilerden baskılar geldi, Varlık roman ödülü kaldırıldı, ödülü ilk ve son alan da ben oldum. Ä°nce Memed'i yazdıktan sonra Türk edebiyatında sizce neler deÄŸiÅŸti, romanınız ne kadar deÄŸiÅŸtirdi?-Romanlarımla, özellikle Ä°nce Memed'lerle ben ÅŸunu deÄŸiÅŸtireceÄŸim, bunu etkileyeceÄŸim demedim. Hatta Cevat Fehmi BaÅŸkut, Bedii Faik, Tilda Kemal, Sabahattin EyuboÄŸlu olmasa ben o kitaba imzamı bile atmayacaktım. Para için yazdığımdan dolayı, imza koymak istemedim. Cevat Fehmi BaÅŸkut metni okuyup çok beÄŸenmiÅŸ, ama ben imzamı atmam deyince tartışmaya baÅŸladık. Cevat Bey, ‘‘Madem öyle romanı da al, çık git’’ dedi. Nadir Bey'e (Nadi) gittim, ‘‘Cevat haklı’’ dedi. Ben de Bedii Faik'e durumu anlattım, o da ‘‘Tamam, sen git Adana'da röportaj yap sonra dönersin’’ dedi. Bir hafta sonra döndüm, öğrendim ki Bedii Faik romanı DoÄŸan Nadi'ye göndermiÅŸ. DoÄŸan Bey'in yanına gittim, ‘‘Çık Cevat'ın yanına git, hangi ismi de kullanırsan kullan’’ dedi. Ben de kendi adımı kullandım, sırf Cevat Bey'in hatırı için. Daha sonra yazılmış en iyi roman olarak deÄŸerlendirildi. Elbet bir ÅŸeyler deÄŸiÅŸmiÅŸtir, ama ben deÄŸiÅŸtireceÄŸim diyerek yola çıkmadım, açıkçası para kazanabilmek için yazdım, neleri deÄŸiÅŸtirdiÄŸini de pek bilmiyorum. Kitap halinde yayımlandıktan sonra, övgüler ve yergiler oldu elbette. Nasıl tepkiler oldu?-Tahir Alangu, ‘‘YaÅŸar Kemal, ömrünün sonuna kadar Ä°nce Memed gibi orta ayar bir kitabın ateÅŸinde ısınacak’’ dedi. Fethi Naci ‘‘Teneke’’ için çok iyi bir yazı yazdı. Beni de, Fethi Naci'yi de, hem saÄŸcısı hem solcusu çok eleÅŸtirdi, kimi kitabı yere göğe sığdıramazken, kimisi de yerden yere vuruyordu. Ama her iki düşünce için de oldukça ÅŸiddetli tepkilerdi.Ä°nce Memed'e bugünden baktığınızda, eksik bulduÄŸunuz, eleÅŸtirdiÄŸiniz yerler var mı?-Ä°nce Memed'i en çok okuyanlardan birisi benim. Bir keresinde Mehmet Ali Aybar'la okuduk, ikimiz de çok beÄŸendik ve bunun altına imza atılırmış diye düşündük. Ama ben para için yazmıştım bunu ve ilk neÅŸredeceÄŸim kitabın ‘‘Orta Direk’’ olmasını istiyordum. Ä°nce Memed'i giriÅŸ olarak deÄŸerlendiriyordum, ‘‘Teneke’’ ve ‘‘Orta Direk’’ bence Ä°nce Memed'den daha kuvvetli kitaplardır. ‘‘Orta Direk’’teki Türkçe çok daha güzeldir.Ä°nce Memed'de en sevdiÄŸiniz kahraman kim?-Hürü Ana gelir en baÅŸta, Ä°nce Memed'i doÄŸal olarak çok severim, bir de Recep ÇavuÅŸ'u. Hürü Ana'nın asıl aslanlıkları diÄŸer ciltlerde var.Ä°nce Memed serisini yazarken, arada baÅŸka romanlar da yazdınız. Ä°nce Memed diÄŸerlerini, diÄŸerleri Ä°nce Memed'i etkiledi mi?-Çok doÄŸru, etkilemiÅŸtir. Ama etkilememesi için de çok uÄŸraÅŸtım. Ä°nce Memed'in devamı birinci kitap gibi olsun diye çok çabaladım. Ä°kinci kitabı yazmadan önce defalarca birinci kitabı okudum, özellikle dilini aynı yapıda tutabilmek için. Ä°kinci kitapta aynı dili yakalayabildim, üçüncü kitabı yazarken de ilk iki kitabı defalarca okudum ve onda da aynı dili yakaladım ama dördüncü kitapta dili baÅŸkalaÅŸtı. Aslında dördüncü Ä°nce Memed'in dili daha olgun ve daha görkemli çıktı.Ä°nce Memed'i yazdıktan sonra, okuduÄŸunuz haberlerde, gördüğünüz filmlerde veya karşınıza çıkan kiÅŸilerde Ä°nce Memed'i gördünüz mü?-Ä°nce Memed'i yazmadan önce de yazdıktan sonra da KöroÄŸlu'nu dinlerdim, yine dinlerim ve onun bir Ä°nce Memed olduÄŸunu söyleyebilirim. Temiz, dost, akıllı, cesur... Garip, gülünç bir iddia atıldı ortaya. Adana'da birisi çıkmış, bir mezarın başına gitmiÅŸ, Ä°nce Memed budur diye söylüyor, birisi benim babamı vurdular Ä°nce Memed odur diyor. Bu her romancının yaÅŸayamayacağı bir ÅŸey, kahramanının artık halktan birisi olması. Ama ben ‘‘İnce Memed gibi’’ diyebileceÄŸim birisini görmediÄŸimi söyleyebilirim. Romanı beÄŸenenler arasında baÅŸka önem verdiÄŸiniz adlar var mı ?-Názım Hikmet kitabımı okuduktan sonra çok beÄŸendi ve cilt sayısının kaç olacağını sordu, ilk önce beÅŸ cilt olmasına karar vermiÅŸtim, ama dörde indirdim. Názım Hikmet, Mehmet Ali Aybar'a bir mektup göndermiÅŸ. Aybar beni çağırdı, mektubu okudu. Názım romanı çok beÄŸenmiÅŸti; özellikle dilini. Bu da benim romanı daha çok sevmeme sebep oldu. Ä°nce Memed birçok yabancı dile çevrildi. Bu dünyaya açılma nasıl baÅŸladı?-Kimseye anlatmadım ilk sana anlatıyorum. Bir gün Aliye Berger'in evinde oturuyorum, Derek Patmore var, 14 yıl burada London Times'ın muhabiri olarak çalışmış ve çok iyi Türkçe biliyor, aynı zamanda romancı. ‘‘Çok güzel bir roman yazmışsın, bana neden göndermedin?’’ dedi. Peki dedim, HaÅŸet'e gittim, bir Ä°nce Memed aldım, imzalayıp verdim. Londra'ya gittiÄŸimde Derek Patmore evine yemeÄŸe çağırdı. Ä°nce Memed çıkalı bir yıl geçmiÅŸ, roman daha bestseller listesinde. Derek bana ‘‘Sana ilginç bir ÅŸey anlatacağım, sen de ÅŸaşıracaksın’’ dedi. ‘‘Anlat bakayım da ÅŸaşırayım’’ dedim. Anlattı: ‘‘Bir gün Ä°talya'da Palermo'da bir plajdayım, kumların üstüne oturmuÅŸ, Ä°nce Memed'i okuyorum, birden bacağıma vurulunca kendime geldim. Baktım Collins'in sahibi William Collins, eski bir arkadaşım. 'Ä°ki kez önünden geçip sana bağırdım, dalmışsın. Nedir o elindeki dalmış okuduÄŸun' dedi. Bir Türk yazarının kitabı, dedim. Bu kadar sarmışsa seni bu kitap, Londra'ya döndüğünde özetini yap da bana getir, dedi. Özeti Londra'ya döndüğümde götürdüm. Bana çevirmeni de bul, dedi. Ben de Edouard Roditi'yi buldum. Roditi bana, Ä°stanbul'da bir akrabam bana yardım ederse çeviririz onunla birlikte, dedi. Ä°stanbul'a gitti, elinde Ä°nce Memed'in çevirisiyle geldi. Çeviriyi birlikte yaptıkları kiÅŸi Tilda Kemal'di. Kocasının ilk kitabına adını koymamıştı...’’ Sonra Collins'te benim on beÅŸ kitabım çıktı, hepsi de Tilda Kemal'in çevirisiydi. Åžimdiye kadar kaç dile çevrildi Ä°nce Memed?-Kırktan fazla dile. Bunlar elimde olan kitaplar. Olmayanlar da var. ÖrneÄŸin Mısır'da kaç kitabım çıktı, bilemiyorum.Türkiye'de ne kadar sattı? Bir rakam verebilir misiniz?-Bana iletilen rakamlara göre 1 milyon 250 bin satmış.BÄ°RÄ°NCÄ° KAYNAÄžIM AÄ°LEMDÄ° AÄ°LEMDE BÄ°R SÃœRÃœ EÅžKIYA VARDI BAÅžKA ÖRNEÄžE NE Ä°HTÄ°YAÇ VAR?Anamın babası eÅŸkıya, amcası eÅŸkıya, anamın kardeÅŸi de eÅŸkıya. EÅŸkıya Mahir, DoÄŸu Anadolu'nun en meÅŸhur eÅŸkıyasıydı. Büyükbabamın kardeÅŸi ReÅŸit Bey vardı kurmay yüzbaşı, onunla beraber Ruslar'a karşı savaşırken ReÅŸit Bey vuruluyor. O da daha sonra daÄŸa çıkıyor. Anam ha bire anlatırdı, birinci elden dinlerdim. Adana Kadirli'de yaÅŸayan ve hayranı olduÄŸum eÅŸkıyalar vardı, Sonra Toroslar'da sayısı bilinmeyecek kadar eÅŸkıya vardı. Kadirli'ye Binbaşı Nazmi Bey geldi. 1936'da eÅŸkıyaları affettiÄŸini söyledi, ama gelen eÅŸkıyaların ellerini kendisi baÄŸlayarak halkın gözü önünde kurÅŸuna dizdirdi, toplam 35 eÅŸkıyayı. Bu da bana çok dokunmuÅŸtu, uzun süre etkilemiÅŸti beni. Teslim olmayan birisi vardı Koca Ahmet, sıkıştırmalarına raÄŸmen direniyordu ve yakalayamadılar, zaten Ä°nce Memed'de de var Koca Ahmet. Benim için asıl kaynaklar bunlardı, çünkü daha önce hiç eÅŸkıya romanı okumamıştım, bunlar ve anamın anlattıkları çok önemli kaynak olmuÅŸtur bana.DOÄžAN HIZLAN'IN YAÅžAR KEMAL'DEN SEÇTÄ°KLERÄ°Ä°nce Memed 1-2-3-4Yusufçuk YusufDemirciler Çarşısı CinayetiOrta DirekFırat Suyu Kan Akıyor BaksanaÂ
button