Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2002 01:54
Hürriyet’in ‘İşte dinci İran, láik Türkiye’ başlıklı dünkü manşetine, bilimadamları ve anket uzmanlarından değişik tepkiler geldi. Türkiye’de Alman Conrad Adenauer Enstitüsü İran'da ise Celihar şirketi tarafından yapılan anketlerde din konusunda çıkan sonuçları değerlendiren ilahiyat uzmanları farklı yorumlar yaptılar.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz laik sistemin özgür dini inancı getirdiğini belirtirken, İÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ise anketi ‘‘maksatlı’’ buldu. Prof. Hatemi, sorularda ‘‘elmalarla armutların karıştırıldığını’’ savundu. CHP'li Bülent Tanla da dindarlığın gelişmeye engel olmadığını belirtti.
PROF. DR. HÜSEYİN HATEMİAnket bana maksatlı geldiBana nakledilen şekliyle
haber şaşırtıcı geldi. Bu haberde gizli bir maksat var gibi geliyor bana. Pek güvenilir olduğunu zannetmiyorum. Haberde aktarılan şekliyle, İslami konulara dışardan bakan, değerlendiremeyen kişiler bu anketi yapıyor. Bazen farklı şeyler karşılaştırılıyor. Mesela İran'da hükümetin zaten İslami bir cumhuriyet olduğu unutuluyor. İran'da hükümet taraftarlığı, Türkiye'de hükümet taraftarlığı gibi karşılaştırılıyor. Halbuki aynı şey değil. İran'da hükümet taraftarlığı demek dine bağlılığı ifade ediyor. Yani hükümete bağlı olmak demek zaten dine bağlı olmak. Elmalar ile armutlar karıştırılmış görülüyor.
PROF. DR. ZEKERİYA BEYAZİran ve Suudi Arabistan'da insan mecburiyetten dindar oluyorLaiklik özgürlük demektir. İnanan da inanmayan da, ibadet eden etmeyen de özgürce davranmak hakkına sahiptir. Anti laik bir düzende, yani bugünkü İran ve Suudi Arabistan'daki düzende insanlar zorunlu olarak dindar gözükmek durumdadır. Bizzat İslama göre kişinin zorlanarak ibadet yapması, bir bakıma münafıklık anlamı taşır. Bu gibi kimseler ilk fırsatta ibadeti de dini de bir kenara koyarlar. Özgür biçimde inananlar ise az da olsa çok da olsa, kendi iradeleriyle inançlarını yaşamaya gayret ederler. Sonuç olarak elbette Türkiye Cumhuriyeti devletinde laik rejimin bir sonucu olarak Türk halkı özgür biçimde İslama inanır, özgür biçimde ibadetini yapar. Az ve veya çok yapar. Allah katında da muteber olan budur.
CHP PM ÜYESİ BÜLENT TANLAİnançlı olmak iyi yaşamaktırBir insan değer yargıları itibarıyla farklı düşünebilir. Başını örtmek isteyebilir, 5 vakit namazını kılmak, ibadetlerini yerine getirmek isteyebilir. Ama daha iyi yaşama arzusu, çocuklarına dil öğretme arzusu, internet kullanma arzusu, kısacası çağdaş yaşama arzusunu da duyabilir. İnançlı olmak, daha iyi yaşamak ve çağdaş olanaklardan yararlanmamak anlamına gelmiyor. Onun için sayıların fazlalığı ona engel bir değer değil. Bu yaşam biçiminde, Türkiye de Müslüman, çağdaş bir ülke olarak, bu tercihini inançlarından vazgeçmeden
Atatürk'ün cumhuriyete göstermiş olduğu ilkeler çerçevesinde çağdaş bir yaşam biçimini sürdürmeyi tercih etmek durumundadır.