Güncelleme Tarihi:
Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanvekili Ekrem Ertuğrul, konuya ilişkin gazeteciler yaptığı açıklamada, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12 Ocak 2010 tarihinde Daire'ye yazı göndererek, adli kontrol tedbiri ile tahliye edilen bazı sanıkların jandarma ve polis merkezlerine başvuru yapmadıklarını bildirdiğini söyledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazısı üzerine toplanan Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin, “adli kontrol kararına uymayan sanıklar hakkında acilen bir karar verilmesi gerektiği görüş ve düşüncesine ulaştığını” ifade eden Ertuğrul, olayın aciliyeti nedeniyle aynı gün geç saatlerde bir karar verdiklerini bildirdi.
Ertuğrul, “Adli kontrol tedbirine uymayan tüm sanıkların, bu yükümlülüklerine uymamaları nedeniyle saklanacakları veya kaçacakları şüphesi doğduğu da gözetilerek CMK'nın 112. ve 100. maddelerinin amaç, kapsama ve gerekçesi de nazara alınarak tutuklama kararı verildiğini” söyledi.
Tutuklama kararları ve müzekkerelerinin infaz için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini belirten Ertuğrul, kararın infazının sağlanması amacıyla Daire'nin gizliliğe uyduğunu kaydetti.
12 KİŞİ İMZA ATMADI
3 Ocak 2011'de Diyarbakır D Tipi Cezaevinden salıverilen terör örgütü Hizbullah ana davasının sanıklarından Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balcı, Abdulkerim Kaya, Mustafa İpek ve Şeyhmus Kinay'ın da aralarında bulunduğu 9 kişi ile 3 PKK'lının imza atmadıkları belirlendi.
Bu kişilerin imza atmadıklarına dair hazırlanan ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca önceki gün gönderilen tutanakla ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararını açıkladı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesince yakalama kararının çıkarılması üzerine polis 12 kişinin adreslerine baskın düzenledi. Yapılan aramalarda şahıslardan hiçbiri bulunamadı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, CMK'nın 102. maddesi uyarınca tahliye edilen, ancak adli kontrol tedbirlerine uymayan tüm sanıkların saklanacakları ve kaçacakları şüphesi duyulduğundan tutuklanmalarına karar verdi.
PKK’LILAR DA KAYIP
Bu arada tahliye olan 3 PKK’lı teröristin de imza vermeye gitmedikleri belirlendi. PKK’lılar Nazmi Taşancık, Aladdin Muhammet ve Nihat Durmuş’un belirttikleri adreslere yapılan polis operasyonunda, oralarda olmadıkları anlaşıldı.
AVUKAT: NEREDE OLDUKLARINI BİLMİYORUM
Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin tutuklama kararını değerlendiren Hizbullah sanıklarının avukatlarından Sıdkı Zilan, tahliye edilenlerin örgüt üyesi olduğuna ilişkin henüz bir yargı kararı olmadığını, medyanın bu konuda sorumlu davranması gerektiğini söyledi. Müvekkillerinin nerede olduğunu bilmediğini kaydeden Zilan şöyle dedi:
"Yargıtay’ın kararı bence yanlıştır. Ortada gri bir alan olduğu söyleniyor. Ceza hukukunda gri alan veya herhangi bir şüphe kırıntısı varsa bile, bu sanıkların lehine yorumlanır. Ama açıkça görülüyor ki hem Yargıtay, hem yerel mahkemeler bunu sanığın aleyhine yorumluyor. Bu da hukukun temel ilkelerine ve caza hukukuna aykırı bir durumdur."
’DENETİMLİ SERBESTLİK SAKAT BİR DURDUMDUR’
Sanıkların neden yasa kapsamında imzaya gitmedikleri ile ilgili bir soruya Zilan şöyle yanıt verdi:
"Denetimli serbestlik uygulaması da mahiyeti itibariyle sakat bir durumdur. Hem 10 yıl tartışmalıdır. Yargıtay bunu da aleyhe yorumlayarak, ceza sınırını 10 yıla kadar getirdi. İkincisi azami süreyi doldurduktan sonra denetimli serbestlik diye bir olay kalmıyor, bu imza da keyfi bir şeydi nerdeyse. Onun için imza atmamaları, onlar kendilerine göre hukuka aykırı bulmuş olmalarından kaynaklanmış olabilir. Başka mevzular da olabilir. Kaçıp kaçmadıklarını bilemem. Kaçmanın tarifi nedir? Kaçmışlar mı? Devlet mutlaka bilgi sahibidir, ben sen bunu bilemeyiz."
YARGITAY KARARI HENÜZ BİZE GELMEDİ
Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin verdiği tutuklama kararına itiraz edip etmeyecekleri ile ilgili bir soruya ise Sıdkı Zilan şu yanıtı verdi:
"Yargıtayın daireler kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz yapılması lazım ama, elimizde şu an her hangi bir veri yok. Kararın bize tebliği edilmesi lazım, sanığa tebliğ edilmesi lazım. Şu an bize tebliğ edilmedi. Sanıkların nerede olduğunu bilmiyoruz. Ankara’da verilen kararın bize ulaşması zaman alacaktır. Aileler bizi dün geceki operasyonla ilgili aramadı, ya da ihtiyaç hissetmedi.
ERDOĞAN: UMARIM EN KISA SÜREDE YAKALANIRLAR
Başbakan Erdoğan, gazetecilerin soruları üzerine ''Umarım en kısa sürede yakalanırlar ve yargıya teslim edilirler'' dedi.
İRAN’A KAÇTIKLARI İDDİASI
Cezaevlerinden tahliye olduktan sonra bulanacaklarını söyledikleri yerlerde güvenlik birimlerine imza vermeye gitmeyen ve yeniden tutuklanmaı kararı çıkarıldıktan sonra polisin bildirdikleri adreslere yaptığı baskında izlerine rastlanamayan 12 Hizbullahçının İran’a kaçmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
İstihbarat birimlerinin ulaştığı bilgilere göre, aralarında örgütün üst düzey yöneticileri Cemal Tutar ile Edip Gümüş’ün de bulunduğu Hizbullahçıların önce gizlice Van’a geçtikleri, buradan yasa dışı yoldan İran’a ulaştıkları değerlendiriliyor. Van’da da etkili oldukları belirtilen Hizbullahçıların, İran’a sınırındaki Özalp, Saray veya Başkale ilçelerinin kırsal kesiminde kaçakçılların kullandığı güzergahı kullandıkları sanılıyor.
Tahliye olduktan sonra çoğu bir daha ortada görünmeyen Hizbullahçıların, İran’a geçtikleri konuşulurken, Van’da alarma geçirilen güvenlik birimlerinin peşpeşe operasyon başlattığı belirtiliyor.