İmralı heyetinden 3 kritik ziyaret

Meclis Başkanvekili, DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ten oluşan heyetin dün ilk adresi Gelecek Partisi’ydi. Heyetin Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve kurmaylarıyla görüşmesi 1 saat 15 dakika sürdü. Görüşmenin ardından açıklama yapan Önder, 2015’te sona eren çözüm sürecinde Davutoğlu ile birlikte çalıştıklarını anımsattı. Önder, “Biraz geçmiş tecrübeleri paylaştık. Yeni görüşmeler ışığında, yeni gelinen nokta ışığında bizde olan bilgileri kendisine aktardık. Tavsiye, öneri, eleştiri, uyarılarını rica ettik. Sağ olsun bizi ayrıntılı bir şekilde bilgilendirdiler” dedi.

GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARILMALI

Davutoğlu da görüşmeyle ilgili, “Çok samimi, açık yürekli bir istişare oldu. Biz de kendi kanaatlerimizi, geçmişte yaşadığınız tecrübelerden dersler çıkarılması gerektiğini ve dünyanın büyük bir türbülansa girdiği, büyük bir tsunami yaşandığı, bölgede Suriye, Lübnan, Filistin ekseninde yaşanan hızlı değişimde Türkiye’nin kendi iç bünyesini tahkim etmenin büyük önem taşıdığını vurguladık. İç bünyeyi tahkim etmek ancak ve ancak gerçek bir demokrasinin inşasıyla olabilir. Sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan ve daha sonra da toplum katmanlarına yayılan bu dönemi soğukkanlı şekilde, provokasyonlara kapalı olarak, kamu düzenine saygı göstererek ve derin tarih bilgimizden, tecrübelerimizden hareketle geleceğin barış içinde yaşayan güçlü Türkiye’sini inşa etmektir mesele” görüşünü dile getirdi.

FENA GİTMİYOR

DEM heyeti, ardından AK Parti’de Meclis Grubu ve Genel Merkez yönetiminden oluşan geniş bir kadroyla görüştü. AK Parti Meclis Grubu’nda heyeti Grup Başkanı Abdullah Güler karşılarken, görüşmeye Genel Başkan Vekili Efkan Âlâ, Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Grup Başkanvekili Özlem Zengin de katıldı. Heyet, AK Parti grubuna giderken Pervin Buldan, bir gazetecinin “Süreç nasıl gidiyor?” sorusunu “İyi, fena değil” diye yanıtladı. 1 saat 20 dakika süren görüşmenin ardından DEM heyeti açıklama yapmadı. Güler ise ısrarlı sorulara karşılık “Arkadaşlar samimi, olumlu bir şekilde sohbet ettik, düşüncelerimizi paylaştık, kendilerini yolcu ettik. Daha sonraki günlerde gerekli açıklamalar yapılacaktır” demekle yetindi.

DEMİRTAŞ’A DA GİDECEKLER

- İmralı heyeti, parti liderlerinin ardından eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da Edirne Cezaevi’nde ziyaret etmeyi kararlaştırdı. Önder, Demirtaş’la da görüştükten sonra kamuoyuna yönelik kapsamlı açıklama yapacaklarını bildirdi. Heyet, Demirtaş’la görüşmek amacıyla Adalet Bakanlığı’na başvurdu.

‘GAZZE’ SÖZLERİ TEPKİ ÇEKTİ

- Heyetin görüşmeleri sürerken DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın hafta sonundaki, “Ya barışı inşa edeceğiz ya da her yer Gazze olacak” sözleri ise rahatsızlığa neden oldu. İmralı heyeti dün gittiği adreslerde, “Geçmiş süreçte yaşananlardan ders çıkarılması, soğukkanlı olunması ve provokasyona izin verilmemesi” konusunda uyarılarla karşılaştı.

‘BAĞLAMINDAN KOPARILDI’

İmralı heyetinden Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder dünkü görüşmelerin arasında tepkileri şöyle değerlendirdi: “Bizim genel yaklaşımımız bir felaketle tarif etmek değil barış sürecini. Barış kolay bir şey değil ama dünyanın en güzel şeyi. Hep güzel şeylerle, geleceğe dönük bu ülkeye getireceği bereketle, rahmetle tarif etmekten yanayız. Onun için kimse bu tarz yaklaşımları bağlamından koparıp üzerinde tepinmesin ricamız da budur. Eş Genel Başkanımızın da bütün partili yurttaşlarımızın, görevlilerimizin, sorumluların da yaklaşımı bu şekildedir.”

‘TEHDİT DEĞİL’ DEDİ

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, hafta sonu Diyarbakır’da  “Bir şekilde kırılma gerçekleşecek ya barışı inşa edeceğiz ya da her yer Gazze olacak. O nedenle devlet aklına biz buradan seslenmek istiyoruz. İmralı’da gerçekleşen bu görüşme yetmez, İmralı kapıları açılmalıdır” demişti. Tepkiler üzerine dün ayrı bir açıklama yapan Hatimoğulları, “Tüm çabamız onurlu bir barış içindir. Nokta. Diyarbakır’da yaptığım bir konuşmada söylediğim sözler kimi medya organlarında ve sosyal medya mecralarında çarpıtılmış, anlamından uzaklaştırılarak ‘tehdit’ amaçlı kullandığım iddia edilmiştir. Bu tanım ve yaklaşım ile söylediklerimin en ufak bir ilgisi yoktur. Bu kadar kritik ve önemli bir dönemde tam anlamıyla sorumlu ve özenli yaklaştığımızın bilinmesi gerekir” dedi.